Türkiye yeni bir yola çıktı…
Gelecek bizim!
Türkiye yeni bir yola çıktı…
Milletçe inanıp çalışmaya koyulduğumuz takdirde ufukta “Büyük Türkiye” görünüyor. Bu yola mayın döşemeye kalkanların hevesi kursağında kaldı yine… “Gece sabaha kavuştu” ve “Alacakaranlıktan çıkıp, Türk asrının aydınlığı”na yöneldi cumhur! Ey Devlet Ata’ya inanmış Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in şerefli asil evlatları… Ey Cumhurbaşkanı Erdoğan’a inanmış AKP’nin gönül dostları… Ey “yüzde 52’lik millî irade”, liderlerinize kulak verin, “tembihat” a uyun!
*
15 Temmuz 2016’daki alçak girişim…
7 Ağustos 2016’daki “Yenikapı Mitingi”…
16 Nisan 2017’deki Cumhurbaşkanlığı sistemi anayasa referandumu… Ve 24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri birer dönüm noktasıydı.. “Devlet aklı” hep işbaşındaydı… Sabır, metanet, basiret, feraset, sadakat, liyakat ve cesaretin gücüydü… İçeriden ve dışarıdan siyasî, ekonomik ve askerî saldırılara göğüs gerdik… Alınan yolu, “algı operasyonları”na kurban etmeyin canlar…
*
AKP ve MHP sevdalılarından yansıyan şikâyet ve ufak tefek bencilce tavırları hayretle takip ediyoruz. Şunu iyi bellemelisiniz: Haziran 2023’e kadar seçim yok! Lâkin zaman dediğin su gibi akıyor ve iyi değerlendirip hazırlanmak zorundayız. Önümüzde her iki partinin geleceğini yakından ilgilendiren kongre takvimleri var. İl ve ilçelerdeki belediye başkanlarımız, il ve ilçe başkanlarımız uyumlu çalışmak, “geleceğimizi” iyi organize etmek zorundayız. Hizmet çekişmesini kısır husumete dönüştürmek şeytanın ekmeğine yağ sürmektir. Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır ve liderimiz Devlet Bey’in talimatlarına sımsıkı uymak öncelikli vazifedir. “Önce ülkem ve milletim” diyebilen kutlu bir davanın neferleri olarak, gocunmak, ezilmek, fitne aracı olmak Ülkücü’ye yakışmaz. Bakın, Devlet Ata bizi hiç aldatıp yanıltmadı.
Türkiye Cumhuriyeti, onun tecrübe, fikir ve öngörüleri ile ayaktadır! Ocakta çay içen, Başbuğ’u rahmetle anan ve Turan için gayrete soyunan Erdoğan’ın yalnızlık çemberini kırıp atacağını, Türk milletine sığındığını belleyin artık!
“Gelinen nokta”, birkaç münferit çatışmaya vesile olsa da, milletimizin hayrınadır!
*
“Terör”ün beli kırılmıştır ve kaynağı sistemin yansımasıdır. İçinden sizin uyumunuz ve riayet etmenizle çıkmakta olduğumuz pandemi süreci “Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir yansıması” dır. Bilim Kurulunun kararlarının doğrudan Cumhurbaşkanlığınca uygulamaya geçirilmesi başarının anahtarıdır.
Geçmişteki parlamenter sistemi aklınıza getirin, cumhurbaşkanı-başbakan-Meclis-hükümet- bakanlık-bürokrasi dişlisinde neler olacağını bir düşünün… Bu çarkların neleri öğüttüğünü en iyi Türkmen Beyi bilir… Başbakanın verdiğini cumhurbaşkanı veto eder, Mecliste günlerce tartışılır, bakanın inisiyatifi birden “aslan kesilen bürokrasi”nin insafına kalırdı… O zamana kadar da salgın gemi azıya alır, yetki karmaşasında sağlık ordumuz perişan olur, hastanelerimiz teşkilatlanamaz, müteahhitler yatırımı bitiremez ve kırılırdık! Bunları iyice düşünün ve Anadolu’da “iktidar gücünü” adalet ve hak ölçülerinde paylaşın… Direnmeyi, talimatlar ölçüsünde kimliğinizi temsil etmeyi bilin… Bazen AKP’li arkadaşlarımız da şikâyetçi… Mehmet Metiner’in son yazısı bir çırpınışın eseri… Yaşanacak ekonomik gelişmeler, bütün dünyanın meselesidir ve ABD’deki sosyal patlama ibret vericidir. Devletimiz umulmadık atılım göstermektedir. Başaracağız, buna inanın! Aynı geminin içindeyiz ve birbirimize ihtiyacımız var…
*
Başka şeye gerek yok; “Tecrübe, akıl ve öngörünün temsilcisi” Devlet Ata’nın şu talimatını yazın aklınızın bir köşesine: Kovid-19 salgınının yayılıp Türkiye’yi zaafa uğratmasını hayal edenlerin varlığı da esef ve endişe verici seviyelere ulaşmıştır.
Hastalıkta iktidar arayan, sokak aralarında gelecek planlaması yapan, demokrasiye, tarihsel ve milli haklara sırt çeviren bu zelil siyaset devşirmelerinin milletimiz nezdindeki itibarları artık sıfırlanmıştır. İnanıyorum ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muazzam imkân ve iradesiyle devasa bir sorunu geride bırakmak üzere olan ülkemiz, yeni hükümet sisteminin kökleşip güçlenmesiyle kronik bütün meselelerini de zaman içinde çözecektir. Bugünden geçerli olmak üzere başlayan “yeni normal” sürecinde, partimizin siyasi ilkeleri, savunduğu milli değerleri daha bir önem kazanacaktır.
Hiçbir iftiraya boyun eğilmeyecek, bunları paylaşan, nifak çıkaran hiç kimseye müsamaha gösterilmeyecektir. Sosyal medyanın doğru, temiz ve nezih kullanımına bağlı kalmayanlar bunun sonuçlarına katlanacaktır. Siyasette ağız birliği önemli ve öncelikli bir hedeftir. Herhangi bir konuda parti politikası tezahür etmeden görüş bildirmek, kanaat paylaşmak sakıncalıdır, sakattır, parti disipliniyle terstir. Herkes teşekkül etmiş parti politikalarına bağlı kalacaktır. Bunun dışında herhangi söz ve açıklamalara tevessül edilmeyecektir. Aziz milletimizin takdir ve teveccühünü kazanmanın yolu da birlik ve beraberliktir. Bunu bozacak, sekteye uğratacak, sorgulatacak, zayıflatacak hiçbir girişime, hiçbir fitne/fesada izin verilmeyecektir.
Vesselam!
Mustafa ÖNDER