Revizyon iddiaları hayal ürünü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önemli açıklamalarda bulundu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında milletvekillerine seslendi. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu bugün parti içindeki tartışmalarla ilgili son noktayı koydu.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP grup toplantısı konuşmasından satır başları:
– Demokrasiyi bu ülkeye getiren CHP. Hiçbir ortamda demokrasi dışı bir söylemin arkasından gitmedik. Devlet baskıyla yönetilmez. AKP Eskişehir’de yerel seçim kampanyasını başlattı. Sabahın 6’sında operasyon yaparak pek çok bürokratı gözaltına alarak başlattı.
– Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’i bir dünya markası yapan kişidir. 2 yıl önce şikayet edilen bir konu için İçişleri Bakanlığı soruşturmaya gerek yok demiş. Bir savcı dışardan da memurlar getirerek operasyon yapıyor. Sen o operasyonu yaparak bizim gözümüzü korkutacağını mı sanıyorsun?
– Eskişehir bozkırın bahasıdır. Denizi olmayan kente plajı getirdi, çağdaşlığı uygarlığı getirdi. Siz CHP’ye karşı seçim kampanyanızı Eskişehir’de başlatıyorsunuz. O operasyonu başlatan savcı, savcı değil AKP’nin memurudur. Bir savcı kendisini memur konumuna düşürmüşse orada adalet bitmiştir.
– İzmir’de ortaya koydukları oyunun bir benzerini Eskişehir’de oynuyorlar. Elbette soruşturma yapılabilir. Biz neden soruşturma yapıldı diye eleştirmiyoruz, sabahın köründe neden baskın yapıyorsunuz? Sabahın köründe basıyorlar ama önceden de medyaya haber veriyorlar. Bunların adalet anlayışı bu. Siz iktidarı devleti ele geçirmek olarak görüyorsanız bu sonuçlarla karşı karşıya kalırsınız. Devlette güç paylaşılmıştır. Yasama yürütme ve yargı bunun için vardır. Çağdaş demokraside medya bunun için vardır. Eğer siz bunları elinizin tersiyle iterseniz orada senin karşına CHP çıkacaktır. Haysiyet cellatlarına izin vermeyeceğiz.
– Demokrasi ve özgürlük evet, baskıya hayır, zulme hukuksuzluklara hayır. Keyfiliğe izin vermeyeceğiz. Eskişehir halkı büyükşehir belediyesinin yaptığı hizmetlerin arkasındadır. Büyükerşen’e sonuna kadar arka çıkmışlardır. Buradan bütün Eskişehir’e teşekkür ediyorum.
– Eğer bir ülkede özel yetkili mahkemeler, devlet güvenlik mahkemeleri varsa orada adalet yoktur. Defalarca eleştirdik, bu özel mahkemeler siyasi otoritenin sopasıdır dedik. Önce itiraz ettiler, şimdi özel yetkili mahkemeleri kaldırdılar. Kaldırdınız da yerine ne getirdiniz? Davaları da kaldırdınız mı? Bu davalara bakmaya devam ediliyor. Bunlar siyasi infaz kurumlarıdır mahkeme değil.
– ‘Terörle mücadele edecek komutanımız kalmadı’ diyor. Bravo beyefendi, yeni mi aklın başına geldi? ‘Bazı medya organları TSK’ya çok
– Ben bundan 6 ay önce güvenlik güçlerinin moral değerleri çok önemlidir, yıpratırsanız bu iş tankla silahla olmaz dedim, bana darbeci dediler. Gözünüz aydın, bir darbeciniz daha var. O mahkemeler adalet dağıtmıyor, adaletsizlik yapıyor. Mahkemeye talimat veren bile mahkemeden şikayet ediyor. Yine tutuklu bir milletvekili var, değerli Türk büyüğümüz diyor ki ‘Bir komutan Başbakan gelirken ayağa kalkmadı, gereğini yaptık Silivri’ye gönderdik’.
