Rekabet Kurulu’nun Bankalara İlişkin Kararını Değerlendirdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Rekabet Kurulu’nun bankalara ilişkin kararını değerlendirdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kahramanmaraş Sanayici ve İş Adamları Derneği (KASİAD) ile Kahramanmaraş Vergi Dairesi tarafından MADO Sarayı’nda düzenlenen ”Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni”nde yaptığı konuşmasında Rekabet Kurulu’nun bankalarla ilgili kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
”Rekabet Kurulu’nun hiçbir bankaya karşı düşmanlığı olduğunu düşünmüyoruz” diyen Çağlayan, şöyle devam etti:
”Rekabet Kurulu, görevini yapıyor ve yapmak zorunda. Bugün eğer bankacılık sisteminde belli bankalar, vatandaşın vereceği kredi kartı faizini, vatandaşa verdiği kredi kartının ücretlerini ve kullandırdığı faizini bir araya gelerek ortak teşebbüsle belirliyorsa, rekabeti ihlal ediyorsa, hiç kimse kusura bakmasın gereken ceza mutlaka ne olursa olsun verilmelidir. Rekabet Kurulu doğru bir iş yapmıştır. Hatta son derece de insaflı davranmıştır. Vatandaşı mağdur edeni de mutlaka cezalandırması gerekir.”
Amaç, en iyiyi en doğru şekilde centilmence yapılmasını sağlamaktır Çağlayan, yapılan düzenlemenin sektördeki rekabeti bozmadan vatandaşa daha ucuza, daha kaliteli hizmet götürecek olan bir yapıya dönüştüreceğini belirterek, şunları kaydetti:
”Çünkü rekabetin bozulmaması demek, vatandaşın en kaliteli ve ucuza hizmeti alması demektir. Ama bunun önünde tekelleşmek, bunun önünde tröstleşmek; elbette bu konuda Türkiye’de düzenleme kurullarını da mutlaka hayata geçirecektir. Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğum dönemde otomotiv sektöründeki daralmayı önlemek için otomotiv sektörüne önemli kolaylıklar getirmiştik. Ancak gördük ki, sektör kendisine getirilen bu desteği farklı şekilde değerlendirip vatandaşa ucuza araba satmak yerine vatandaş üzerinden para kazanma hesabına gitmişti.
Rekabet Kurulu o zaman da devreye girmişti. O zaman da ben bunu yapanlara ilgili kurum ve kuruluşların hesap soracağını söylemiştim. Rekabet Kurulu bunu bir ihbar kabul ederek gereken cezayı sektörde aynı şekilde vermişti. Türkiye, Rekabet Kurulu’nu kalkıp süs olsun diye kurmadı herhalde. Görevi bu. Amaç, en iyiyi en doğru şekilde centilmence yapılmasını sağlamaktır.”
Uluslararası yabancı sermaye
1923’ten 2002 yılına kadar Türkiye’ye gelen doğrudan yatırım uluslararası sermaye toplamının sadece 14,6 milyar dolar olduğunu dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:
”Ama 2003’ten bugüne geldiğimizde bunun üzerine 10 yılda 124 milyar dolar daha ilave uluslararası sermaye Türkiye’ye geldi. 80 yılda geleni 8,5 katından fazlası son 10 yılda geldi. Son 10 yılda ve yüzde 75’i Avrupa’dan gelen uluslararası doğrudan sermaye bizim kaşımıza gözümüze boyumuza posumuza gelmedi. Evelallah boyumuz posumuz da fena değil. Türkiye’deki lojistik imkanlarına geldi. Altyapı imkanlarına geldi. Türkiye eğer lojistik yapısını geliştirmemiş olsaydı, 46 havaalanı, 10 binlerce kilometre bölünmüş yolu yapmamış olsaydı, yabancı sermaye bu şekilde gelmezdi. Bugün Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesinde etrafında 56 ülkenin bulunmasını görerek geldi.
aa