O Gece Devlet Bahçeli olmasaydı az daha ölecektin!…

O Gece Devlet Bahçeli olmasaydı az daha ölecektin!…

O gece dünyanın en güvenli limanı MHP Genel Merkezi dosta güven düşmana korku salmasaydı,karanlığa MHP Genel Merkezinden yükselen projeksiyon,Türkiye’yi aydınlatmasaydı,az daha ölecektin….

Tam beş yıl önce, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sirayet etmiş ipotek ve icazet altındaki dar bir kadro devleti işgal, iç barış ve huzur ortamını imha etmek için harekete geçmiştir.

15 Temmuz 2016 gecesi uzun asırlar boyunca milli hafızalardan çıkmayacak vahim hadiselere, vandal saldırılara, vahşet dolu teşebbüs ve tertiplere sahne olmuştur.

15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü zalimlerin tetikçiliğini alenen üstlenip cani ve hain yüzünü hayâsız ve hunhar şekilde göstermiştir.
Türkiye üzerinde hesap yapan, aziz millet varlığının birliğine, dirliğine ve tarihsel sürekliliğine kanlı cephe açan iç ve dış işgal güçleri FETÖ’yü kullanıp silahlandırarak emellerine ulaşmak istemişlerdir.
Çağlar değişip tarih nehri hızla aksa da karanlık senaryoların hep aynı, değişenin ise sadece zulüm figüranları olduğu bellidir, milli bellekte bütünüyle mahfuzdur.
Gelişmelere tarih şuuruyla bakıldığında her meseleyi kolaylıkla tasnif ve tefrik etmek elbette mümkün ve mutlaktır.
15 Temmuz her şeyden önce terörist darbe kalkışmasıdır.
Sevk ve idare merkezi Pensilvanya, emir ve komuta zinciri de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiyerarşik yapısının dışındadır.
FETÖ on yıllar boyunca devlete sızarak yerleşmiş, stratejik ve kritik mevkilere takiye ile yığınak yapmıştır.
Devlet ve toplum hayatının hücrelerine kadar nüfuz eden bu hain örgüt Türkiye’nin yıkımı için yıllarca hazırlık içinde olmuştur.
TSK, emniyet, yargı, bürokrasi, medya, iş dünyası, üniversite ve diğer eğitim kurumlarıyla birlikte siyasete yuvalanan FETÖ, Türkiye’yi tıpkı bir ahtapot gibi sarmıştır.
Melanet Gülen çetesi 15 Temmuz’da Türk milletine silah çekmiş, son şansını denemiş, son kozunu oynamıştır.
Darbe kisveli işgal girişimine direnen büyük Türk milleti 15 Temmuz’da destan destan büyümüş, bağımsızlık onuruna, bekasına ve kutlu varlığına şehadeti göze alarak leke düşürmemiştir.
Darbecilerin gasp ettiği tanklar altında ezilseler de teslim olmayan, korsan savaş uçaklarının sortileri ve sonik patlamalarına boyun eğmeyen, helikopterlerden açılan ateşlere hedef olsa da korkmayan, meydanlarda, yollarda, köprülerde direne direne devleşen aziz millet evlatlarıyla ne kadar övünsek azdır.
15 Temmuz’da ihanet imanı yenememiştir.
15 Temmuz’da batıl Hakk’ı alt edememiştir.
Milli birlik ve dayanışma ruhu şerefsiz akını yerle bir etmiştir.
Türk milleti vatanında Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk kez namus ve haysiyet müdafaası yapmıştır.
O gece okunan selalar Türk milletinin istiklal sancağının manevi ve maşeri temsili olmuştur.
Ve o gece Amerikanın gayrimeşru çocukları kaybetti.

CHP Genel Başkanı bir kez daha yaş tahtaya basmış, utanmadan sıkılmadan fitneyi pusula haline getirmiştir.
Hiçbir milli meselede adam gibi duramayan, dik duruş gösteremeyen Kılıçdaroğlu tutsaktır, sarsaktır.
FETÖ’ye, PKK’ya bakışı da tamamıyla köksüzlüğün alametidir.
15 Temmuz’a kontrollü darbe ya da tiyatro demek işbirlikçiliktir, ihanet ortakçılığıdır.
Nitekim yanlıştır, muhataplarını tarih ve millet önünde mahcup edecektir.
Dört yıldır FETÖ’yle tavsama ve taviz kabul etmeyen iradeli bir mücadele süreci devrededir.
Ancak bu terör örgütünün kökü henüz kazınmış ve kurutulmuş değildir.
Çünkü FETÖ’ye umut bağlayan, FETÖ’yle iltisak içinde bulunan, FETÖ’nün zehirli gayeleriyle birleşen siyasetten sivil toplum örgütlerine kadar billurlaşmış iç işgal cephesinin mevcudiyeti tartışmasız şekilde ortadadır.
Mücadeleyi sorgulayanlar FETÖ’nün değirmenine su taşıyan gafillerdir

Fetönün her türlü ayağı hepsi tiyatro ve sinema! diyen şerefsiz hainlere göre
Fetullah Gülen Hocaefendi’ye büyük bir haksızlık yapıldı!
Aslında Akıncı Üssünde komuta kademesinde oturan Erdoğan, uçaklarla Meclisi ve Özel Harekatçıları bombalayan kabinedeki Bakanlardı!
MHP üzerinde uçakların alçak uçuş yapması talimatını veren de, Boğaziçi Köprüsünde birlik komutanı Bahçeli,halkın üzerine ateş açanlar MHP Milletvekilleriydi(!!!)

