Dünya nüfusunun sekiz milyar olduğunu varsayarak,bu toplamın içinde yaklaşık bir buçuk milyarız.
Müslümanlardan bahsediyorum.
Allah’ın gönüllerine iman düşürüp, feraset kazandırdığı, bu sebeble bir buçuk milyarın içinde yer almış, bence imtiyazlı insanlardan,müslümanlardan bahsediyorum…
Ha keza;karakteristiği,duygu yapısı, merhameti,cesareti,sadakati,mertliği gibi bir dizi ayrıcalıklı özellikleri olan;Peygamberimizin övgüyle işaret ettiğine inandığımız bir de millet var:
Türk milleti…
Bu millete mensup olanların dünyadaki toplam nüfusunu da,asimilasyona uğrayanları da ele alarak yaklaşık bir sayıyla dörtyüz milyon kabul edelim…
Yafes’ten beri daima iyiyi,doğruyu,uygarlığı, estetiği temsil eden dörtyüz milyon…
Buradaki mensubiyeti de ,ırkçılık sayma hadsizliğine düşmeden manevi bir imtiyaz olarak değerlendirme hakkımız vardır…
Hal böyleyken, nedir bu özenti, eziklik duygusu?
Alternatif yılbaşı düzenlemeleri, Mekke’nin Fethi yıldönümü kutlama çabaları…
O Feth’in bu tarihe rastladığına nasıl emin olabiliyorsunuz?
Daha yüzyıllık mazinin kronolojisini düzenlemede mutabakatlar sağlayamazken…
Bir yandan da, Noel figürüne karşı bir ( mit) veya milli bir epik figür ortaya koymaya çalışıyoruz: Ayaz Ata…
Gerçekten de bunlara ihtiyaç var mı?
Noel kutlayan ,kutlasın…
Dibi, bucağı henüz bulunamamış bir tarih ve medeniyetin evlatları olarak, Adem’den bu yana yaşanmış zaman dilimine göre nevzuhur sayacağımız güdük bir medeniyetin ürettiği sembol ve figürler karşısında bu derece aşağılık kompleksine kapılmamız ne derece doğru?
Onlar daha,bir Orhun Yazıtları’na sahip değiller…
Onlarda, bir Yunus yok, Mevlana yok, Ahi Evran yok…
Onlarda,bir Dede Korkut yok…
Bir Farabi,İbni Sina,Ibni Haldun yok…
Silkinip,geride bıraktığımız ihtişama bir bakalım…
Titreyip,kendimize dönelim…
Biliniz ki,aslında onlar bize özenmeye çalışıyor…
Uyanalım…
Halil KAYA
21-12-2019