MHP’YE İFTİRA ATANLAR HDP VE PKK’NIN ETEĞİNE SIĞINDI

İç Güvenlik Paketi meclise geldiği günlerde AKP iktidarı tepeden tırnağa bir yalana sarıldı ve gündemi bu yalanının peşinden sürüklemeye çalıştı.

O yalanın esası, MHP’nin İç Güvenlik Paketi Konusunda HDP ile aynı noktada durduğu iddiasıydı.

İftira atmakta her hünerini gösteren, türlü türlü taklalar atanlar, MHP’yi terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP ile aynı konumda gösterme hadsizliğini sürdürmüşlerdi.

Başbakan görünümlü Ahmet Davutoğlu da İç Güvenlik Paketi ile ilgili yaptığı her konuşmasında bu mevzuya değinmişti.

AKP’li bakan ve milletvekilleri PKK ile yıllardan beridir “al gülüm, ver gülüm” rezaletine bürünenlerin kendileri olduğunu yok sayıp, çirkeflikte sınır tanımamıştı.

Havuz medyası her gün ayrı bir hezeyanla türlü türlü haberler yapmış ve kendine bile hayrı olmayan sözde köşe yazarları yandaşlığın hakkını verme çabasıyla çamurluğun dibine kadar batmıştı.

Yıllardır PKK’lılar ile kucak kucağa, koyun koyuna gezip, kapalı kapılar ardında iş tutanların bu fütursuzluğu eminim ki Türk Siyasi tarihine ibret vesikası olarak geçecektir.

Çünkü MHP, mecliste görüşülen İç Güvenil Paketi içerisinde yer alan hava fişek, molotof, demir bilye ve sapan ile; ayrıca yasadışı örgüt ve topluluklarının kıyafetleriyle toplantı ve gösterilere katılanların cezalandırıldığı maddeye, kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatanlara ilişkin düzenlemeye ve son dönemlerde gençlerimizi tehdit eden bonzai ile ilgili çalışmaya destek vermişti.

* * *

Oysa HDP, doğrudan PKK ve PKK’nın şehir içi yapılanmalarını sıkıntıya sokacak olan bu düzenlemelerin tümüne karşı çıkmıştı.

Hatta meclisi tabir yerindeyse sirk alanına çevirip, kürsü önünde oturarak ve yüzlerini kapatarak kendilerince İç Güvenlik Paketi içerisindeki bu konuları protesto etmişti.

Gel gelelim geride bıraktığımız Cumartesi günü AKP’li üç isim ile HDP’li üç kişinin İmralı’daki terörist başının on maddelik yıkım önerisini kamuoyu ile paylaştığı andan itibaren maskeler tümüyle indi.

Çirkin suretler bir kez daha gün yüzüne çıktı.

İç Güvenlik Paketi sebebiyle kendisini PKK-HDP’den soyutladığı izlenimi yaratmaya çalışan AKP’nin yaptığı büyü bozuldu.

HDP’li Pervin Buldan’ın, AKP ile anlaşmaya vardıkları on madde konusunun açıklanmasının hemen ardından söylediği sözler, kimin PKK ile aynı safta durduğunu, bir sayfanın iki yüzü olduğunu ve bir biriyle yoldaşlık yaptığını gözler önüne serdi.

Buldan, malum açıklamasında İç Güvenlik Paketi olarak adlandırılan yasalarla ilgili AKP ile anlaştıklarını, yasa görüşmelerinin devam edeceğini, önceden onaylanan maddelerin tekrar ele alınıp değiştirileceğini ve (buraya dikkat) HDP’nin, yani PKK’nın, yani İmralı ve Kandil’in itiraz ettiği hali ile yasaların kesinlikle çıkmayacağını söyledi.

AKP’nin kepazeliği bir kez daha böylelikle deşifre olmuştur.

Bu saatten sonra Molotof atanlar, yüzlerini kapatıp askere ve polise saldıranlar, terör örgütünün paçavraları ile sözüm ona eylem yapanlar AKP-HDP ortaklığı ile koruma altına alınacaktır.

Pervin Buldan’ın “yasa bizim itiraz ettiğimiz halde çıkmayacak, geçen maddeler tekrar değiştirilecek” mealindeki sözleri bunun işaretidir.

* * *

İç Güvenlik Paketi, kamu düzeni lafları da böylelikle fos çıkmıştır.

PKK diretmiş, İmralı bastırmış, Kandil dayatmış ve AKP bu şer odaklarının siyasi uzantısı HDP’ye teslim olmuştur.

Artık kamu güvenliği ve düzeni namına hali hazırda bile mevcut olan ne varsa HDP-PKK’nin isteğine göre şekillenecektir.

Geldiğimiz noktada kim PKK’nın dümen suyunda gidiyor, kim teröristle aynı kulvardadır, kim HDP ile beraberdir her yönü ile görüldü.

Şimdi neredesiniz MHP’ye İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde HDP ile beraber hareket etme yönünde iftiralar atan karakter yoksunları, şeref mahrumları, haysiyet fukaraları?

HDP’lilerin bu açıklamaları karşısında ne diyeceksiniz?

Rezil rüsva olmanızı neyle adlandıracak, nasıl tanımlandırabileceksiniz?

MHP dün nerede durduysa, bugün de aynı durmaya devam ediyor.

Kamu düzeninin korunması, PKK’nın şehir uzantılarının terör eylemlerinin önlenmesi ve bununla ilgili gerekli tüm tedbirlerin alınması konusunda kararlılığından asla taviz vermiyor!

Türkiye’nin meselelerinde safını yalnızca Türk Milleti’nden yana belirliyor.

AKP ise seçimi çoktan yapmıştır.

PKK ile kader birlikteliğine girmiş, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yangın yerine dönmesi için tercihte bulunmuştur.

Milleti kamu düzeni laflarıyla haftalardır oyalayanlar, PKK’lılara şehirlerde istedikleri gibi cirit atma yolunu açmışlardır.

Millet de bu yaşananların hesabını mutlaka soracaktır.

İsmail ÖZDEMİR / ortadoğu gazetesi