Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Az Bulutlu
İstanbul
9°C
Az Bulutlu
Paz 10°C
Pts 11°C
Sal 11°C
Çar 13°C

GÖRENE GÖZ DUYANA KULAKTIR DEVLET BAHÇELİ

01/03/2017 01:15 | Son Güncellenme: 01/03/2017 23:47
A+
A-

Zordur haklıyken haklılığını anlatamamak duymak istemeyene, zordur doğruyu göstermek görmek istemeyen göze. Izdıraptır ülke kan ağlarken neden bu hale geldiğimizi hissettirmek vicdanını yitirmişlere, zordur şehitlerimin acsının düştüğü ocağın çektiği ızdırabı anlatmak mühürlenmiş yüreklere, ülke her geçen gün parçalanıyor yok oluyor dedikçe zordur ufkunu kaybetmiş akıl tutulması yaşayanlara anlatmak.

1999 şubat azınlık hükümeti kurulmuştu ama bazıları bu hükümeti görmek istememiş hatda bebek katilinin bu azınlık hükümet döneminde geldiğini bile inkar etmişler ve hala inkar edenleride görmekteyiz. 28 Şubat süreci içerisinde kurulmuş olan Mesut Yılmaz başkanlığındaki ANASOL-D Hükümeti TBMM’de gensoru ile düşürüldü. Bunun üzerine 11 Ocak 1999’da ülkeyi seçime götürmek için, diğer partilerin de üzerinde anlaşması üzerine Bülent Ecevit başbakanlığında DSP bir azınlık hükümeti kurdu. Böylece Bülent Ecevit dördüncü kez başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu hükümet döneminin en önemli olayı PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesidir. “55. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, (3. Yılmaz Hükümeti ve ANASOL-D olarak da bilinir), 30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında görev yapan, Anavatan PartisiDemokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi koalisyonunun oluşturduğu Türkiye Cumhuriyeti hükûmetidir” devamında ise bebek katilinin teslim edildiği 56.hükümet, DSP-DYP-ANAP azınlık hükümeti kurulmuş ve 18 nisan 1999 seçimlerine kadar görev yapmışlerdır. MHP 2. parti olarak meclise girdiği bu seçim öncesi aslında Apo nun anlaşmalı teslim edilmesinin tek sebebi MHP nin gelişinin hızını kesmek olduğu şimdi daha net anlaşılmaktadır. Yükselen MHP’nin Fetullahcılarında o dönem dsp’ye olan desteği ile apo’nun dsp ye teslimiyle önü kesilmiş ve DSP nin 1 . parti olması sağlanarak MHP’nin iktidarının önü kesilmişti. Devamında gelişen olaylar ekonomik krizler banka hortumlamaları Sayın Demirelin yeğenin patlayan banka hortumlaması ve o dönem DSP-MHP-ANAP ekonomik krizden çıkmak için ekonomi için hazırlanan paket kanun tasarsında BDDK yasasınında onaylandığı o paketin içine idam yasasını koydular… MHP ve liderinin tüm direnmesi ile sabaha kadar gidip gelen anlaşmazlıklar Ülkenin krizden çıkması için tek şansının ekonomiyi düzeltmek için o paketin meclise gelmesi gerekiyordu. Ve idam yasası şartlı olarak bu paketin içine yerleştirilmişti. O dönem mhp nin sağlık bakanı Dr. Osman Durmuş meclisde seslenmiş ve hepimizin ailesinde Şehitvar bu idam yasasını geçirmeyin demişti buna rağmen o meclisde MHP’nin tüm direnmesine rağmen idamı MHP nin şartlı olarak onayladığı yasa ANAP , DSP ve YANLIŞ HATIRLAMIYORSAM Refah Dyp  oylarıyla  meclisden geçirmişti. Sayın Devlet Bahçeli beyin terör suçu ve vatana ihanet hariç idamı şartlı kaldırmasını kimse görmek istemedi Yurtdışı patentli Kemal DERVİŞİ Ecevit’in getirip Maliye bakanı yapması bardağı taşıran son damla olmuş ve MHP Lideri hükümeti seçime götürme kararı almıştı. Millet’in geleceği için kendini feda eden lideri ve partisini görmeyerek idamı sanki MHP kaldırmış gibi cezalandırmış ve baraj altında bırakmıştı… FETO VE ABD’nin AKP oyunu tuttu, 3 Kasım 2002 seçimleri sonucu Türkiye’de AKP iktidara geldi. Seçimlerde AKP: 34.1, CHP: 19.5, DYP: 9.6, MHP: 8.4, GP: 7.2, DEHAP: 5.8, ANAP: 5.2,  SP: 2.5, DSP: 1.2 oy aldı. VE BU dönem MHP nin karşısına GENÇ partiyi çıkartıp medya ve dış mihrakların desteği ile milliyetçi oyların 7,2 GP’ye gitmiş oyun tutmuş ve MHP baraj altında kalarak 2007’ye kadar meclisden çekilmek zorunda kalmıştır. MHP’siz meclisin olmayacağını gören ve doğrular açığa çıktıkça milli oylar tekrar yuva dönmüş MHP 2007 seçimleri ile meclisde Türk milletinin ve Devletinin haklarını savunmaya devam etmiş ve bugünümüze gelmiştir.

