SIĞINDIĞINIZ DEMOKRASIYE ZARAR VERMEYIN!
Sığındığınız demokrasiye zarar vermeyin!
Demokrasi demek,
Halkın iradesini kullanarak iş başına gelip…
Sonra o demokrasiyi ortadan kaldırmak…
Sakata getirmek…
Kendinize has bir demokrasi oluşturmak değildir elbet!
***
Yani demokrasi…
Demokratik kurallar içinde…
Demokrasinin arkasına geçip…
Farklı konuşanların sesini kısmak…
Hatta…
Susturmak ve susturmaya çalışmak da değildir.!
***
Elbette herkesin doğruları farklı olacaktır…
Düşünceler bölen ve parçalayan olmadığı sürece,
Aklına yatmadı diye,
Başkalarına kendi doğrunuzu dayatarak,
Zorlamaya çalıştığınız,
Baskı, tehdit ve şantaja dayalı demokrasinin adı,
Kesinlikle ileri demokrasi olmaz.
***
Allah bile kitabında, peygamberine…
“Niye insanları zorluyorsun…
Senin görevin tebliğ etmek…
Dileseydim ben onların hepsini…
İnanmış yaratırdım” diye seslenirken,
Kulların din ve mezhep üzerinden,
Oy devşirmeye çalışmaları demokrasimidir?
***
Gerçek olan şu ki…
Demokrasi, herkese lazım!
Bugün onu hor görenlere de…
Arkadan dolaşmaya çalışanlara da!
Ve unutulmamalı ki;
Demokrasiye ve özgürlüğe alışan bir nesil,
Çoğu zaman çeşitli gerekçelerle sesini çıkarmasa da,
Konu “ortak değerler” konusuna gelince,
Kendisine ait olanları,
Ne kadar hor kullanılmış olursa olsun,
Geri almasını iyi bilir!
***
O nedenle son günlerde,
“Demokrasi” adı altında zihnimize kazınan,
Türkiye manzarası şu;
Gaz, cop, darp, gözaltı…
Toma, panzer, sopa, plastik mermi…
Anons, Ambulans, sedye, sapan…
Taş, Molotof, yakma, yıkma…
Küfür, hakaret, tahrik ve kışkırtma.
Uzun lafın kısası;
Ülkeyi yönetenler ve özgürlüklerine dokunulmadan,
Daha demokratik yönetilmek isteyenler,
Lütfen.
Sığındığınız demokrasiye ve Türkiye’ye zarar vermeyin!
METİN ÖZKAN/ GÜNEŞ