Uyuşturucu vergisi!
Dersimli Kemal gerçekten vahim bir ruh halinde…
Ya da konuşmasını yazanlar da bir problem var!
Hangi bir legal partinin genel başkanı suç örgütlerini vergi yükümlüsü yapmaya kalkar?
Adam diyor ki: “Sen asıl alınması gereken yerlerden vergiyi alacaksın, uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergiyi alacaksın, organ ticareti yapan adamdan vergiyi alacaksın, kara para aklayandan vergi alacaksın”
Bu bir skandal, gaf veya kastını aşan açıklama falan değil…
Allah muhafaza Y-CHP iktidar olursa, “müstemleke ülkesi”ne dönecek memleket ve “uyuşturucu baronları”yla işbirliğinde “babalar”ı vergi yükümlüsü olarak ABD’deki silah tüccarları gibi “işadamı sayacak”lar!
“Dostlarımızla kazanacağız” demişti ya Dersimli Kemal Bey, bunlardan biri belli oldu!
*
Dersimli bunları TBMM çatısı altındaki grup toplantısında söylüyor…
Belli ki Y-CHP tacizlerle, yolsuzluk ve yeni partilerle iyice karışmış durumda, ne yapacaklarını, nasıl gündem değiştireceklerini bilemez oldular…
İyi de mafya, kaçakçılık, kara para terimleri Atatürk’ün partisinde ne arıyor?
Üstelik de durmadan Çakıcı’ya “mafya bozuntusu” derken, Devlet Bey’i mafyaya sahip çıkmakla suçlarken…
Ama bir suç çetesini unutmuş Bay Kemal…
Uyuşturucu ticareti yapanı, organ ticareti yapanı ve kara para aklayanı düşünmüş de, “kadın ticareti mafyası ve tacizcilerini” aklına getirememiş Kemal Bey!
Skandalın bini bir paraya Y-CHP’de!
*
Şimdi müttefiki İP’çi Topuklu Abla’nın “masa” merakının nereden geldiği belli oldu…
Zilletçiler ikna edebilirse, Erdoğan’la bir masada buluşacaklar…
Yine ikna edebilirlerse “genişletilmiş(!) parlamenter sistem” üzerinde anlaşacaklar…
Sanki mafya dizisi seyrediyoruz da çete reisleri meşhur masada buluşup piyasayı paylaşacaklar…
Kimi uyuşturucu trafiğini, kimi otopark mafyasını, kimi kadın ticaretini, kimi kumarhane ve türkübar mafyasını, kimi organ mafyasını ve kimi de fuhuş âlemini yönetecek…
Kimi de hepsinin kara parasını aklamakla görevli olacak!
İyi de uyuşturucudan silahlanan kim? PKK!
Ne yani, PKK’yi vergi hükümlüsü mü yapalım Kemal Bey?
Otopark, kumarhane ve türkübarlardan PKK’ye para aktaran kim?
Ünlü büyükşehir belediyeleri kimde ağam?
Ve bu tayfadan, Y-CHP’li Hamzaçebi’den dillere pelesenk olacak günün lafı:
“Bir faaliyetin suç olması bu faaliyetten elde edilen kazancın vergilendirilmesine engel değildir.”
Pes vallahi, yiğidim Alaattin Çakıcı Bey bunlara nasıl bir korku verdiyse!
*
Adam faşist diktatörlüğe koşuyor aslında…
Ayrıca o grup toplantısında söyledikleri yenir yutulur gibi değil:
“Tam bir akıl tutulması… Biz demişiz ki, 8 Haziran’da AKP’li işadamlarının mallarına el koyacağız!”
O seçimde Y-CHP’li biri olarak şu tehdidi savuran sanki bendim:
“8 Haziran’da ilk işimiz bu gazeteleri kapatmak olacaktır!”
Y-CHP’li Kemal’in papağanı Özgür Özel de demişti ki:
“AKP’nin atadığı bütün memurlardan hesap soracağız!”
Dersimli Kemal, grupta hızını alamayıp yalana devam ediyor:
“AKP’li şirketlere el koyacağız… Ben demişim?.. Akıl tutulması!”
Oysa seçimde diyordu ki:
“Hepsine el koyacağız, kamulaştıracağız!”
Şimdi grupta diyor ki, “Tam bir akıl tutulması!”
Hakikaten akıl tutulması, şuursuzluk, denge bozukluğu!
Yalan, ikiyüzlülük, U dönüşleri, zigzag… Biri bu adama psikologdan destek almasını söylesin Allah aşkına!
Bir yanı mafyaya özgürlük, vergi yükümlülüğü, bir yanı yalan, iftira, ikiyüzlülük!
Mustafa Önder