TISSSSSS EKONOMISI
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde olumsuz her ne varsa tamamında rekor kıran AKP, benzin fiyatlarında da yeni bir dünya rekoruna imza attı. Malum, daha önce de işsizlikte, et fiyatlarında, cari açıkta, dış borçta dünya rekorları yine AKP’ye nasip olmuştu.
BAŞKA İKTİDAR OLSAYDI
Bu rekorlar bir iddia değildir. Devletin resmi rakamlarının ortaya koyduğu kesin ve değişmez gerçeklerdir. Bunlardan sadece birisi başka iktidar dönemlerinde yaşansaydı, bu güruh gökkubeyi yere indirir, sonra da üzerine çıkar tepinirdi. Ancak şu işe bakın ki, bu sicile rağmen bir de hiç utanmadan, sıkılmadan çıkıp milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor ve “uçtuk, kaçtık, geliştik, büyüdük” gibi lafları arka arkaya sıralıyorlar. Önlerine bu gerçekleri koyuyorsunuz, ya duymazdan geliyorlar veya komik bahaneler buluyorlar.
BAHANE HAZIR
Son zamlarla birlikte benzin fiyatı 5 lirayı geçti. Petrol bölgesine bu kadar yakın olup, bu fiyata benzin tüketen dünyadaki ilk ve tek ülkeyiz. “Bu neyin zammı?” diye sorarsanız, bahane hazır. Dünyada petrol fiyatları artıyormuş da, dolar da beklenmeyen yükseliş olmuş da, zam o yüzden gelmiş. Eğer istisna cinsinden hayırlı ve faydalı bir şey olursa, bu hükümetin kahramanlığı sayesindedir, ancak kırılan dünya rekorları ya dolardan, ya petroldendir. O da olmazsa sıcak giden havalardan, soğuk geçen kıştan, Afrika’daki kuraklıktan olur. Borsa gezi yüzünden çöktü, enflasyon ABD yüzünden sıçradı, döviz AB’nin Mısır’daki darbeye destek vermesi yüzünden patladı. Zavallı AKP, ne yapsın?
GELİRİ ARTAN AKRABALARDIR
Yalan, talan ve ihanet düzeninin kalıcı olması hiçbir şartta mümkün değildir. Yalanla nereye kadar kandıracaksınız, bir zaman gelir işin gerçeği su yüzene çıkar, benzin 5 lirayı geçer ve böyle şaşırıp kalırsınız. Bulduğunuz bahaneler bütün dünyayı güldürür. Hani kişi başına gelirimiz üç kat artmıştı, zenginleşmiştik, büyümüştük, gelişmiştik? Bu zamlar neyin nesi? Bu ülkede yanaşmaların, beslemelerin, akrabaların gelirinin çok arttığı, uçtuğu kesindir. Ancak devletin resmi rakamları yoksulluğun, açlığın katlandığını ortaya koyuyor. Türk lirasının dolar karşısında değerlenmesini büyüme oranı olarak bu millete yutturursanız, bundan belki siyasi rant sağlarsınız, ama sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Dünyada parası değerlendirdiği için milli geliri katlanan başka ülkeler de olmuştur. Mesela Japonya böyledir. Ancak, bundan pay çıkarmak ve “gelirimiz ikiye katlandı” demek hiçbir Japon siyasetçisinin aklına gelmemiştir. Bu komediden siyaset çıkarmaya çalışan dünyadaki ilk ve tek iktidar AKP’dir.
ZATEN 17’NCİ BÜYÜK EKONOMİYDİK
Büyüme oranları ayrı bir yalandır. Yılladır dünyanın en hızlı ve en çok büyüyen ülkesi olduğumuzu söylüyorlar. 11 yıllık AKP döneminin ortalamasına bakıyorsunuz, yüzde 5’de kalmış. En büyük ekonomik krizlerin yaşandığı dönemlerde bile bu ortalama tutturulmuştu. Bütün Cumhuriyet döneminin ortalaması da zaten yüzde 5’dir. Yani 11 yıllık AKP dönemi, sıradan olmanın ötesine asla geçememiştir. Buna bağlı olarak dünyanın en büyük ekonomileri arasına girdiğimiz, 17’nci sıraya çıktığımız gibi bir yalan da tekrarlanır. Oysa akıl ve izah sahibi herkes çok iyi bilir ki, Türkiye uzun yıllardır zaten dünyanın 17’nci büyük ekonomisi. Hatta AKP öncesinde 14’nci sıraya kadar çıktığı olmuştur, ama bu sıranın altına hiç inmemiştir.
KATLANAN BORÇLARI NEREYE KOYACAĞIZ?
Gelelim ‘IMF borcunu sıfırladık’ tiyatrosunun altında yatan acı gerçeğe. Dünyada IMF’den borç alıp da, ödemeyen hiçbir ülke yoktur. Türkiye’de daha önce IMF’den borç almış ve sonra da bunu kapatmıştır. Bunların tarihleri, miktarları defalarca gazetelerde yer aldı. IMF borcunu ödemek, öyle övünülecek, özellikle de ekonomik kalkınmaya örnek gösterilecek bir şey değildir. Hadi, diyelim ki AKP 23 milyar dolar IMF borcunu sıfırladı. Peki, aldığı devasa borçları nereye koyacağız? Zerre kadar aklı olan herkes çok iyi biliyor ki, AKP ekonomisi bir sıcak para ve borç ekonomisidir. Dış borçlarımız, 2002’de 130 milyarken, 2012 sonunda 337 milyar dolara çıkmıştır. Borçlanma aynı hızla devam etmektedir ve yıl sonunda 400 milyarı aşması beklenmektedir. Aynı şekilde tamamen rant için gelen ve Türk milletinin iliğini kurutan sıcak para, 120 milyar doları aşmıştır. Bu paranın hiç kimseye zerre kadar bir faydası olmadığı gibi kar transferleri ile bu ülkenin kaynaklarını kurutmaktadır. Nitekim, en küçük bir risk durumunda anında ülkeyi terk etmektedir. Gezi olayları sebebiyle 10 milyar doların çıkış yaptığı bilinmektedir.
YENİ ZAMLAR KAPIDA
Bütün bu göstergelerin ortaya koyduğu gerçek şudur: Türk ekonomisi arkası boş bir kağıt duvardan ibarettir. En küçük bir rüzgarda savrulması ve darmadağın olması ne yazık ki yüksek ihtimaldir. Sıcak parayla ayakta durmaktadır. Bu paranın sahipleri bir taraftan kârlarını katlarken, bir taraftan da AKP’yi kontrolde tutuyorlar. Sifonun ipi tam olarak budur. AKP’yi bu yolla istedikleri gibi kullanıyor, en büyük ihanetlere, BOP’lu işlere razı ediyorlar. Aksi halde ipi bir gecede çeker ve AKP’yi gömerler. Seçimler yaklaşırken, milletin gözünü boyayabilmek için muslukları sonuna kadar açılacağı, bol keseden dağıtımlar yapılacağı anlaşılıyor. Bu da daha yüksek borç, daha büyük risk ve daha acı bir yıkım demektir. Zam ve vergi arttırmaktan başka çıkış yolu görünmüyor. Dolayısı ile AKP’nin yeni vergiler koyması, yeni zamlar yapması ve dünya rekorları kırması kaçınılmazdır. 11 yılın sonunda gelinen yer her alanda, her yerde yıkımdır.
ORHAN KARATAŞ/ ORTADOĞU