MHP’Lİ BÜYÜKATAMAN: KİMSE BOŞ HAYALLERE KAPILMASIN
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman,”Kimse umutlanmasın, kimse boş hayallere kapılmasın. Ülkücü Hareketi çözmeyi, küresel projelerle ayağına çelme takmayı ve ihanetleriyle Anadolu coğrafyasına ilmek atmayı aklından geçirenler amaçlarına asla ulaşamayacaklardır.”dedi.
Büyükataman’ın açıklaması şu şekilde:
Son günlerde Milliyetçi-Ülkücü Harekete saldırmak tabir caizse moda haline gelmiştir. Din, devlet ve millet düşmanlarının saldırılarına yabancı olmayan hareketimizi, ülkümüzün ve ülkemizin aydınlık yarınlarına talip olduğunu iddia edenlerin yaratmaya çalıştığı kargaşa ortamıyla maalesef meşgul etmektedirler.
1 Kasım seçimlerinin hemen sonrası bazı çevreler; belli değerlendirmeler yapılmadan, kapsamlı çalışmalar neticelenmeden yangından mal kaçırırcasına ve büyük bir telaşla MHP’de olağanüstü kongre yapma çabalarına girişmişlerdir. Bu çevreler seçim öncesi partimizin adını dahi ağzına almayan medyanın da geniş bir desteğini almıştır. MHP ile hiç alakası olmayan yazarlar, gazeteler, televizyonlar bu çabalara fazlasıyla yer ayırmaktadır. MHP’nin iyiliği için bugüne kadar zerre desteği ve çabası olmamış medyanın bu ilgi ve alakasının sebebi hikmeti ne olabilir?
Bilinmelidir ki MHP köklü gelenekleri olan kurumsal bir yapıdır. Kurumları ve kuralları vardır. Üst kurul delegeliği de; hareketimizin geleceğini belirleyen önemli bir müessesedir, Ülkücü iradeyi temsil eder. Alınıp-satılamaz.
Türkiye yakın tarihinin en sancılı dönemlerinden birini yaşamakta, milletin birliği, devletin bütünlüğü, toplumun huzur ve güvenliği ile demokratik rejimin geleceği ağır tehditler altında var olma mücadelesi vermektedir.
Cumhuriyetimizin temel dayanakları olan, milli devlet ve üniter yapının tasfiyesi, milletimizin kimliksizleştirilmesi, yapay azınlıklar oluşturulması ve alt kimliklerin sivriltilmesi ile bin yılda oluşan kardeşlik hukukunun zedelenmesine doğru ilerleyen süreç beka düzeyinde tehditleri barındırmaktadır. Sadece eleştirerek somut hiçbir proje ortaya koymayanların, dikkatleri asıl mevzudan uzaklaştırma çabalarına, esas konuları gizlemeye matuf tali ve dolambaçlı yol açma teşebbüslerine bilerek veya bilmeyerek katkı konulmasını masum bulmamız mümkün değildir. Bu hareketle ilgili talepleri olanların devletimizin ve milletimizin bekasını en üst düzeyde düşünmesi ve buna göre tavır alması gerekir.
Bu şahsiyetler hareketimizin ve Sayın Genel Başkanımızın siyaset felsefesi olan “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışını değiştirerek “sadece ben” olarak davranışlarına yansıtmaktadırlar.
Hareketimizin geleceğine talip olduğunu iddia edenler; partimizin “bir gelecek projeksiyonu olmadığından” ve “bir medeniyet tasavvuru ortaya koymadığından”hareketle eleştirilerde bulunmaktadırlar.
Partimiz uzun yıllar önce yüzyılı planlamış ve Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında “lider ülke Türkiye’ye” ulaştırma hedefini ortaya koymuştur.
İkinci olarak; İstanbul’un fethinin 600.yılı olan 2053 yılında “Süper Güç Türkiye” ülkü ve gayemiz bulunmaktadır.
Üçüncü olarak; son yurdumuzda devlet kurmamızın 1000. yıldönümü olan 2077’de, Türkiye’nin dünyaya yön ve nizam veren, siyasi, ekonomik ve kültür alanında rakipsiz bir kutup başı haline gelmesidir.