Neden 1999’u bukadar irdeledim çünkü çıkış noktasını anlamak gerek, peki 2007 den bu güne neler oldu. Ve MHP liderinin durşu neydi bunu anlamak için bilmek gerekir. Çıkar ve menfaat düşünmeyen tek lider olma özelliğini Tarih mutlak yazacaktır. 2002 Abdullah GÜL ile başlayıp CHP desteği ile yasaklı R.T. Erdoğanın yasağını ortdan kaldırdıktan sonra Erdoğan’ın 2011 kadar yapılanma süreci 2007 ve 2011 den sonra kalfalık ve ustalık dönemleri başlamış ve ülkenin yıkım süreci başlamıştı. Bu süreç içerisinde MHP ve Türkmen Beyinin duruşu hiç değişmedi ip gibi dümdüz oldu. Fetullah gülen efendi dedikleri dönem, AKP lilerin Tövbe haşa dizinin dibinde nerdeyse secde ederek oturdukları dönem, FETULLAH GÜLEN faliyetlerini durdurun okulları kapatın dediğinde neredeyse din düşmanı ilan edilmişti… ÇÖZÜM süreci ihanettir dediğinde KANDAN besleniyorlar faşist bunlar dediler kafatascılıkla suçladılar, referanduma gittiler Cumhurbaşkanını halk seçsin dediler  sözde 12 eylül darbesinden intikap alacagız dediler Türkmen beyi bu bir oyun c.b ‘yi halk seçerse iki başlılık olur sıkıntı yaşanır dedi! Yetmez ama evet ci ler çıktı cumhurbaşkanını halk seçsinin önüne 12 eylül darbesini getirerek duygu sömürüsü yaptılar referandumu onaylattılar… Bugün fiili durum o gün Türk milleti tarafından getirlmiş oldu… Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidildi sayın Erdoğan’ın karşısına Çatı adayı Ekmeleddin İHSANOĞLUNU çıkartıldı o zmanda MHP’yi CHP nin kuyruğuna takıldı komistlerle aynı yolda yürüyor dediler MHP nin adayını CHP’li gösterdiler Sayın Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yapıp fiili olarak yönetime Türk milleti onay verdi. EĞER OYUNU GÖRÜP SAYIN EKMELEDDİN BEYİ C.B YAPSAYDINIZ BUGÜN DAHA FARKLI OLACAKTI. Sonra, 15 Temmuz kanlı darbe kalkışması yaşandı Ülkeyi tek başına teslim etmeyen ve MHP genel merkezinde ülkesini savunan VE TEK GENEL MERKEZİN IŞIĞI YANAN MHP VE LİDERİ bu kalkışmanın karşısında ve hükümetin yanındayız diyerek BİR İÇ SAVAŞIN ÖNÜ KESMİŞ VE FETÖ TERÖRÜNE YANİ ABD MAŞASINA TÜRK DEVLETİNİ TESLİM ETMEMİŞTİR… Bu Fiili durmun gidişatını gören TÜKMEN beyi kausun bitmediğini fiili durumun ayrışmaya ve krizlere gebe olduğunu gören MHP lideri geleceği kurtarmak ve Türk devletinin geleceğini anaysanın ilk 4 maddesini de korumaya alarak gel yeni anayasayı yapalım çağrısı yaptı ve AKP ile ülkenin geleceğini belirleyecek milli anayasa paketini ortaya koydu… ŞİMDİDE NE DİYORLAR AKP’NİN BASTONU ARKA BAHÇESİ DİYE İTHAM EDİYORLAR.

Siz ne derseniz deyin GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ MHP ve lideri hep doğrunun yanında olmuş ve TÜRK MİLLETİNE GÜVENMİŞ!, hep Türk milletinin geleceğini düşünerek kararlar almıştır. Bu aldığı kararlarda bazen CHP, MHP’nin çizgisine gelmiştir bazende bugün olduğu gibi AKP, MHP’nin çizgisine gelmiştir. MEVZU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR DİYEN ÜLKÜCÜLER BU DUSTURU ŞİAR EDİNMİŞTİR.

Eyyy TÜRK MİLLETİ BU YÜZDENDİR Kİ, GÖRMEK İSTEYENE GÖZ, DUYMAK İSTEYENE KULAKTIR DEVLET BAHÇELİ. OYUNLARI BOZMAK GEREKİYORSA ŞİMDİ SIRA SİZDE YILLARDIR GÖRMEYEN GÖZLERİNİZ DUYMAYAN KULAKLARINIZ ARTIK BU DÖKÜLEN KANLAR SÖNEN OCAKLARI GÖRSÜN YANAN  YÜREKLERİN FERYADINI DUYSUN…

BAŞKURT VATAN İÇİN EVET DİYORSA EVET MÜHRÜ VURULMALIDIR. 1999 DAN BU GÜNE HEP UYARDI VE HAKLI ÇIKTI… ARTIK MHP ZAMANI GELMEDİMİ?

KARACA HASAN