– Jeton yeni mi düştü bilmiyoruz ama haksızlığı o da gördü. Onun için yeni bir sürecin başlatılması lazım.
– Geçen hafta burada HSYK’yı eleştirmiştim. Bildiri yayınladılar, bizi nasıl eleştirirsin diye. HSYK bağımsız bir kurulsa eleştirinin odağında o vardır. Hayır ben siyaset kurumuna bağlıyım diyorsa o zaman bizim muhatabımız siyasetçiler olur. Bağımsız gördüğümüz için orayı eleştiriyoruz. Bu ülkenin başbakanı yargıya talimat verdik dedi neden sesiniz çıkmadı sizin. Neden, talimat aldılar çünkü.
– Yine onlara sesleniyorum, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde olan rüşvet defterini görmeyen savcıya siz ne yaptınız acaba? Eleştirmemin nedeni bir yazıydı. Bir yargıç bana tutukluluk ile ilgili bana Ankara’dan bir meslektaşım telefon etti diye yazdı Sözcü’den Saygı Öztürk. Sonra belgesini de koydu. HSYK o yargıcı çağırıp kim sana telefon etti diye sordu mu? Sen önce üst kurul olmanın gereğini yap. İktidarın çömezliğini yapma.
– Değerli Türk büyüğümüz bir de AB’den çıkalım Şangay Beşlisi’ne girelim demiş Putin’e. Geyik muhabbeti yapmıyorsunuz. Şangay örgütüne neden girmek istiyoruz? AB’yi neden dışlıyoruz? 1071’den beri bizim yönümüz Batı’ya çevrilmiştir. Batı bir uygarlığın adıdır. Jön Türk hareketi de orada başladı. Siz o çağdaş dünyadan kendinizi koparmak istiyorsunuz. Kime danıştınız? Eğer Şangay işbirliğine girecekseniz orası güvenlikle ilgili bir örgüt, o zaman NATO’yu ne yapacaksınız? Bir ülkenin Başbakan’ı dış politika ile ilgili çok dikkatli konuşmalıdır. Hangi gerekçeyle çıkacaksınız?
– Şangay İşbirliği Örgütü ile ilişki kurmak bizim için sakıncalı bir alan değil. Ama bu Batı uygarlığından kopma anlamında değil.
– Biz bundan 90 yıl önce bu Cumhuriyet’i kurduk. Hangi koşullarda kurduğumuzu söylemeyeceğim. Bir imparatorluktan devraldık mirası. Osmanlı’nın etnik kimliği yoktu. Her etnik kimlikten insanlar Osmanlı’nın çatısı altındaydı. Ve bir Cumhuriyet’i kurarken mücadelemizi ortak verdik. Kavgamızı ortak paylaştık. Bayrağımızı yücelttik. Sevr’i yırtıp attık Lozan’ı tapumuz haline getirdik.
– 90 yıllık mücadelede ekonomik olarak siyasal, sosyal olarak güçlenmek istedik. Her alanda bağımsız ve özgür Türkiye’yi kurmak istedik. Tek partiden çok partili yaşama geçtik. Milli egemenlik dedik. Halkın seçtiği vekillerle ülkenin yönetilmesine karar verdik. Hiç kimseyi etnik kimlik bağlamında ötekileştirmedik.
– Evrensel ilkelerde buluştuk. Hukuk dedik. Her aşamada özgürlük alanını geliştirdik. Her aşamada demokrasimizi geliştirdik. CHP’nin programlarını değişen dünyaya göre yeniledik. Her dönem darbelere karşı çıktık. Hiçbir siyasi idamın parlamentodaki oylamasında hiçbir CHP’linin eli kalkmadı. Hiçbir zaman 3 3 diye CHP’liler bağırmadı.
