MHP’LI VURAL: AKP İSTİYORSA ÇEKİLSİN AMA BU ÇALIŞMAYI DİNAMİTLEMESİN
Vural: “Bunlardan ders alınmalı. Türkiye demokrasisi daha fazla otoriterleşmeye yönelmemeli.”
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Mısır’daki gelişmelere ilişkin, “Tek adamcı tek oycu bir anlayışa karşı toplumun muhakkak bu girişimler karşısında tepkisinin olduğunu da müşahede ediyoruz” derken, “Bütün bunlardan ders alınmalı. Ve Türkiye demokrasisi daha fazla otoriterleşmeye yönelmemelidir” dedi. Vural, Mısır’ın “patlamış mısıra” dönmemesi temennisini iletti.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de partisine mensup Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
-“AKP İSTİYORSA ÇEKİLSİN AMA BU ÇALIŞMAYI DİNAMİTLEMESİN”-
Işık ve Korkmaz’ın Meclis İçtüzük Uzlaşma Komisyonu’nda yer aldıklarını ifade eden Vural, “TBMM Başkanı’nın AKP’nin isteği üzerine adeta bu Uzlaşma Komisyonu’nu ortadan kaldırmaya, varılmış bir uzlaşmayı dinamitlemeyle ilgili bir çaba içerisine girildiğini müşahede ediyoruz. Burası TBMM’dir. Buranın İçtüzüğü AKP’nin İçtüzüğü değildir. Eğer AKP bu komisyondan çekilmek istiyorsa çekilsin ama bu çalışmayı dinamitlemesin. Meclis Başkanı AKP’nin iradesi doğrultusunda değil komisyonun iradesi doğrultusunda hareket etmelidir. AKP tek başına oyun kurup tek başına oynamak istemektedir. Demokrasiyi hazmedemeyen darbeci bir zihniyetin bugün TBMM’nin Anayasasından İçtüzüğüne kadar her alanda sadece ve sadece kendi istediğini empoze etmek isteyen bir anlayışın demokrasiden ne kadar uzak olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda dün görüşmelerine başlanan Torba Teklifi üzerinde görüşmelere işaret eden Vural, AK Parti’nin tavrını eleştirerek, “Sesimizi kısmaya yönelik bir darbeci anlayış. Buna pabuç bırakmayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti monarji değildir, diktatörlük değildir” dedi.
-“TÜRKİYE’DE DİYALOĞU VE UZLAŞMAYI DİNAMİTLEYEN AKP’DİR”-
Vural, TBMM Başkanı’nın tavrını da eleştirerek şöyle dedi:
“Benim iradem varken TBMM Başkanı arkadaşlarımızın yaptığı çalışmaları göz ardı ederek komisyonu dağıtma talimatını AKP’den almak suretiyle gerçekleştirilmesini doğru bulmuyoruz. Anlaşılan o ki Anayasa Komisyonu’nda da aynı şey yapma çabası içerisinde olabilirler. Türkiye’de diyaloğu ve uzlaşmayı dinamitleyen AKP’dir” dedi.
-“YALAN MAKİNESİNİN MOTORU PATLADI”-
Başbakan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya işaret eden Vural, “Yeniden kendisi hakkında hükümler ifade etmiştir. Başbakan grup toplantısında aynen şunu ifade etmektedir, diyor ki ‘tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik, tek din demedik, tek dil demedik, bunlar bize iftiradır’ diye söylemişti. 26 Aralık 2010 ‘Benim milletimin dili tektir’. Yalan makinesi olduğunu itiraf etti. Yalan makinesi kendisi. Diyor ki tek din demedik tek dil demedik bunlar bize iftiradır diyor. Kendisini müfteri ilan etmiş. Bir polar kişilik mi var burada. Yalan makinesinin motoru patladı zaten” şeklinde konuştu.
