Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Az Bulutlu
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Paz 18°C
Pts 18°C
Sal 19°C
Çar 20°C

Vesayet Altındakilerin Emir Eri Cumhurbaşkanı arayışı

24/10/2021 17:49 | Son Güncellenme: 26/10/2021 22:44
A+
A-

Vesayet altındakilerin Emir Eri Cumhurbaşkanı arayışı ve Türk tarihi…

Türk devletlerinin tarih boyunca dönüm noktaları olmuştur ve tarih bize bizden başkasının zarar veremediğini göstermeketedir. Bilge Kağannın Tarihden gelen sözleri ise bugünümüze ışık tutmaktadır. Fitneye gelmeyin birbirinize düşmeyin demektedir.

Göktürk lideri Bilge Kağan Göktürk Yazıtları’nda Göktürklere şöyle diyor:

“Ey türk budun! (milleti), aklını başına topla, düşmanlarına kanma, birlik ve beraberlikten ayrılma, devletine sahip ol, sonra ölürsün ve bir daha dirilemezsin.”

İlk büyük Türk imparatoluğu olan Hunların komutanı Mete Han, bütün Türk topluluklarını kendi yönetimi altına alan Mete Han, vatan toprağının bölünmez bir bütün olduğunu vurgulamıştır. Mete Han vatan toprağının bütünlüğüne olan inancını şu şekilde dile getirmiştir:

“Benden eğerimi isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim, çadırımı isteyin vereyim, fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin vermem.” demiştir.

Bugün Türk milletinin varlığına sahip çıkan Ülkücü milliyetci hareket Atadan gelen bu seslenişlere kulak veren Türk’ün özünü temsil eden ülkücüler ve onun Başkurt’u Devlet BAHÇELİ tehlikeyi yüksek sesle dile getirmekte fitneye işaret ederek günümüzdeki fitnecileri ise zilletin vesayet altındakiler olarak tanımlamaktadır.

Türk tarih boyunca Hun Türklerinden bugüne kurulan tüm Türk devletlerinin temelde yıkılış sebeplerinin Çinlilerin fitnesi kışkırtması ve iktidar hırslarından baba, oğul, kardeşler arasındaki çekişmeler ile olduğunu göstermektedir. Bugünümüze geldiğimizde aynı fitneyi Avrupa ve okyanus ötesi tarafından yapıldığı ve bunların içimizdeki vesayet altındaki kuklaları tarafından yazılı ve görsel medya aracılığı ile yaptıklarını görmekteyiz. Cumhurbaşkanı adayı bulamayan muhalefet aslında bulamadığından değil, Avrupa ve okyanus ötesinin istedikleri kriterde kukla emir eri bir aday bulamadıklarından dolayıdır. Avrupa’nın son olarak 10 büyük elçinin Sorosçu Kavala ve terörist Demirtaş açıklamaları ise fitnenin ne kadar organize olduğunun bir yansımasıdır. Büyük elçilerin bu açıklamalarından önce Kılıçdaroğlu’nun gündeme zemin hazırlaması olmuştur.

Kılıçdaroğlu açıklamasında , Osman Kavala neden hapiste? Selahattin Demirtaş neden hapiste? Diye sormuştur.

Avrupa büyükelçilerinin aynı isimler üzerinden açıklama yaparak özgürlüklerini istemesi bu organizenin bir bütün olduğunun göstergesi olmuştur. Büyükelçilerin açıklamasına, sözde Kılıçdaroğlu tepki gösteriyor gibi gözükse de aslında aynı fikirde olduklarını hem Avrupa ve okyanus ötesine hem de Türk devleti içindeki vesayetçilere mesaj vermektedir. Kılıçdaroğlu; “elçilerin içişlerimize karışması doğru değil, ancak biz iktidara geldiğimizde bu sorun çözülecek” diyerek bizi desteklemeye devam edin biz özgür bırakırız demek istemiş ve içerdeki gizli açık ortağı hdpkk’ya ve pkk sevicilerinede mesaj göndermiştir. Peki desteği bitmişmidir hayır, Hükümetin 10 büyükelçiyi istenmeyen adam ilen etmek istemesine de karşı çıkarak Büyükelçilerin gönderilmesini istemeyerek, Türk yargısına müdehale etmek isteyen Avrupa’ya açık bir şekilde desteğini sürdürmüştür. Böyle bir bakış açısı olan muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı belirlemeside Maalesef zor olmaktadır. Bana göre Türk devletinin çıkarlarına göre değil Avrupa ve Okyanus ötesinin isteklerine uyan bir Cumhurbaşkanı adayı bulmasıda güçleşiyor.

