Önce onay ver sonra zırla(!)
Gelin sizi 49 yıl öncesine götürelim ve o günlerde Türkiye’de gündemin en önemli meselesi hakkında bilgiler verelim..
TBMM’deyiz..
Tarih: 24.04.1972
Konu: TCK’nın 146/1 maddesine göre mahkemelerce haklarında idam cezası verilen ve cezaları yargıtayca onanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın hükmünün infazının (kanun gereği) oylanmasına yönelik kanun tasarısının meclis genel kurulunda görüşüldüğü oturumda yaşananlar..
Mecliste bütün müzakereler yapılmış ardından oylamaya geçilmiş..
Mecliste bulunan 144 CHP’li vekilden
Evet oyu verenler: 28
Hayır oyu verenler: 47
Çekinser kalan: 2
Katılmayan: 67 vekil olmuş..
Yani aslında, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına CHP’li vekillerden 47’si net olarak HAYIR derken, 28’i açıktan KABUL, katılmayan 67’si ve oylamaya katılıp, “ÇEKİNSER” oy veren 2’si ise zımni olarak EVET demişlerdir…
Oylamaya Necmettin ERBAKAN katılmazken, RET diyen CHP Genel Başkanı İsmet İnönü ve Bülent Ecevit dahil 28 CHP’linin dışında bir tek TİP’li M. Ali Aybar’da kanun tasarısına RET oyu vermiştir…
AP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel’de EVET demiştir…
Asıl önemli bombayı sona sakladım..
İP’in Genel Başkanı’nın Başbuğ Alparslan Türkeş’e izafeten söylediği “Başbuğ yapılan idam oylamasına katılmadığı gibi, ‘gençlere bir şans vermek gerektiğini’ dahi söylemiştir” lafı, ilgili bayan tarafından uydurulmuş koskoca bir YALAN’dır..
Çünkü Başbuğ mecliste oylamaya katılmış ve KABUL diyen 273 kişiden biri olmuştur…
Oylamanın üzerinden 12 gün geçtikten sonra 06.05.1972’de idamlar gerçekleşmiş..
İdamlardan 3 gün sonra ise CHP’de bir tarih kapanmış, yani 08.05.1972’de İsmet İnönü CHP’den istifa etmiş. Sonrasında yapılan kurultayda yerine Bülent Ecevit CHP Genel Başkanı olmuştur (14.05.1972)
Bu kısa bilgi notunu düştükten sonra yeniden düne ve birkaç öncesine dönelim…
Balkanlı mı, Diyarbakırlı mı, Kocaelili mi? olduğunu bir türlü öğrenemediğimiz Akşener’in yeni konuşlandığı yerdeki ittifakçılarını küstürmemek adına “ben idamlarına karşıydım” deseydi, inanın anlayışla karşılardık. Ancak, uydurduğu yalanına Başbuğ’un adını alet etmesi O’nun oturmamış vargel karakterini net olarak bir kez daha ortaya koymuştur..
Peki ya dünden beri CHP’lilerin Genel Başkanı’ndan, milletvekiline, Ekrem Müdafa dahil belediye başkanlarına, il-ilçe-belde başkanlarına, yazarına-çizerine ne demeli..?!
Yukarıda kısa bir özetini geçtiğimiz oylama da ne yaptıklarını gördünüz..
Yani Gezmiş ve arkadaşlarının hem asılmalarına açık yada zımni olarak önce ONAY verip, şimdi de doğum gününü kutlayıp, “Deniz Gezmiş yaşasaydı 74 yaşında olacaktı” diye ağlayıp-zırlamaları veya öyle gözükmeleri tamamen ikiyüzlülüktür, riyakarlıktır!
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız!
Harun KILIÇ
ANKARA