TÜRKİYE’DEKİ TÜRK SORUNU!
Türkiye kurulduğu günden bu yana birçok siyasetçi ve devlet adamı görmüştür. Ancak Recep Tayyip Erdoğan gibisini asla görmemiştir! Türk Milleti tarafından seçilen, Türk Milleti tarafından vazifelendirilen ancak buna karşın Türk Milleti’nden daha çok küresel güçlerin bölge politikalarına taşeronluk yapan, PKK ve bölücülüğe yol açan, milli menfaatleri şahsi ve siyasi ikbal ve çıkar uğruna geri plana atan, milletin ve devletin bölünmez bütünlüğünü korumakla görevli ve bundan da öte gönüllü olan ne kadar kesim varsa hepsine adeta düşman kesilirken yine PKK’lılar ve İmralı canisi ile kucaklaşan bir başka siyasetçiye rastlamanız mümkün değildir.
Dünya’da terörü bitiren hiçbir ülke, terör örgütlerini yada liderlerini ne silahı koşulsuz olarak bırakmadan, ne de şiddet eylemlerine tümüyle son vermeden hiçbir şekilde bugün AKP’nin muhatap aldığı tarzda muhatap almamış ve bugün ki yaşanan tarzdaki gelişmelerin hiçbirisine bahsettiğim ülkelerde asla rastlanmamıştır. Bu durum IRA terör örgütünü bitiren İngiltere içinde, ETA’yı çözen İspanya içinde, Filipinler ve sonradan bu hatasından dönen Sri Lanka içinde aynıdır ve hiçbiri bugün AKP’nin yaptığını yapmamış ancak terörü kendi koşul ve iç-dış etkenleri çerçevesinde değerlendirerek çözmeyi başarmışlardır.
Her şeyden önce AKP’nin ısrarla yaptığı ve asla vazgeçmediği yanlış, terörle alakalı attığı her adımda Türk Milleti’nin ayrı bir değerini yok saymakta, inancını zedelemekte ve sürekli taviz veren taraf olarak sunmasıdır.
Bu durumsa beraberinde aslında şöyle bir anlayışı da gizliden gizliye hafızalara getirmektedir. Eğer sürekli taviz veren, sürekli bir şeyler için özür dileyen, sürekli bu zamana kadarki düşüncelerinin yanlış olduğu değerlendirilen ve bu düşüncelerin bir sonucu olarak yine yanlış olarak nitelendirilen adımları atan ve olaylara toplumsal çerçevedeki yaklaşımı da yanlış bulunan kesimi siz sadece Türk Milleti olarak gösteriyorsanız ve bakış açısını da bu yönde şekillendirip PKK ve İmralı canisi ile “müzakere” masalarında buluşuyorsanız bu ülkede artık “Türk sorununun” başladığını akıl etmek zorundasınız.
Toplumda bugünlerde algılamada var olan gerçeklik ne yazık ki böyledir. Sürekli bir şeyler için adım atan, taviz veren ve sürekli değerlerinden kaybedenin Türk Milleti olduğu ancak sürekli ve adım adım isteklerine ulaşanın da PKK olduğu olgusu ne yazık ki her yerde hâkimdir. Bu durum gerçekte hem AKP’nin hem de PKK’nın samimiyetsizliğinin de bir göstergesidir.
AKP bu zamana kadar Kürtçe televizyon kanalları, Kürtçe seçmeli ders, Kürtçe savunma hakkı gibi konuları hayata geçirmişken, Habur’da olduğu gibi teröristleri kahramanlar gibi karşılatmış, teröristle empati kurup kendilerini (Bülent Arınç gibi) bir an için teröristlerden biri olarak değerlendirmişken PKK hala silah bırakmamış ve hala kanlı-hain eylemlerine devam ediyorsa bu işte kesinlikle ihanetten başka bir şey yoktur! Bu gerçeği yediden yetmişe kadar her kesimin görmesi gerekir.
Yukarıda belirttiğimiz terör sorunu yaşayan ülkelerden biri hariç hepsinde terör örgütleri koşulsuz silah bırakmış, eylemlerine son vermiş ve ondan sonra devlet tarafından muhatap alınıştır. Ancak Sri Lanka örneğindeki durumsa bunlardan farklı, bizim durumumuza oldukça yakındır. Silah bırakılmadan görüşülen Tamil kaplanları, ilerleyen zaman içinde silah bırakmak şöyle dursun, öyle bir noktaya gelmiştir ki bırakın halkı ve güvenlik güçlerini öldürmeyi, üst düzey bazı devlet idarecilerine de suikastlar düzenleyerek şiddetinin dozunu artırmıştır. Bu işin sonucunda Sri Lanka 2009 yılında bu sorunu kökten ve “askeri yöntemle” çözerek kapatmıştır.
Dolayısıyla AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bu gerçeği görmesi lazımdır. Karşınızda bulunan terör grubu size koşulsuz olarak gelmiyorsa ve sizde bu gerçekliğe rağmen onları muhatap alıyorsanız eğer, bu işin sonucu çok daha vahim yerlere doğru sizleri götürebilir. Terör örgütünün hain eylemleri asla durmayacağı gibi toplumdaki kutuplaşma ve yine terör örgütünün etki alanı da ne yazık ki genişlemeye başlar.
İşte bunu görememek veya görüp de bu yoldan vazgeçmemek ihanetin kendisi olmaktadır. Sürecin böyle ilerlemesi halinde ne tarih nede Türk Milleti’nin gelecek nesillerinin Recep Tayyip Erdoğan’ı hiçte hayırla anmayacağı açıkça ortadadır.
AKP’nin bunca tavizine rağmen hala şiddete başvurmayı bırakmayan PKK sorununu çözmenin en temel yolu PKK’lıların üssü ve merkezi haline gelen Kandil’i tümüyle temizlemek, gerekirse her taşın altına bakıp, teröristleri ve unsurlarını tümüyle imha etmektir.
Aksi halde bugün ki gelişmeler Türkiye’de yaşanan asıl sorunun “Türk Sorunu” olduğunun açık bir göstergesi olacaktır.
İSMAİL ÖZDEMİR/ ORTADOĞU