Bu eleştiri sahipleri belli ki ne bu hareketi ne bu hareketin geçmişini tanıyamamış insanlardır. Gerçi müesses nizam içerisinde kendilerine görev tevdi edildiği dönemde görevlerinin başına bir gün olsun gelmeyenlerin hareketi tanımamaları kendi eksiklikleridir. Görev şuurlarının göstergesidir.
Bu kişilerin partimizin seçim beyannamelerini dahi okumadıkları sarf ettikleri sözlerden anlaşılmaktadır. Siyasi muarızlarımız bile fikirlerimizin ışığından etkilenip projelerimizi çalarken bu kişilerin çalışmalarımızdan bihaber olması aymazlıktan ve sorumsuzluktan başka bir şey değildir.
İlhamını üç bin yıllık Türk medeniyet tasavvurundan alan, felsefesini Orhun Anıtları’nda somutlaştıran Türk milliyetçiliği anlayışının modern fikir hareketi hüviyeti kazanması, 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. Türk milliyetçiliğinin bir kadro ve fikir partisi yapısına dönüşerek siyasî hayatımızdaki güzide yerini alması Milliyetçi Hareket Partisi’nin doğup gelişmesiyle mümkün olmuştur.
MHP, nemelazımcılığın, vurdumduymazlığın, köşe dönücülüğün hakim hale getirildiği bir toplum yapısında “Ülkücülük” fikrini ve inancını siyasi felsefesinin temeli yapan tek partidir.
Sevdalısı olduğumuz büyük Türk Milleti’nin tarihi Türk milliyetçiliği düşüncesini bir siyasi proje haline getirerek, siyasi imtihan sahasına çıkışımızın üzerinden yaklaşık yarım asır geçmiştir.
Maziden atiye giden onurlu ve ilkeli yürüyüşün son yüzyılında söz sahibi olmuş Türk milliyetçilerinin ve son kırk altı yılına damgasını vurmuş Milliyetçi Hareket Partisi’nin öncelikli mücadele maksadı ve varlık nedeni, Türk milletinin var olma mücadelesinde milli bekanın kopartılmadan devamını sağlamaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, Türk Milletinin geleceğine ümitle bakmak isteyen herkesin umut kaynağı, geleceğinden endişe edenlerin sığınağı haline gelmişse, bu kırk altı yıl içerisinde harekete gönül vermiş, omuz vermiş, emek vermiş ve elbette ki öncelikle can vererek şehit olmuş aziz kahramanların eseridir.
Ülkücü Hareket; mazlumun, masumun ve mahzunun sesidir. Hiç sönmeyecek millet meşalesi, hiç susmayacak milli haykırıştır. Milli kimliğin, milli onurun, milli bağımsızlığın sembolüdür. Doğruluğun, dürüstlüğün ve çıkarsız bağlılığın adresidir. Başı Türkistan’da, gövdesi Anadolu’da ve hedefi âleme nizam vermede olan bir iddiadır. Bu iddiayı taşıyamayanlar bizimle yol yürüyemez.
Hareketimizin bir gelecek tasavvuru olmadığını iddia edenler; inandığı değerler uğrunda, çok büyük diyetler ödeyen, ölümlerin ve zindanların yolundan döndüremediği Ülkücülere ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmişine, bugününe ve yarınlarına haksızlık etmektedirler.
MHP olarak politikalarımız bellidir. Olaylar karşısında duruşumuz da nettir. Vicdanî kanaatlere, yapıcı eleştirilere önem veririz. Ancak kimsenin hareketimizi yıpratmasına, itibarsızlaştırmasına ve haksız yere tartışmaya açmasına müsaade etmeyiz.
Partimize yönelik gizli gündemi bulunan bazı mihrakların, fırsat bulursa hareketimizi bir yapılanmanın siyasi kuklası yapma niyeti, değilse kurulacak başka bir partide bu gündemi hayata geçirme isteği tarafımızca bilinmektedir.
Kimse umutlanmasın, kimse boş hayallere kapılmasın. Ülkücü Hareketi çözmeyi, küresel projelerle ayağına çelme takmayı ve ihanetleriyle Anadolu coğrafyasına ilmek atmayı aklından geçirenler amaçlarına asla ulaşamayacaklardır.