Yalçın: Ülkücüler, bu gamlı baykuşun uğursuz teranelerine kulak vermeyecek
MHP’li Yalçın: Ülkücüler, bu gamlı baykuşun uğursuz teranelerine kulak vermeyecek
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın’ın MHP’yi hedef alan yazılarına tepki gösterdi.”Ülkücüler, bu gamlı baykuşun uğursuz teranelerine kulak vermeyecektir” diyen Semih Yalçın, ”Soner Yalçın gibi uğursuz baykuşlar, 24 Haziran’dan sonra sadece viranelerde ötmeye devam edecektir” açıklaması yaptı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, ”Solun MHP muarızı yazarları arasında başta gelen isimlerden Soner Yalçın, bir süredir tünediği Sözcü’de MHP’yi hedef alan ağır bir yazı yazmıştır.
Aynaya bakmadan bir kuş figürü üzerinden partimize çirkin iftiralarda bulunan ve Ülkücüler hakkında niyet okuyuculuğuna, hatta oy sihirbazlığına soyunan Soner Yalçın; kendisinin nasıl göründüğü ve ne durumda olduğu hususunu eksik bırakmıştır.
Soner Yalçın, Marksist solun gamlı baykuşudur.
Milletimiz baykuşun nasıl bir kuş türü olduğunu iyi bilir.
Baykuş, gündüzleri pek ortaya çıkmaz ve gece avlanır.
Üstelik çoğunlukla viranelerde acı acı öter.
Onun ötüşü halk arasında uğursuz addedilir.
Soner Yalçın’ın dünkü yazısı, 24 Haziran’dan sonra viraneye dönmesi mukadder olan solun ve “İllet İttifakı”nın ahval-i perişanını duyuran bir baykuşun acı acı ötüşünü düşündürmektedir” açıklaması yaptı.
”MHP DOĞRU YOLDADIR”
Yalçın, şunları söyledi: ”Hüzün, gam, keder ve aynı zamanda da ümitsiz beklentilerle dolu notalar; Soner Yalçın’ın ve iktidarına susadığı CHP taifesinin son seçim senfonisi olacaktır. Hatta bu senfoni şairin dediği gibi; “İllet İttifakı” için bir ağıt, bir züğürt tesellisidir: “Bir senin sesin eyler gamdan azade beni. Selamın gani kılar şahtan ziyade beni.” Milletimizin dikkat nazarlarına sunarız ki Soner Yalçın dâhil, illet cephesine kendini konumlandıran birtakım yazarlar; demokrasi, insanlık ve toplumsal barış düşmanı olan PKK’nın siyasi kanadı HDP’yi aklamak ve FETÖ tehdidini sulandırmakta, buna karşılık MHP’yi kötülemekte yarışmaktadır. 24 Haziran’a iki üç gün kala “İllet İttifakı”na çalışan cephede önüne gelenin partimize neden vurmaya çalıştığı, aç kalmış çakallar gibi üzerimize neden saldırdığı doğru tahlil edilirse görülür ki MHP doğru yoldadır. MHP; son iki yılda siyaseti domine ederek içerideki ve dışarıdaki Türk ve Türkiye düşmanlarının oyunlarını bozmuş, planlarını darmadağın etmiştir. MHP’nin taşlanması, haklılığındandır. Aziz milletimizin dikkat nazarlarına ve yüksek ferasetine bir hususu daha sunmak istiyoruz. Askerimizin, polisimizin, kundaktaki bebeklerin katilleri ve onların siyasi temsilcileri demokrasi ve insan hakları şampiyonu olarak her türlü hoşgörüyü hak ediyormuş gibi gösterilirken, iktidarla Cumhur İttifakına giden MHP, saldırıların hedefine oturtulmaktadır. CHP başta olmak üzere bütün şer cephesi tarafından millet ve devlet düşmanlarının Meclise girebilmesi, HDP’nin barajı aşabilmesi için “Her evden HDP’ye bir oy!” kampanyası yürütülürken, milletine sevdalı MHP günah keçisi yapılmaya çalışılmaktadır. Memleketini ve milletini sevip vatanın bütünlüğünü gözeten vatandaşlarımızın HDP’ye oy vermeyi içine sindireceğine inanmıyoruz. İçinde en küçük millet ve vatan sevgisi, milliyetçilik hissi bulunan bir insanın HDP’nin parlamentoda yer alması için katkıda bulunacağına ihtimal vermiyoruz. Soner Yalçın başta olmak üzere milleti koyun, kendini çoban başı sanan Jakoben ve dayatmacı sol entelektüellerin, ısrarla seçmen algısına yön verme çabasını ise olağan karşılıyoruz.
