MILLI IRADENIN ILHAM KAYNAĞI VE MHP MITINGLERI

Milli iradenin ilham kaynağı ve MHP mitingleri

Milli irade kavramı sadece iktidarı seçen irade olmayıp muhalefetiyle de oluşan iradenin toplamıdır. Kaldı ki gayri milli işler yapanlar milli iradeyle kendisine meşruiyet arayabilir mi o da bir tartışma konusudur. Malum olunduğu üzere ülkemizin 22 gündür gündeminde gezi parkı olayları var. Olayların çıkış noktasını oluşturan Gezi parkı düzenlemesinin sembol olduğu ve çok yönlü sebeplerinin araştırma konusu yapıldığı bu olaylarda tartışılmaz bir gerçek varsa o da AKP ve Başbakana karşı yeter söz milletin denilmesi ve o dokunulmaz zannedilen Tayyip Erdoğan karizmasına dokunulup AKP politikalarına karşı orantısız zeka kullanımıyla devam eden muhalefetin varlığıdır.

AKP ve başbakana yanlış yoldasın yeter artık diye ilk itirazı MHP Bursa mitingiyle başlatmış İzmir Mitingiyle coşkuya vardırmış Adana mitingiyle de artık AKP’nin demokratik yollarla gidebileceğine milleti inandırmıştır. Hal böyleyken Gezi parkı olaylarının onlarca sayılabilecek başlangıç nedenine iki maddeyi daha yazabilir miyiz: Bunardan birincisi MHP nin yükselen değer olup AKP yi meydanların aydınlığında toplanan güdümsüz ve menfaatsiz oluşan vatan sevdalılarının oyuyla gönderip milli iradeyle milli bir hükümet kurma ihtimalinin ortaya çıkması ve bu durum tehdit olarak algılanıp gündemi başka yerlere çekmek olarak düşünülemez mi?

İkincisi de Özellikle Bursa da başlayan AKP ye karşı toplumsal muhalefetin oluşabileceği inancını kamu vicdanının hissetmesi ve Taksim olaylarına marjinal örgütler dışında samimi olarak destek veren sade vatandaşlara da söz konusu MHP mitinglerinin cesaret verdiği bir gerçek değil mi?

Sosyal psikoloji de önemli olan ilk hamledir. Özellikle 12 Haziran 2011 seçimlerinden bu yana öz güven patlaması yaşayan ve adeta iktidar olmak için kullandığını düşündüğü bazı sosyal kesimlere artık ihtiyaç duyulmayacağı bir döneme girildiğini düşünen AKP zihniyeti ve Başbakan hayallerindeki “Yeni Türkiye’yi” inşa etmek için sözde açılım süreci başta olmak üzere cumhuriyetin temel felsefesini dahi tartışma konusu yaptı. Akp’nin tüm bu girişimlerine karşı öğrenilmiş çaresizlik karşısında sadece içten içe öfkelenen ve homurtudan ileri geçemeyen kamu vicdanı ana muhalefet partisi CHP deki eksen kayması ve dolaylı da olsa AKP politikalarının destekçisi olup milli vicdana tercüman olamaması gözleri tamamen MHP ve Devlet Bahçeli’ye çevirdi. Durumun farkında olan MHP kendi Kongre sürecini tamamlayıp 4 Kasım 2012 de oluşturduğu yeni yönetimiyle bu sese kulak verip milli değerleri koru ve yaşat temalı dokuz miting düzenlemeye karar verdi. Kararlı bir biçimde milli iradenin samimi adresi haline gelen bu mitingler Türk Milleti’ne sahipsiz olmadığını kendisiyle paralel düşünen bir siyasi partinin varlığını hissettirip yüksek bir moral ve öz güven kazandırdı. Hal böyleyken gezi parkı krizini fırsata çevirmek isteyen AKP gerginlik stratejisi üzerinden Tayyip Beyin siyasi geleceğine Türk milletinin tamamının geleceğini riske atan bir planlamayla yine popülist bir politika tercih etti. Havaalanı karşılamaları,Sincan ve Kazlı çeşme mitingleriyle coşku yaşayan Başbakan, mitingleri Anadolu’ya da kaydırma kararı aldı. Akp mitingleri bir yandan Tayyip Bey’in güven tazeleme ve güç gösterisine sahne olmaktayken öte yandan ülkeyi kutuplaştırıcı bir söylemle ciddi gerginliklere neden olmaya devam etmektedir.

Öte yandan AKP mitinglerinde dikkat çeken temel bir husus Belediyelerin ve taşeron şirketlerin tüm çalışanlarına ve yakınlarına mitingte mesai yapmalarını sağlamak ve ihaleci firmalara da tüm maddi külfetlere ortak hükmünde bütün gücü seferber etmek şeklinde cereyan ettiği ifade ediliyor. Burada sorgulanması gereken bir durum sahici bir demokrasi ve doğal bir milli irade olup olmadığıdır. Bilindiği gibi gerçek demokrasi hiçbir mecburiyet ve mahkumiyet hissetmeden insanlar hür iradelerini özgürce ifade edebildikleri ortamlarda demokrasi amacına ulaşır. Ekmeğiyle,işiyle,makamıyla bağımlı hale getirilmiş kitlelere güdümlü kitle denir ve buradan ancak güdümlü demokrasi çıkar. Bu mantığın bir başkası da PKK silahlarının gölgesinde tehdit edilen bu köyden şu kadar oy falancaya çıkacak aksi durumda diğer çocuğun da bizimle dağa gelecek veya ölecek bir oy bir ölü tehdidinin olduğu ortamda demokrasiden bahsedilemeyeceği gibi aşıyla ekmeğiyle işiyle tehdit edilen yerlerde de demokrasiden bahsedilemez. Bunun gibi güdümlü kitlelerin toplandığı yerlere de asla milli irade denmez. Milli irade organik ve tüm güdümlü hallerden ayrışmış bir biçimde olmuş olsa gayrı milli politikalara izin verebilir mi?

Bu açıdan MHP mitinglerine bakıldığında cebindeki son kuruşu verip otobüs bileti alarak mitinge giden karnını bir kuru simitle doyurup miting alanına ulaşıp vatanımın ha kuru ekmeğini yemişim ha vatanım için bir kurşun yemişim diyen, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır, diyenlerin milli vicdan sahibi olanların sahici milli iradeyi oluşturacağına düşünüyoruz. Milli vicdan sahiplerinin bu hafta sonu 22 Haziran Cumartesi buluşma yeri Dadaşlar diyarı Nene Hatun yurdu, Kazım Karabekir heybeti, milli kurtuluş reçetesinin hafıza mekanı ERZURUMDUR

DOÇ.DR. RUHİ ERSOY/ ORTADOĞU