TRABZONSPOR: GÖRÜNMEZ BİR EL İNFAZI ENGELLEDİ

TRABZONSPOR Kulübü ve Trabzonspor Hukuk Kurulu, bugün görülmeye başlanan yeniden yargılama davasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

TRABZONSPOR Kulübü ve Trabzonspor Hukuk Kurulu, bugün görülmeye başlanan yeniden yargılama davasıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, ceza yargılamasındaki kararın, CAS’ın şikeye dair kararını etkilemeyeceği belirtilerek, “Yani, şike yapıldığı gerçeği, sportif açıdan değişmeyecektir. Şike yapanlar, maalesef halen futbol kulüplerimizde görev almaktadırlar. Futbola yabancı unsurlar futbolumuzu idare ederken; kamuoyu, yabancı futbolcuların sayısıyla meşgul edilmektedir” denildi.

“GÖRÜNMEZ BİR EL İNFAZI ENGELLEDİ”

Bordo mavili kulübün internet sitesinde yayınlanan açıklamada, 2010-2011 sezonunda gerçekleştirilen şike eylemlerinin tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda şikenin faillerinin İstanbul 16’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından cezalandırıldığı hatırlatılarak, “İstanbul 16’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin şikeyi sabit gören kararı Yargıtay 5’inci Ceza Dairesince de onanmıştır. Kısmi bozma şike yaptığı sabit olan sanıklara verilen cezalarının ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkindir. Sona eren ve Yargıtay tarafından onanan ceza yargılamasında, Türk yargı tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bir şekilde, görünmez bir el, kesinleşen hükmün infazını engellemiştir. Cezası kesinleşen sanıkların dosyası yeniden yargılama adı altında yeniden görülmeye başlanmıştır. Kanunlara, içtihatlara, doktrine aykırı olarak yeniden yargılamaya ilişkin karar verilmiş, usul kanununda yapılan değişiklik yeni olay sayılmıştır” ifadeleri kullanıldı.

“CAS’IN KARARI ETKİLENMEYECEKTİR”

Trabzonspor Kulübü ve Trabzonspor Hukuk Kurulu’nun açıklaması şöyle devam etti:

“Şike Davası dosyasında sahte ve üretilmiş hiçbir delil yoktur. Şike Davası dosyasındaki deliller yürürlükte olan kanunlara uygun olarak elde edilmiştir. Delillerin içeriklerine itiraz edilememiştir. Kumpas iddiaları, bizzat yeniden yargılama kararı veren mahkeme tarafından reddedilmiştir. Hal böyle iken, sahte ve üretilmiş delillerin mevcut olduğu ortaya çıkan bazı davalar emsal gösterilmekte ve kamuoyu şike davası hakkında yanlış bilgilendirilmektedir. Spor disiplin yargılamasında; UEFA Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu, yöneticileri şike yapan takımlara ceza vermiştir. Bu ceza UEFA Temyiz Kurulu tarafından onanmıştır. Şike yapan kulüplerin, aldıkları cezalara karşı Spor Tahkim Mahkemesi’nde açmış oldukları davalar da reddedilmiştir. Hatta, yoğun şike eylemleri yapan Fenerbahçe Kulübü’ne verilen cezanın çok az olduğu CAS tarafından belirtilmiştir. Son olarak, İsviçre Federal Mahkemesi kararı, Trabzonspor aleyhine şike yapıldığını tekrar ortaya koymuştur. Önemle belirtmek gerekir ki, CAS kararının 267. paragrafında açıklandığı üzere, ceza yargılamasındaki karar, CAS’ın şikeye dair kararını etkilemeyecektir. Yani, şike yapıldığı gerçeği, sportif açıdan değişmeyecektir.

“KAMUOYU YABANCI FUTBOLCU SAYISI İLE MEŞGUL EDİLİYOR”

Ülke futbolunun şikeden korunamadığı belirtilen açıklama şöylye devam etti:

“Şike yapanlar, maalesef halen futbol kulüplerimizde görev almaktadırlar. Futbola yabancı unsurlar futbolumuzu idare ederken; kamuoyu, yabancı futbolcuların sayısıyla meşgul edilmektedir. 2010-2011 sezonunda şike yapıldığı UEFA Yargısı, CAS Yargısı, Türkiye Cumhuriyeti Yargısı ve İsviçre Yargısı kararları ile sabittir. Bu nedenle, Trabzonspor Kulübü’nün şike yapıldığını ispatlamak gibi bir amacı yoktur. Trabzonspor Kulübü’nün amacı gasp edilen haklarını geri almak, adil yarışma şartlarını temin etmek, bozulan kamu düzenini tekrar eski haline getirmek, futbol düzenimizi şike unsurlarından arındırmak ve ülke insanına, hak ettiği sağlıklı spor ortamını sunmaktır. Şike Davasında verilen yeniden yargılama kararı hukuka aykırıdır. Kanun ve usullere uyulmamaktadır. Trabzonspor Kulübü, statükoyla mücadele etmek için kurulmuştur. Trabzonspor Kulübü, 2010-2011 sezonunda gasp edilen haklarını almak için mücadeleye devam edecektir.”

Açıklamanın sonunda Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyeleri Doç.Dr. Vesile Sonay Evik ve Yrd.Doç.Dr. Ali Hakan Evik’in bilimsel mütalaası yer aldı.

DHA