-“PATLAMIŞ MISIRA DÖNMESİN”-
Mısır’daki gelişmelere değinen Vural, “Bu darbeye pirim verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Darbeyle gelen ondan sonra seçim olmasına rağmen darbe ile gitmiştir. İnşallah bu gerilim bir patlamış Mısır’a dönüşmez” derken, “Bu süreç içerisinde Mursi’nin seçilmesinden sonra AKP bu süre içerisinde Mısır’daki gelişmeleri okuyamamış görülmektedir” dedi. Vural, şöyle devam etti:
“Bu süreç içerisinde otoriterleşmeye karşı otoriterleşmeye yönelik girişimler karşısında tek adamcı tek oycu bir anlayışa karşı toplumun muhakkak bu girişimler karşısında tepkisinin olduğunu da müşahede ediyoruz. O bakımdan bu konuda seçim yapılmış olmasına rağmen otoriterleşme eğilimlerini toplumda büyük tepkiler uyandırdığı gözükmektedir. Yargı ve medya üzerinde oynanan oyunlar da büyük bir hassasiyet oluşturmuştur. Bütün bunlardan ders alınmalı. Ve Türkiye demokrasisi daha fazla otoriterleşmeye yönelmemelidir. Meselenin özü demokrasiyi bir araç olarak kullanmak değildir. Demokrasinin sahip olduğu değerleri de ön plana getirmek olmalıdır.
Bir kanun görüşüyoruz. 142 madde var. Torba da değil çuval da değil. Bir maddesi 16 sayfa. Bunlar Meclis’e darbedir. Parlamenter demokrasiye darbedir. Bu bakımdan bu anlayışlar demokrasiye hizmet etmez.
Hepimizin dikkat etmesi gereken demokraside çoğunluğu ele geçiren insanların otoriterleşmeye tek adamlığa yönelmesinin topluma olan etkisi ve demokrasiye olan güvenci zedelemesi ve insanların bireysel hak ve hürriyetleri konusunda kendilerini hür hissedememesi gibi bir sorunla karşı karşıyayız. Bu bakımdan Mısır’da yapılması gereken en önemli bu süreç içerisinde otoriterleşme eğilimine karşılık denge denetim mekanizmalarının da kurulması.”
-SORULAR-
Bir basın mensubunun, “Anayasa Mahkemesinin uzun tutukluluk ile ilgili kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Vural, “Yargılamanın hızlandırılmak suretiyle bir an önce tutukluluk sürelerinin çok kısaltılması mümkünse tutuklu olmadan yargılamanın temin edilmesi gerekiyor” yanıtını verdi.
“Terör örgütü lideri İmralı’daki koşullarından şikayet etti, basına da yansıdı, ne diyorsunuz?” sorusuna Vural, “Yani nerede olacakmış beyefendi. Yanacak, yanacak. O şehit aileleri o gaziler o öldürttüğü Kürt kökenli insanların ahı onu yakacak daha, her gün ölecek orada. 4 duvarın içerisinde her gün ölecek. Görülmektedir ki İmralı canisinin bebek katilinin serbest bırakılması için çalışmalar yürütülmektedir. 3. aşamada Öcalan’a af getirileceği konusunda mutabakata varılmıştır. Öcalan’ın koşullarını iyileştiren bizati AKP’nin kendisidir. Bu konuda minare çalınmıştır, kılıf hazırlanmaktadır” yanıtını verdi.
“Meclis Başkanı’nın tutuklu milletvekilleri konusundaki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Vural, “İstemekle olmuyor ki. Laf çok, icraat yok. Cumhurbaşkanı görmek istiyor, Meclis Başkanı görmek istiyor, sonra, sonuç yok” dedi.
TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesinde yapılacak olan değişikliğe işaret eden Vural, “TSK’nın iç tehlikeler karşısında görevi kendi İç Hizmet Kanununda yapılan değişiklikle ortadan kaldırılmaktadır. PKK’ya verilen yasal bir güvencedir bu” derken, “Siyasi irade doğrudan doğruya PKK karşısında TSK’nın silah bırakmasını yasal güvenceye kavuşturmuştur” dedi.