Sevgili genç ülküdaşlarım,

Onlar Bozkurt İşaretiyle Önce Selam Sonra kurşunla can Verdiler…!
Siz sanıyor musunuz ki Ülkücü Hareket ‘’Bozkurt işareti’’ yaparak bu günlere kolayca geldi…!
Ülkücüler Bozkurt İşaretiyle Önce Selam Sonra komunist kurşunuyla can Verdiler…
Bu da yetmemiş gibi bir de Devletim bölünmesin Milletim ayrışmasın dedikleri için Amerikan emperyalizminin uşaklığını yapan poşalar tarafından idam edildiler..(Paşa demeye dilim varmadı..!)
Ben ve benim yaşımdaki ülkücüler Albay Türkeş’ten sonraki ikinci kuşak ülkücüler olarak anılırız.Sizler ise üç dört veya beşinci kuşak ülkücülersinz .Kuşaklar arasındaki bağın daha kuvvetli olması ve kopmaması için bu yazıyı yazıyorum.Dünü bilirseniz yarına daha emin adımlarla ilerlersiniz…
Bizler çoğunlukla Anadolu’nun gariban aile çocukları olarak dünyaya geldik ve genç yaşta ülkücü olduk, parayı pulu makamı bilmezdik o günlerde,Bizim paramızda pulumuzda;kanımızdı canımızdı…Nerdeyse keşke hep öyle kalabilseydik diyesim geliyor…! Bu günlerde ki para makam iştihanı görünce…!
Bağışıklığı güçlü olanlar yitiklik girdabında yaşama tutundular,’’Okullar bizim,faşitler buraya giremez ‘’diyenlere kafa tuttular kamçı yediler tekme yediler kurşun yediler …Ama yine de girdiler dağıttılar… komunist sürülerine dar ettiler kampüsleri yurtları Rus.Çin Emperyalizmini savunanlara karşı
İlk, orta, lise, üniversite derken okuyanlar da oldu feleğin sillesini yiyenler de,
Lakin vatan sevgimiz hep aynı demde kaldı…küsmedik devletimize milletimize…
Şimdilerde o dönem için bize 68 kuşağı derlerse de; o günler de “Kurtçular Derlerdi” bize darda kaldıklarında sağcılar solcular ‘’Nerde bu Kurtçular’’diyerek
Okullarda ülkücüler, kırsalda komandolardık artık..parkalar giyerdik arkadaşlarımızla değiştirerek..Birimizin tırnağına bir iğne batsa diğerimiz kalbinde hissederdi acısını o günlerde..!
Başbuğun siyasi arenada görülmesiyle beraber bizde terfi etmiştik şehirlerde, Türkeşçiler ve bozkurtlar olmuştuk artık…Albay Türkeş’te artık ‘’başbuğ Türkeş’ti bizim için.
Bu gün kendilerine orta sağ diyen özü göremeyen mahfillerde Türkeşe ve Türkeşçilere iftiralarla kirlenmiş namlar verdiler…Fitnenin baş aktörü oldular Bu gün İpin başındaki Hanımefendinin partisi tarafından Bu hanım efendi o günkü partisinin has hanımlarındandı.Hiç bir zaman Başbuğun tedrisatından geçmemiştir..Ama kıçları sıkışınca da ‘’Nerde bu Kurtlar ‘’demeden geri kalmadılar..
12 Eylül sarmalında vurgun yedik, işkence gördük, şehit edildik..Bir saat rakkası gibi önüne geleni biçti yıktı geçti üstümüzden..
Hapisten çıkabilenler işsiz kaldılar,evlenmeye vakit bile bulamadılar Ne rahat yatak ne de rahat hayat yüzü gördüler …Çileyi ekmeklerine katık ettiler…Yine de dik durdular eğilmediler vaz geçmediler davalarından teşkilatlarından Başbuğlarından …Dönekler yılanlar kaçanlar olmadı mı …Hem de en yakındakiler ihanete kanat çırptılar..
Bir elin parmaklarını geçmeyenlere izafeten mafya damgasını bile vurdular…kocaman bir camiaya Kendi mafyacıklarını gizlemek için…Anap içinde mafyacılık aldı başını gitti …
Bu darbelerin kaymağını her daim “ört ki ölem” diyenler ham ettiler…Onlar yedi,biz vatanın milletin istiklali istikbali bekası için bekçilik ettik yediklerine…!
Hiçbir zaman ırkçı olmadık ama ‘’fincancı katırcıların katırlarını ürküttüğümüzde’’ ırkçılık damgası vurdular kendilerinin Arap emperyalizmin kölesi olduklarını unuturcasına …!
Her türlü “izme” set olduk Ne Amerika ,ne Rusya İlla Milliyetçi Türkiye ‘’ dedik her türlü yabancı ‘’İzme ‘karşı savaş verirken ’ama çakma elitlerce faşistlikle yaftalanmadan kurtulmadık
.O gün bu gündür devlet aygıtları bize hep mesafeli davranmış ikinci sınıf muamelesi yapmıştır.Hep övey evlat muamelesi gördük Devlet kadrolarında yer almamız nerdeyse yasaklanacaktı. Dedim ya kıçları sıkışınca hep bizi hatırladılar bu durum fertler için de kamu için de geçerlidir.
Kurumlara sınavla alınma başlayınca da sorular çalınmaya başlandı buna rağmen yazılı sınavlardan ülkücüler geçse bile mülakatlarda önce onlar elendi..
Onların yerlerine Fetullah hoca..! günlerinde tercih edilenler palazlandılar devletin bütün hücrelerine sızdılar hükümetlerin eteklerinden tuta tuta iktidarla beraber iş tuttular ve 15 Temmuz’da bu millete kurşun sıktılar kendileri kandırıldık dediler Fetullah Hoca ! oldu Fetö..
Buna rağmen bu gün bile devlet kadrolarında hala ülkücülere yeterli yer verilmiyor Üst kademelere getirilmiyor.Demek ki yetesiye pişman olmamışlar tehlikenin farkına hala varmamışlar.
İktidarların bakanların değişiminde görev yerlerinin değişmesi veya görevden alınmalar zaten onların alın yazısıydı.. ilk önce hep onlar alınır..Yerlerine …bakılmaksızın hısım akraba eş dost …atanır.
Bütün bunlara rağmen ‘’önce ülkem’’ilkesinden hiç ara vermediler,vazgeçmediler …Ülkem yoksa ben de yokum düşüncesiyle..
Gün geldi kendi yuvalarımızda bir zamanlar arkadaşımız ülküdaşımız dediklerimizin ihanetine uğradık
Her hançer darbesinden sonra ‘’kan kustuk ancak kızılcık şerbeti içtik’’ dedik
Ama ay yıldızlı bayrağa ve cennet vatana olan sevdalamıza gölge düşürmedik…
Gün geldi Liderimiz sayın Dr Devlet Bahçeli ülkenin gidişatının ‘’beka meselesi’’ olduğunu nihayet iktidardakilere kabul ettidi.Türkiye’nin sınırlarının kendi sınırlarından korunamayacağı gerçeğini bütün muarızlarına kabul ettirdi.Başbuğa yapılan iftiralar Devlet Beye’de yapıldı,itibarsızlaştırma kampanyaları yürütülmeye başlandı.
MHP’nin Türk siyasal hareketindeki varlığından hep rahatsız olmuşlardır sağından solundan dinlisinden dinsizinden bütün kesimlerim bir kısmı.
Hep MHP’siz siyasal partiler Türkeşsiz bir MHP ,MHP’siz bir Meclis;bu istek Devlet Bahçeli’siz MHP istekleriyle devam etmiştir günümüze kadar.İktidar olması zinhar hiç istenmemiştir. MHP’nin…
Onlar istemesin biz de inadına hareketimizi fikrimizi iktidara taşıma yolunda canla başla çalışacağız
Yılmayacağız başaracağız başaracağız…
Sayın Liderimizin öngörü ve telkinleriyle mevcut iktidar Ankara merkezli milli politikalar uygulamak zorunda kalmıştır 15 Temmuz’dan sonra..
İlk iş güvenlik ve terör konusunda kararlı tutum almaları olmuştur.
Kan kokan sınırlarımızın güvenliği için Afrin’e giden yolun adıydı Zeytin Dalı,
Sıcacıktı, henüz sımsıcaktı şehitlerimizin kanı…
Bakın bakalım, ilk şehidimiz Musa Özalkan kimdi,
Vasiyetinde kendi çocuklarını değil Telafer’deki Türkmen balalarını düşünen kimdi…
Görün bakalım, 30 Ağustos’ta veciz bir konuşma yapan şehidimiz Oğuz Kaan Usta kimdi,
O gün adı konmayan bir milletin değil Türk Milletinin düşmanlarını tanımlayan kimdi…

