Trump ‘çete zihniyetine’ teslim oldu
Trump ‘çete zihniyetine’ teslim oldu
ABD’nin seçilmiş başkanı Trump’ın Orta Doğu politikaları, uzmanlar tarafından değerlendirildi. Matt Duss, Washington’daki ‘Center for International Policy’ adlı kuruluşun Başkan Yardımcısı, Trump’ın İsrail’e yakın durarak Evanjelik Hıristiyan Siyonist bağışçılar ve seçmenlerin desteğini kazanmayı amaçladığını belirtti. Duss, Trump’ın Amerika’nın isteklerini yerine getirmesi ve dolayısıyla müttefiklerinin de aynı şekilde davranmasını sağlamaya çalıştığını ifade ederek, bu yaklaşımın çete zihniyetine benzediğini vurguladı.
ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, ocakta yemin ederek görevi devralmaya hazırlanırken uzmanlar Trump’ın ikinci döneminin, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a saldırılarının devam ettiği Orta Doğu için anlamını tartışıyor.
Washington’daki “Center for International Policy” adlı kuruluşun Başkan Yardımcısı Matt Duss ve George Mason Üniversitesinde Profesör Mark Katz, Trump’ın Orta Doğu tutumuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Aynı zamanda ABD’li Senatör Bernie Sanders’ın eski dış politika danışmanı olan Duss, Trump’ın ilk döneminde İsrail-Filistin anlaşmazlığını çözmek için arabulucu olma niyetini dile getirdiğini ancak daha sonra özellikle Evanjelik Hıristiyan Siyonist olan büyük bağışçıların ve kilit seçmenlerin desteğini kazanmak için İsrail’e yakın durduğuna dikkati çekti.
Duss, bu durumun “Amerika istediğini yapar ve dolayısıyla Amerika’nın dostları da istediklerini yaparlar” yaklaşımıyla tutarlı olduğunu ve bir tür “çete zihniyetine” çok benzediğini belirterek “Trump sadece bu konunun manşetlerden düşmesini istiyor.” dedi.
Söz konusu yaklaşımın “Güvenlik sağlama karşılığında alınan haraç gibi müttefiklerimiz özel ayrıcalıklara sahip. İstediklerini yapabiliyorlar ve eğer İsrail işgal altındaki toprakları, İsrail’in işgal ettiği ancak Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri’ni almak ya da herhangi bir şeyi yapmak istiyorsa o zaman biz de bunu destekleyeceğiz.” demeye benzediğini belirten Duss, “Bunlar ABD’nin başını çektiği çetenin bir nevi oyuncağı olmanın faydaları.” dedi.
Duss, “Bu senaryoda acı çekecek olan Filistinliler için bu korkunç bir durum. Ancak burada (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun oyunun sonunu getirememesi gibi bir sorun da var. Ne yapacağına dair hala bir planı yok. İsraillilerin de genel olarak bu savaşı sona erdirdiklerinde ne yapacaklarına dair bir planları yok.” diye konuştu.
ABD ASKERLERİNİN SURİYE’DEN ÇEKİLME İHTİMALİ
Uzmanlar, Trump’ın yeni başkanlık döneminde ABD askerlerini Suriye’den çekmesi ihtimaline olumlu bakıyor.
ABD’deki George Mason Üniversitesinde Profesör Mark Katz ise Trump’ın “neden umurumuzda olsun ki?’ düşüncesiyle hareket ettiğine işaret ederek ilk döneminde ABD askerlerini Suriye’den çekmemesine “şaşırdığını” ifade etti.
Trump’ın “DEAŞ yeniden güçlense bile bırak yakın çevredeki insanlar bununla ilgilensin. Neden ABD ilgilensin?” şeklinde tutum gösterdiğini belirten Katz, Trump’ın bu düşüncesinin değişmediğinden emin olduğunu dile getirdi.
Duss ise Trump’ın ilk döneminde karşılaştığı direniş karşısında “açıkça hayal kırıklığına uğradığını” aktararak “O dönem ABD askerleriyle ilgili çok daha aktif çatışma durumu vardı, bu yüzden bu konu insanların gündemindeydi ve Trump’ın buna dikkat etmesi gerekiyordu.” ifadesini kullandı.
Bu konunun yeniden tartışılması halinde Trump’ın daha fazla dikkatli olacağını belirten Duss, “Muhtemelen ABD askerlerini oradan çekmek isteyecektir. Ancak şu anda bu konu gündemde değil gibi gözüküyor.” değerlendirmesini yaptı.
Dönemin ABD Başkanı Trump, Aralık 2018’de, Türkiye’nin terör örgütü PKK/YPG hedeflerine karşı sınır ötesi harekat başlatma kararlılığı üzerine, Suriye’deki 2 bin civarındaki Amerikan askerinin hemen geri çekilmesi kararını bildirmiş, kısa süre sonra bu kararını esnetmiş ve zaman içinde kademeli olarak bu sayının azaltılması talimatını vermişti.
Trump, Ekim 2019’da da ABD’nin Suriye’de kalması gereken süreden çok daha uzun süre kaldığını belirterek ABD askerlerinin daha fazla orada kalmasını istemediğini söylemişti.
Donald Trump’ın asker çekme planları, özellikle ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığından ve 2018’in sonuna kadar DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi görevini yürüten Brett McGurk gibi isimlerden açık muhalefet görmüştü.
McGurk, Trump yönetiminin 19 Aralık 2018’de Suriye’den çekilme kararından hemen sonra görev süresinin dolmasına 2 ay kala istifa etmişti. 2020 seçimlerinde ise ABD’de Başkan seçilen Joe Biden, McGurk’e ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğü görevini vermiş, ABD’nin PKK/YPG’yi desteklediği Suriye politikası güç kazanmıştı.
KAYNAK: Türkgün/AA-Anadolu Ajansı