Düşünsenize! Bir aday çıkartıyorsunuz kazara kazandığını varsayalım makama geçer geçmez Cumhurbaşkanlığı hükümet sitemini değiştirmiyor kendi istediği doğrultuda ülkeyi yönetmek istiyor, CHP Liderini yerinden etmek için kurultaya gidip liderliği elinden alıyor. İşte bu korku yüzünden ne yapacağını şaşırmış durumda muhalefet lideri. İlişkileri birbirine karışmış hdpkk’ya olan desteği ve ülkenin dış politika’da ki hassasiyetlerine karşı çıkan, Türk devletinin Tarih boyunca değdiği, hükmettiği topraklarda söz sahibi olmasını, savunma alanında ilerleyişi ile Türk devletleri ve Türk dostu devletlerle iyi ilişkileri ve korumacı yaklaşımlarından rahatsız olan haçlı artığı Avrupalıların rahatsızlığı, Ne Mutlu Türk’üm diyen Atatürk’ün CHP sinden uzaklaşan ve vesayet altına giren fikri dışardan kiralık olan Kılıçdaroğlu’nu rahatsız etmektedir. Tabi ortağı İP’in dün terör örgütünün uzantısıdır diyen bugün meşru bir partidir diyerek Okyanus ötesine emrindeyim mesajı verenleri de unutmamak lazım.

Evet Türk devleti dünya devletleri gibi ekonomik krizde sıkıntılar yaşıyor olabilir ki, Avrupa şoför krizi, doğal gaz krizi ve yiyecek krizine girmişken Türk devlet’ininde sıkıntılarının olması kaçınılmaz bir sonuçtur. Ancak bu sıkıntılara rağmen Milletiyle ayakta kalma mücadelesi verilmekte ve savunma alanından DEVRİM yapmaktadır. Özellikle 2016 sonrası Cumhur ittifakı ile özüne dönen Türk devleti ve yönetim şekli yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile 2023 lider ülke olma yolunda vites yükseltmiştir. Rahmet olsun Nene Hatunun dediği gibi “Benim yavrum Anasız Büyür Fakat vatansız esaret altında büyemez” biz çok ekonomik sıkıntılar gördük ancak ülke elden giderse tarih de olduğu gibi yok olur gideriz, esaret altında yaşarız sanmayın, kökümüzü kazırlar. Önce vatan sonra vatan, vatan yoksa ekonomik bir çabanda krizden çıkmak için bir uğraşında olamaz.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türk devletinin öze dönüşüdür. Kimse Atam Atatürk’ten dem vurmasın Atatürk sağken ne derse o olurdu en büyük örneği de “AYRIK OTLARI” İsmet paşayla olan hikayesidir. Atamdan sonra bu ülkede milli olmayan dış politika, milli olmayan ne varsa olmuştur. Siyaset meclis de defalarca kitlenmiş fitne çoğalmış ve meclis yürütme organı koalisyonlar yüzünden işlevini görememiş, onların çocukları ile işbirliği yapanlar 44, 60, 80. 25 Şubat. E muhtıra gibi tarihsel darbeler ve en sonda 15 Şubat ihaneti ile iç savaş çığırtkanlığı yapılmıştır ve sonuç yüzlerce Şehit olmuştur. Sizin derdiniz ne şiş yansın ne kebap muhabbeti. Hem söz dinleyecek hem genel başkanlığa göz dikmeyecek hem eski kokuşmuş veraset altında parlementer sisteme geri döndürecek hem de hiçbir işinize karışmayacak veraset altındakilerin emrine girecek bir Cumhurbaşkanı adayı arıyorsunuz. Bulursunuzda Bu Millet size fırsat verir mi? Vermez…

Ve ben inanıyorum ki, 2022 ekonomik anlamda eşit maddi dağılımda haksızlıkların giderilmesinde 3600 ek göstergenin yasalaşması ve Emeklilikte yaşa takılan Eyt’lilerin mağduriyetinin giderilmesi gibi bir çok sorunun çözüleceğini ve 2022 sonunda Türk devleti daha huzurlu millileşme yolunda ilerlemiş sorunların çözümünde yol almış bir ülke olacak. İşte bu sebeplerden dolayı Türk ve Devlet düşmanları Türk milletine bu gelişmelerin yansımadan bir gerginlik ortamı ortaya çıkarıp erken seçim ile milleti bir göz boyama ile şaşırtıp sözde iktidarı yıkmak ve veraset altına yeniden girecek bir TÜRKİYE olsun istiyorlar.

Karaca Hasan