İhanetin Mahsun Yüzü ve Laf Cambazlığı
Siyasetin sahte demokratları, özgürlük savunucuları, adaletli para dağılımı, işsizlik söylemleri geliştiren sahte gariban seviciler sizi sevmiyorum sevmeyeceğimde hele o sahte tebessüm ve gülüşleriniz varya iç dünyanızı gördüğüm için bir başka sevmiyorum sizleri… Buda benim sezgilerim şimdiye kadar hiç yanılmadım Allah da yanıltmasın.
Siyaset yönetme şeklidir, kısaca açıklamak gerekirse. Ancak Türk dünyası için Töredir. Çünkü biz siyasi kurallarımızı Türk töresi ile şekillendirir ve Türk milletinin çıkarları en önemlisi ÖZGÜRLĞÜ doğrultusunda uygularız. İslamiyet sonrası Türk Maneviyatını Yüce Peygamberimiz ve Ehlibeytinin duruşu sünneti ve günümüze kadar gelen feyzleri yazılı beyanları ile güçlendirmiştir. Ki Kerbelada Türk Milleti, Hz. Hüseyinden Yani Ehlibeyitten taraf duruş göstermiştir. Yani Türk İslamiyetle ruhunu güçlendirirken Bedenini, töre gelenek ve kanunları ile güçlendirmiş Ülküsüne TURAN ve KIZILELMA demiştir. Tarih boyunca Adaleti ile nam salan Türk milleti Dünya Tarihinde zalimler için korkulan, Mazlumlar için ise umut edilen beklenen olmuştur. Tarih Türk miletinin çöküş dönemlerinde yada sıkıntıya düştüğü dönemlerde hep sırtından bıcaklanmış içten çökertilmiş yada özünden Töresinden uzaklaştığı için parçalanmış ve herseferinde imanlı ve törsine sadık liderler çıkmış düştüğü yerden kalkmış, yeri gelmiş bilinen Selçuklu olmuş yeri gelmiş Osmanlı olmuş ve son olarakda Türk adını devletine koyarak Türkiye cumhuriyeti devleti olmuştur.
Yeni devletin 100 yılını devirmek üzere olduğumuz şu son dönemde yeniden titreyip ayağa kalkmak isteyen Türk devletinin ayağına pıranga vurmak isteyenler darbelerle 1944 – 1960- 1980 – 28 Şubat, 17-25, 15 Temmuz ihanet kalkışması olayları gibi darbe ve silik darbe iç savaş çığırtkanları ile tutsak emir alan devlet haline getirmek için çabaladılar. Son dönemde ise siyasi profile sahip olanlar bedenen Türk ancak ruhen batılı ve dışa bağımlı kişiler Türk’ün ayağa kalktığını gördü ve açlık siyaseti yapıyor.
Aç olanlarımız yok mu? Var …
Sıkıntı yok mu? Var.
İşsizlik yok mu? Var.
Haksızlığa uğrayan var mı? Var.
Yeri geliyor adaletsizliğe uğruyormuyuz? Evet haksızlığa uğruyoruz.
Yok diyen var mı? Yok…
Neden? Çünkü bunlar var inkar edilemez…
Sen siyasetçi olarak tabiki bunları dile getireceksin bu milletin bir kesim seçmeni seni oraya beni temsil et diye oy vermiş hakkımı ara ülkemin çıkarları için kararlar al ve yanlışa dur de diye oy vermiş…
Peki Koyun can derdindeyken kasap olup neden et derdine düşüyorsun ülke hastalık terörle, yedi düvel haçlı torunları ile uğraşırken oy derdine düşmeniz, sizi seçen seçmen bunu size sandıkta sormayacak mı? Sanırsınız.