İnceleyin bakalım, en anlamlı bozkurt işaretini yapan şehidimiz Mehmet Muratdağı kimdi,
Henüz altı aylık evli olan, ardında gencecik dul bir eş, bizlere kardeş bırakan kimdi…
Vatan müdafaasında hâşâ sayım olmaz, olamaz, olmamalıdır,
Amma fakat ve lakin hiç olmazsa;
Bilinsin ki, Vatan aşkına can verenler ülkü tozu yutanlardandı,
Kayalara kazınsın ki, Al bayrak için koşan Afrin şehitleri Ocakta nefeslenenlerdendi,
Türküler de yakılsın ki, onlar Bozkurt işaretiyle selam duranlardandı,
Düşmana korku salınsın ki, onlar gökyüzünü şahin bakışıyla delenlerdendi,
Umut olarak saçılsın ki, Onlar Kızıl Elma’ya ve şahadete severek koşanlardandı,
Hülasa onlar kuru bir özür borcumuz olanlardandı…
Mart.2019 da mahalli seçimler yapılacak bu seçimde zaferle çıkmak boynumuzun borcudur.Adayların isimleriyle uğraşacak ne vaktimiz vardır, ne de bize bişe kazandırır.Boşuna enerjimizi tüketiriz.
Bilinsin ki Liderin yanında veya adaylarla bozkurt işareti yapmakla ne ülkücü olunur ne de başarı gelir.
Her zaman olduğu gibi Liderimizin teşkilatlarımızın davamızın emrinde olmak hareketimizi hedefine götürecektir.Bunun dışındaki yorumlar tezler fitneye kapı aralamaktır.
Çünkü bu seçim zaferi,Tanrı Dağları’ndan,Tuna’ya;Hira Dağı’ndan,Cebelitarık’a kadar oldukça geniş bir coğrafyanın gelecek umutlarına meşale yakacak;Washigton’dan,Tel Aviv’e,Pekin’e kadar pek çok merkezin uykularını kaçıracaktır..

İhsan Akan

kaynak: https://www.facebook.com/ihsanakan25/posts/2322741677753893