Sığınmacılar Ve Irkçılık;
Kulağa hiç hoş gelmeyen, olumsuzluk çağrıştıran, dinimiz ve kültürümüzün reddettiği bir şeydir, ırkçılık.
Bu yüzden;
Din ırkçılığı reddeder. Türk milleti dindardır.
Soy ırkçılığı reddeder. Türk milleti soyludur.
İtikat, inanç, édep ve medeniyet timsali Türk milleti, asla ırkçı olmamıştır.
Oysa;
Hazreti Musa ırkçılığı reddeder. Yahudiler ırkçıdır.
Hazreti İsa ırkçılığı reddeder. Hıristiyanlar ırkçıdır.
Hazreti Muhammet ırkçılığı reddeder. Araplar, Farslar ırkçıdır.
Irkçılık;
Kompleksli milletlerin, zayıf karekterli toplumların, kişiliksiz azınlıkların kendilerini ifade etme biçimidir.
Bundan dolayıdır ki;
Ülkemize gelmiş sığınmacılar. Göçmenler, kaçaklar. Litatetürde hangi isimle anılıyorsa, onların durumlarına acımak, lokmalarımızı paylaşmak şanımızda, soyumuzda, kültürümüzde olan şeylerdir.
Lakin;
Artık onların ülkelerine gitmelerini, gönderilmelerini istemek. Yenilerinin gelmemesini arzu etmek, asla ırkçılık değildir…
Bu durum;
Sosyal dokuyu korumak arzusudur.
Sınırlarımızı korumak mecburiyetidir.
Komşu ve dost ülkelerdeki yangının sönmesini arzu etmektir.
Herkesin, kendi vatanında ve evinde daha mutlu olmasını istemektir.
Savaşın son bulmasını talep etmektir.
Ve en önemlisi; Kendi haklarını koruma, kollama mecburiyetidir.
Son olarak;
Misafir, misafirliğini bilmeli ve tadını kaçırmamalıdır.
Ev sahibinin, sabır ve edebine, iyi niyet ve gani gönüllülüğüne saldırmak ve suistimal etmek kimseye fayda sağlamaz…
Çünkü;
Türk milleti yukarıda saydığım özelliklerinin yanı sıra, öfkelidir de…
Sınırlarına ördüğü duvarı, yüreklerine örmeaini istemiyorsanız, de hadi; herkes kendi evine…
İrfan TOPÇU