– Biz barışı sağlamak istiyoruz. Ana dilde savunma diye bir savunma geldi. Savunma hakkıdır bu. Bunu etnik kimlik bağlamında bir hak olarak görmek doğru değildir. İnsan Hakları Sözleşmesi ne diyorsa öyle baktık. Evrensel hukuk varken dar alana sıkışıp politika yapmanın yararı olmaz.
– Hiçbir zaman etnik kimlik siyaseti yapmadık. Yapanları aşağıladık.
– Ülkede bu kadar ciddi sorunlar yaşanıyorsa etnik kimlik üzerinden yapılan siyasetten kaynaklanıyor. Biz herkesin inancına saygılıyız. Çünkü biz etnik kimliği siyaset konusu yapmıyoruz. Herkesin kimliği kendi şerefidir diyoruz.
– Son bir haftadır gazetelerde hedef CHP. Bizi en ağır şekilde eleştiren o gazeteciler, o değerli Türk büyüğü ‘Önemli olan boy değil soydur’ demişti, ben de demiştim ki Hoş geldin Hitler… Hiç kimse kendi etnik kimliğini belirleme hakkına sahip değildir. Kimlik siyasete malzeme olmaz, malzeme olacak bir alan değildir çünkü. Herkesi kucaklayan bir felsefeden geliyoruz.
– Bireyin hak ve özgürlüğüne önem vermek zorundayız. Özgürlükleri genişlettiğiniz zaman ülkede barışın olduğunu göreceksiniz. CHP bu felsefeden gelmiştir. Bizi eleştiren medyaya şunu söylemek istiyorum. Medya için benim en ağır söylediğim söz, yalaka medya olmuştur. O Türk büyüğü sizin boynunuzdaki tasmaları ben çıkardım demişti. Neden eleştirmediniz? Hala boynunuzda tasma olduğuna mı inanıyorsunuz? Medyanın özgür olduğu bir ülkede olsaydık başbakan o koltukta oturamazdı. Her arkadaşım konuşurken laflarının nereye çekileceğini çok iyi düşünmeli. Konuşmalarımıza dikkat edeceğiz. Önümüzde sağlıklı çalışan bir medya yok. Karşımızda tasma var deyince sessiz kalan, yalaka medya denildiğinde ayağa kalkan var.
KULLANDIĞIMIZ SÖZLERE DİKKAT EDECEĞİZ
– Parlamento kürsüsünde bir üniversiteye ders vermiyoruz. Kullandığımız sözlerin nereye çekiştirileceğine dikkat edeceğiz. A dersiniz B yazarlar. O her şeyi söyleme özgürlüğüne sahip çünkü onun medyası var. Her CHP’linin son derece dikkatli olması lazım. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyal demokrasiyi bu ülkeye getirdik.
CHP’NİN MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI BUDUR
– Biz aynı zamanda milliyetçiyiz. Ülkemizi seviyoruz. Ulusalcı olmayan mı var? Nasıl tanımladık milliyetçiliği, parti programından okuyacağım: CHP Atatürk milliyetçiliğini desteklemektedir. Türkiye Cumhuriyeti dil din ırk ve etnik temel üzerinde değil siyasi bilinç üzerine kurulmuştur. Türkiye hiçbir zaman ırk kan ve kafatası esasına göre yönetilen bir ülke olmamıştır olmayacaktır. Bizim milliyetçiliğimiz çoğulculuk anlayışına sahiptir. Farklı etnik kökenler arasında bir tercih ölçüsü değerlendirilemez. Devletin ırkı olmaz. Devlet tüm etnik kimliklere aynı mesafede durur.
– Bizim milliyetçilik anlayışımız bu. Bu çağdaş bir anlayıştır. Bu bütün yurttaşları kucaklama anlayışıdır. Bu anlayış insana insan olarak saygı gösterme anlayışıdır. Bölünmeye değil birliğe çağrı anlayışıdır. Bizim milletçiliğimiz kafatası milliyetçiliği değildir. Her düşünceye saygı göstereceğiz. Biz bu ülkede barış içinde kardeşçe yaşamak istiyoruz.