MHP’Lİ BÜYÜKATAMAN’DAN ERDOĞAN’A ŞEHİT TEPKİSİ

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Türk milletinin her türlü düşmanlığa karşı, ”ölürsem şehit kalırsam gazi” ilkesinden hareket ettiğini ve bu sayede tarih sahnesinde nice kalıcı izler ve kahramanlık hikayeleri bıraktığını belirtti.

Büyükataman, yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Balıkesir’de yaptığı konuşmada, gazilere yönelik sözlerini eleştirdi.

Büyükataman’ın açıklaması şu şekilde:

Ülkemizin güneydoğusunda teröre, ayrılıkçılığa, bölücülüğe karşı verilen mücadelede şehit ya da gazi olmuş Mehmetçiklerin şehitliğini, gaziliğini sorgulayan bir ideolojik temelden beslenen Başbakan Erdoğan Balıkesir’de bir gazimizi azarlayarak Türk milletini ve gazileri derinden yaralamıştır.

Daha önce bölücülükle mücadele ederken verilen şehitler hakkında “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” nev’inden açıklamalar yapan açılım projelerinin mimarı Sayın Başbakan’ın İmralı’daki caniye ilişkin olarak bir gazimizin yaptığı bebek katili nitelemesinden rahatsızlık duyması artık yüce milletimizi şaşırtmamaktadır.

Sayın Başbakan unutmamalıdır ki; Türk milletinin kurduğu her devlet, gazi karakterlidir. Türk milleti her türlü düşmanlığa karşı “ölürsem şehit kalırsam gazi” ilkesinden hareket etmiş ve bu sayede tarih sahnesinde nice kalıcı izler ve kahramanlık hikâyeleri bırakmıştır. Gazi kendi varlığını din, bayrak ve vatan gibi mukaddesler uğruna feda etmek demektir ki her türlü fedakârlığın üzerinde bir durumdur. Onlar vatan sevgisinin sembolüdür. İçinde vatan sevgisi olmayanlar, şerefle ilgili sicili bozuk olanlar; gaziliğin şerefini de anlamazlar.

Peşkeş çekilmiş zihinlerin, milliyetçiliği vatanseverliği dökülen asfalt, dikilen bina ile ölçen bir aklın asırlara dayanan fütuhat, cihat, gaza mefhumları ile bir özdeşleşme kurması elbette mümkün değildir. Türklüğü ateşin ortasından çekip alan Mustafa Kemal’in “Gazi” sıfatının derin manalarını sezemeyenlerin elbette ki Osmanlı’yı kuran “Gazi”lik düşüncesini velhasıl, Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi ve Orhan Gazi’yi anlamaları beklemek abesle iştigaldir. Ve tabii bu ruh ikliminden uzak kişilerin Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine miras kalan oradan Kıbrıs’a, 1980 öncesi komünizme karşı verilen mukaddes mücadeleye ulaşan ve günümüzde bölücülüğe ve hainliğe karşı mücadelede canlılığını devam ettiren gaza ruhu ve ideolojisini kavramaları mümkün değildir.

Sayın Başbakan; Gaziler bir şeyi kullanmıyor, suiistimal etmiyor; zaten kullanacak kolları bacakları yok. Bilakis siz onları ve kaybettikleri kollarını bacaklarını kullanıyorsunuz. Onlar da ana kuzusu, bir ana babanın evladı; sizin oğlunuzun gemileri var, onların oğullarının bacakları kolları yok.

O sizin oğlunuz olduğu için torpille gemi alıyor, bu Anadolu insanının oğlu olduğu için iki bacağını kaybediyor.
Adalet mi demiştiniz?

Neyse ki Allah’ın adaleti sizin partinizdeki adalet gibi kandırmacadan ibaret değil.

O’nun huzurunda Gazi Mehmet’i 20’sinde kaybettiği iki eliyle yakanıza yapışıp hakkını soracağından, Gazi Muhammed’i 21’inde kaybettiği iki ayağıyla sizin bu zihniyetinizi tekmelerken göreceğimizden şüphemiz yok.
Her şeye çattınız, ürkütülmüş fincancı katırı gibi ne varsa yıktınız ziyan eylediniz. Sıra gaziliğe geldi; ama unutmayın bunlar hem milli hem dini kavramlardır. O gazilerin komutanları ve hamileri de bir “Uhud Gazisi”dir. Besmelesiz abdestsiz o işleri ağzına dolayanlar; milletin tokadından önce başka yerin tokadını yiyeceklerini unutmamalıdırlar.