15 Temmuz’un üzerinden beş yıl geçti
16 Temmuz’u aydınlatmakta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin görevidir.
Hainler öldü öldürdü..Yargılananlar ceza alanlar oldu Almayanlar!..
Anılar anlatıldı şiirler hikayeler yazıldı.
Destanlar dizildi.destan kahramanları aya yıldıza büründü..
Bunların hepsi olması gerekenler yurda alçakları uğratmamak için..
Hadi 15 Temmuz sürecinde Fetönün ayak seslerini duyamadınız kiminiz ”ahmak” olduğu için,kiminiz Allah’a affedilmeniz için yalvardınız …
Bari 16 Temmuz için ahmak olmayın,
Ama yine oldunuz Hilal Kaplan gibi birini TRT yönetimine atadınız…
Kulağınıza küpe olsun”Tehlike gelmeden görenlere “Arif”
Geldiğinde görenlere “Aptal”
Gelse de görmeyenlere “Ahmak” denir.”

Bu darbe veya kalkışma mevcut hükümete veya iktidardakilerin bir kısmına yapıldığına göre alçaklar başarılı olsaydı :
Şu soruların cevabı derhal verilmelidir.
16 Temmuz’da getirecekleri rejimde veya kuracakları hükümette :
*Kim Cumhurbaşkanı olacaktı
*Kim başbakan olacaktı
*Kimler bakan olacaktı
*Bürokratlar vs kim olacaktı.
*Ve nasıl bir rejim getirilecekti ..
Bu soruların cevabı bugüne kadar verilmemiştir;verilmek zorundadır
”Fetönün Siyasi ayağı açığa çıkarılmak mecburiyetindedir
Bu yapılmadığı sürece 15 Temmuz şiirlerde anılarda destanlarda hikalerde kalır.
.Fetö ile mücadele inandırıcı olmaz
Türk milletinin mücadelesine emeğine yazık olur
Türk Milletinin hakkıdır Fetönün siyasi ayağını bilmek istiklali istikbali bekası için..
Bunu Türk Milletinden esirgemeyin ki yarın tarih doğru yazsın bu hainleri ve kalkışmayı Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri..!
İndirin sahtekarların maskelerini
Tanısın millet gerçek yüzlerini Kurtarın zan altında kalanları,gerçekten böyle bir ihanetleri olmayanları..
Kırın dedikodu zincirlerini
Verin doğru gerçek bilgileri
Dinlemediniz İbret Almadınız..!
Az daha ölecektiniz..!
Atam Bilge Kağan: “Çin’in tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için,Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin!”Dedi Dinlemediniz
20.yüz yılda hoca görünümlü bir şaklaban ajan FETÖ çıktı tatlı sözüne sahte göz yaşına sümüklü haline
İnandınız
Ama Milliyetçi hareketin liderini zamanında dinlemediniz bir sümüklünün peşinden gittiniz ona kandınız
İbret alınsaydı tarih tekerrür eder miydi? sözünü dikkate alıp
İbret almadınız

Az daha Ölüyordunuz
Artık Arap’ın, Fars’ın, Fransız’ın İngiliz’in Amerika’nın kısaca emperyalizmin “tatlı sözüne” kanmayı bırakmazsan, yine öleceksin
Dinini Kur’an ve Peygamberimizin Sünnet hükümlerinde değilde;falan filan cemaatın şeyhlerinin hocalarının bağnazlığında ararsan korkarım dinini de kastedecekler!
Rehberin Kur’an hedefin Ecdâdımızın,tarih boyunca “İ‘lâ-yi Kelimetullâh” dâvâsına sımsıkı sarılmak olmalıdır.

Artık Sözleriniz Türkçe olsun, Arap’ın,Fars’ın,Fransız’ın İngiliz’in Amerika’nın kısaca emperyalizmin dilinde değil…
Müslüman Türk kimliği seni yeniden cihan hakimi yapacak
Bilesin ki:“Vela Galibe İllallah”, yani Allah’tan başka galip yoktur.
Onlar senin sözünü söyleyecek sen onların değil..

Bir musibet bin nasihatten iyidir.
İnşallah 15 Temmuz Destanı, terörizmle ilgili senin son destanın olur Büyük Türk Milleti..

İhsan Akan