TOST-MODERN” DARBE

Efendim 28 Şubat süreci ile ilgili bir komutanın tanımı hala hafızalarda; POST-MODERN DARBE..

Tarifi zor.. Bugünün iktidarının tohumunu ekmiş ve bugün darbeye “direniş ayakları” yapanların doğumunu sağlıklı(!) şekilde gerçekleştirmiş, bir nevi ebe..

Neyse, bu bizim yakın geçmişimiz..

**

Dünya bu ara nurtopu gibi bir darbeyi tartışıyor.. “Darbe mi değil mi?” yi de tartışıyor ama olsun.. Öyle ya da böyle, en küçük hesapla bile, bir nevi darbe..

Gerçi, kafalar karıştığına göre tarifi zor..

**

Peki nedir Mısır’daki “etkinliğin” tanımı?

Birkaç pencereden bakmakta fayda var.. Sözgelimi YUNAYTIT SITEYTS OF AMEY(Ğ)RİKA..

Başkan Obama, açık açık darbe demedi.. Ya dili varmadı ya tercüme hatası(!) ya da başka bir hesap var.. C şıkkı, hesap olduğunu hepimiz biliyoruz..

Büyük Ortadoğu Projesi’nin yol haritasında gözle görülür bir sapma var.. Sapmadan çok, bizzat sahiplerince gerçekleştirilen bir değişiklik.. Peki nasıl bir değişiklik bu? Mevzu derin ama biz Mısır’daki darbe üzerinden yürüyelim..BOP’un patronu, “ILIMLI İSLAM(!)” (Bu tarife oldum olası gıcığım) modelinin aktörleri, gereğini yapamadıklarında diskalifiye ediyor.. İşin özeti şu:

“DEAR MORSİ.. YOU COULDN’T DO THİS, MY MOTHER.. GAME OVER..” Siz şimdi Türkçesini de merak edersiniz.. “MURSİCİM, BECEREMEDİN ANAM..  OYUN BİTTİ..”

Olan biten üzerine çok konuşulur da, mevzu şu, ABD “DARBE” demedi, ama “DARBE DEĞİLDİR” de demedi.. Arada bir yerde..

**

Peki Adalet ve Kalkınma Partisi penceresinden tablo ne? Orada da durum karışık..

Başbakan açıkça “DARBE” diyor.. Hatta, darbecilerden alışık olduğumuz gibi “DURUMDAN VAZİFE ÇIKARIP” Avrupa’da (Dikkat buyrun Türkiye’de değil:) “DEMOKRASİYE SAYGI MİTİNGİ” bile yaptırıyor..

Şimdi, “Karıştırdın Murat İDE, bu mitingleri Türkiye’de de yapıyor..” diyeniniz çıkacak, eminim.. Ama karıştırmıyorum.. Türkiye’deki mitinglerin adı “MİLLİ İRADEYE SAYGI.” Ve konusu iç siyaset.. Almanya’daki mitingin adıysa “DEMOKRASİYE SAYGI.” Konuşmalarda da Mısır öne çıkıyor zaten.. Durumdan vazife dememin sebeplerinden biri de bu..

Bunun altını niye çizdim?

Bakın Başbakan da sıkışık.. Bir yanda EŞ BAŞKANI olduğu BOP var, diğer yanda YOLDAŞI olduğu Mursi ve darbe..

BOP’un patronu “DARBE” demezken, EŞ BAŞKANI “DARBE” diyor.. Bu durumda da Başbakan Erdoğan, yürütmekle görevli olduğu proje ile darbe gerçeği arasında sıkışıp kalıyor.. İşi zor..

“HADİ KONUŞSANIZA, NİYE DARBE DEMİYORSUNUZ? DARBE DESENİZE..” derken, hiç Amerika Birleşik Devletleri’nden söz ettiğini duydunuz mu? Mısır’daki darbe operasyonunun dışındaki AVRUPA’ya ya da yön olarak “BATI”ya sesleniyor.. Dayağı MİCHAEL’dan yiyor, hesabı HANS’a soruyor.. Bu da, iki arada bir derede oluşun, garip ama doğal sonucu..

**

Peki bizzat darbenin aktörleri, mesela Müslüman Kardeşler ne durumda?

Darbenin ilk dakikaları, saatleri ve günlerinde, “SAKİN OLUN.. BARIŞÇIL ŞEKİLDE DİRENİN” dediler.. Bu tavır, özünde bir umut barındırıyordu.. Silahla müdahale eden bir güce karşı, barışla mücadele.. Ütopik bir durum..Zira onların da kafası karışık.. Bu bir “Balans ayarı mı, darbe mi?” sorusu kurcaladı belki kafalarını.. Böyle olmadıysa da, ne yapacaklarını bilemediler.. Tabanın talepleriyle, mevcut şartlar ve uluslar arası irade arasında sıkışıp kaldılar.. İkitadara, o uluslararası iradenin vesayeti ile geldiklerinden, belki de karşılarındaki gücü bildiklerinden, ne edeceklerini bilemediler.. Bugünse çıkmış; DEVRİMİ ÇALMAYA ÇALIŞANLARA KARŞI AYAKLANIN diye çağrı yapıyorlar. Kafalar hala iki arada bir derede..

**

Ve son alarak Mısır Ordusu..

48 saat önceden haber verilerek..

Canlı yayınlarda “GELDİ, GELİYOR” denilerek..

“Mehmet ağanın düğününe gider gibi, korna düdükle” yapılan darbe, zaten darbe literatürünün en ilginç örneğiydi..

Ve komutanlar daha ilk açıklamalarında, “BİZ TARAF DEĞİLİZ..” dediler..

Mursi’ye, anlayışına,icraatına karşı olunduğu için yapılan bir darbenin “TARAF” olmaması mümkün mü? Bir şeye karşıysanız, onun karşı “TARAFINDASINIZ” demektir.. Karşı olmadan taraf, taraf olmadan da karşı olamazsınız..

Dolayısıyla, ABD ve İngiltere’nin “TAM DA DARBE DEĞİL” diye ortaladığı bir mantığa eşlik edince, ordu doğal olarak, ne adam akıllı (akıllısı olmaz ya) bir darbenin gereklerini yerine getirebiliyor ne de ortaya çıktığı için artık, demokrasinin gereklerini.. Dolayısıyla o da iki arada bir derede..

**

Mısır’daki darbenin aktörleri de, bu konuyla doğrudan ilgili ülke ve liderler de iki arada bir derede.. Olan bize oluyor, adını koyamıyoruz, “DARBE Mİ DEĞİL Mİ?”

Tüm aktörler bu kadar arada kalmışken, olan bitene isim aramaya gerek yok.. Bu işin adı belli;

TOST-MODERN DARBE..

MURAT İDE / ORTADOĞUGAZETESİ