”SONER YALÇIN GİBİLER KAZI KOZ GİBİ GÖSTERMEKTEN SAKINMAZLAR”
Bu beyhude gayretlerin şuuraltı planında; içinden yetişip ekmeğini yediği millete karşı cibilliyetsizlik, çatısı altında özgürce yaşadığı devlete ihanete yatkınlık, kripto Türklük düşmanlığı, milletin değerlerine ve kutsallarına husumet, inançlarına buğz vardır. Onun içindir ki Soner Yalçın gibiler kazı koz gibi göstermekten sakınmazlar. Yalancılığı doğruluk, ahlaksızlığı erdem, sahtekârlığı dürüstlük, üçkâğıtçılığı politikanın gereği gibi göstermek bunların itiyadı, seciyesi, huyu ve tabiatıdır. Soner Yalçın gibiler bilmelidir ki hiçbir Ülkücü kaş yapayım derken göz çıkarmaz. Ülkücüler, MHP’den esirgenecek her oyun HDP’nin kurtarılmasına, FETÖ’nün diriltilmesine yarayacağını iyi bilir. Sandığa da o bilinçle gider. Milletimiz de “iyi” bilmektedir ki şer ittifakına giden her oy, aslında HDP ve FETÖ’nün ihyasına, Kürt ayrılıkçılığının ve siyasi bölücülüğün beslenmesine çıkmaktadır. HDP’nin, “İllet İttifakı”nda yer almamasına rağmen ittifakın gayriresmi üyesi konumunda olduğu, hafızalara kazınmıştır. Eminiz ki küçük bazı meseleler karşısında pireye kızıp yorgan yaksa bile hiçbir Ülkücü sandığa gittiğinde oyunu heba etmeyecek, MHP’nin parlamentoda güçlü bir şekilde yer almasının ne manaya geldiğini aklında tutacaktır. Diğer taraftan Gamlı Baykuş Soner Yalçın’ın, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 24 Haziran’dan sonra partiden gitmesi üzerine yazdığı senaryo, FETÖ ağzıyla öttüğünün göstergesidir. “Bahçelisiz MHP” senaryolarını hayata geçirmek için FETÖ 15 Temmuz öncesinde çok çaba göstermiş ama sonuçta karşısında sadece Ülkücü Hareketi değil, topyekûn milletimizi bulmuştur. Soner Efendinin asıl niyeti başkadır. Onun MHP’de değişim, Ülkücü Hareketin geleceği, hatta milletimizin mukadderatı gibi bir derdi de yoktur.
”ÜLKÜCÜLERİN, KARANLIKTA AVLANAN BU GECE KUŞUNA AV EDECEK OYU YOKTUR”
Soner Efendi’nin amacı, aklınca Ülkücülerin duygularını istismar ederek HDP’yi ihya etmek, Ülkücülerin kendi partileri aleyhinde oy kullanmalarını sağlamak ve avlanmış oylarla CHP’yi iktidara taşımaktır. Ülkücülerin, karanlıkta avlanan bu gece kuşuna av edecek oyu yoktur. Ülkücüler, bu gamlı baykuşun uğursuz teranelerine kulak vermeyecektir. Mesele; MHP’nin veya iktidar partisinin değil, Türkiye’nin geleceği meselesidir. Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerinde başarılı olamaması durumunda neler yaşanacağını camiamız iyi bilmektedir. O takdirde yine eski günlere dönülecek, FETÖ yeniden dirilecek, açılım ve çözüm süreci bu kez CHP tarafından ihya edilecektir. HDP siyasi hayatının güzel dönemini, FETÖ de yeniden örgütlenerek en “iyi” sürecini yaşayacaktır. Unutulmamalıdır ki CHP, parti programında FETÖ ile mücadeleye yer vermediği gibi, bölücülere demokratik özerklik vadetmiştir. O hâlde CHP’yi ve onun cumhurbaşkanı adayını iktidara taşıyacak her oy; Türkiye’nin bölünmesine, sosyal dokumuzun kaosa sürüklenmesine, sokaklarımızın terörist eylem alanına dönmesine verilmiş demektir. CHP’ye ve onun adaylarına gidecek her oy, dolaylı oyarak HDP’ye verilmiş demektir. Sayın Genel Başkanımız bir televizyon kanalına verdiği röportajda, bir zamanlar iktidar partisine en ağır eleştirileri kendisinin getirdiğinin altını çizmiş ama Türkiye’nin değişen gerçeklerini de hatırlatmıştır. Sayın Devlet Bahçeli, 15 Temmuzda Türkiye’nin ipten alındığını ve artık siyasetin eskisi gibi olamayacağını anlatmıştır. FETÖ ve PKK başta olmak üzere bilumum bölücü örgütlerin Türkiye’yi yok oluşun eşiğine getirdiğini, hepsinin arkasında da uluslararası güçlerin yer aldığını bir kez daha vurgulamıştır. Sayın Devlet Bahçeli, 15 Temmuz’dan sonra ülkenin kurtuluş ve bağımsızlığı için mutlaka politikada bir millî mutabakata gidilmesi gerektiğini dile getirmiş ve Cumhur İttifakının da bu ihtiyaç ve zaruretin bir neticesi olduğunu anlatmıştır. Hâl böyleyken gerçeklerin saptırılması, güneşin balçıkla sıvanması mümkün değildir. Bahtsız, unutkan ve beceriksiz sol politikacılarla fikir zürriyetinden mahrum Marksist entelektüeller, FETÖ’nün kalkıştığı 15 Temmuz ihanetini ve katiller sürüsü PKK’nın kanlı eylemlerini unutmak, unutturmak istemektedir. Ancak Türk milleti terörle mücadelede verdiği binlerce şehidi daima hatırda tutacak; PKK’nın siyasi kanadı olan HDP’nin aklanmasına, 15 Temmuz ihanet kalkışmasına yeltenenlerin de yeniden ayağa kalkmasına asla izin vermeyecektir. Açılım ve çözüm süreçlerinin bölücülüğü beslediği, sokaklara hendekler kazıldığı, hizmet adı altında halkın duygularının istismar edildiği, devletin bütün kurumlarının işgal ve istila edildiği dönemler geride kalmıştır. Türk milleti PKK’nın belini doğrultmasına, FETÖ’nün yeniden teşkilatlanmasına zemin hazırlayacak hiçbir siyasi projeye prim vermeyecektir. Türk milleti, uluslararası üçlerin devletimizi iktidar üzerinden yıkma hesaplarını boşa çıkaracak ve yerli taşeronlarını sandığa gömecektir. Soner Yalçın gibi uğursuz baykuşlar, 24 Haziran’dan sonra sadece viranelerde ötmeye devam edecektir.”