Devletin temeline dinamit koymak isteyenler varken,bu ülkeyi parçalayıp bölüp sonrasında yeryüzünden silmek isteyenler varken, terörün binbir yüzü ile yıllardır mücadele ederken Türk milletinin birinci önceliği var olma yok olma mücadelesi verirken, sizler neyin siyasetini yapıyorsunuz… Şehitlerimiz varken malum parti hdp Pkk nın siyasi kolu olduğu aşikarken ve bunu defalarca vurgulamışlarken örnek isterseniz sadece tek açıklama yeter”siz daha durun biz Apo’nun (bebek katili) heykelini dikeceğiz” 13 Şehit verildiği bir günde Terörü lanetlemek yerine lanet olsun pkk demek yerine Terörün hertürünü lanetliyoruz diye geçiştirip hükümeti suçlamak nedir? Nasıl bir akıl tutulmasıdır bilemedim diyecem, ben biliyorum da! dedim ya öyle güzel oynuyorsunuz ki insan hakları, iş, aş, özgürlük edebiyatını insanlar görüyor, görmek istemiyor. Neden görmek istemiyorlar görseler siyasetten silinir baraj altı kalır ve bu ülkede bu millet size seçme hakları ile siyaset yaptırmaz. Ama görmek istemiyorlar. Çok görmüyoruz yokluk insanı yeri geldiğinde yanlışa bile inandırıyor Maalesef.
Deniyor ki ispatlı; HDPKK milletvekili Gara’da görülmüş gitmiş oraya evi gibi elini kolunu sallayarak gidip geliyorlar. Deniyor ki hdpkk lı vekilin kaçırılan vatan evlatlarını bir süre tutup bırakacaklar beyanları var. Ki örnekler çoğaltılabilir Bu operasyonun neden başarısız olduğu ortada. Türk milleti bunları biliyor görüyor. Ama siz siyasetçiler hdpkk ile gayrimeşru ilişki içinde olanlar görüşmelerinizi yapıp yan yana fotoğraf vermekten kaçınan sizler PKK ve siyasi uzantısına cephe almak yerine suçlular hainler belli olmasına rağmen tartışmayı başka yerlere çekmek istiyorsunuz… İnsanımızın, insanoğlunun en hassas yeri yoklukla vurup kışkırtıyorusnuz.
Suçlu bellidir? Ve Devletin olmadığı yerde özgürlük, ekonomide yoktur…. Hain içerde mecliste olunca operasyon içerden çökertilmiştir. Ki CHP’nin casusu yaftalı vekili varken çok söze gerek yok.
Ülkede varlık yokluk mücadelesi verilirken yedi düvele karşı ve bunu yapan yedi düvel, bunu terör örgütleri eliyle yaparken, siz sırf siyasi hırslarınız uğruna ekonomiyi öne sürmek işsizliği öne sürmek istiyorsunuz. Türk devletinin bugün olduğu gibi onlarca yıldır birinci sorunu terördür, terör çözülmeden güvenlik sağlanmadan ekonomi düzelmez sizde bunu biliyorsunuz. Ama siz hdpkk nın yanında durarak zaten saffınız ortaya koymuş oluyorsunuz. Biz terörün her türlüsüne karşıyız diyerek öbür tarafdanda hdpkk ile ittifak yapıp terörist Demirtaşa özgürlük istemek, birilerininde Kahvaltı hayalleri kurması bize pek samimi gelmiyor.
Bize göre siz siyaseti iyi yapıyorsunuz ancak saffınız yanlış seçim yanlış. Unutmayın Türk milleti zekidir Atatürk tarihe altın harflerle yazdırmıştır bu muhteşem teşhisi… Siz Atatürkçüsünüz ya…!? bilirsiniz.
Bu oyunu sizin seçmeninizde görecek ve sandıkta bunun hesabını soracaktır.
Yazacak çok şey varda dedim ya yumuşak yüzünüzden sahte adalet savunuculuğunuzdan, Türk devletlerinin çıkarları yerine PKK ve bütün terör uzantılı olaylarda, casuslukta açığa çıkanların hakkını savunmayı tercih ediyorsunuz. Yani içiniz başka dışınız başka… Söz çokta H.z Mevlanın sözleri çok söze ihtiyaç bırakmıyor anlayana… ALLAH ISLAH etsin yolunu bilinçli şaşıranları…
“Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım vardır. Ama bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım Adamı mı diye”
“Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder.”
H.z. Mevlana…
KARACA Hasan