MEDYANIN BİÇARE SÖZCÜLERİ
Adam, spor yazari olarak gazetecilige baslamis, tutunamamis. Derken, toplum icindeki kadin budalasi kesimin sekse acligini fark edip, pornografik bir gazete cikarmaya baslamis ve sohretini de boyle yakalamis. Akabinde de Istanbul Baronlari yuru kulum demis…
Hayati boyunca basindan sonuna kadar siyasi detaylar aktaran, politik analizlerde bulunan, arastirmalara dayali iki tane kitabi basindan sonuna kadar okuyup okumadigi bile bilinmiyor ama gunumuzde siyasi konulara deginiyor, yazmakta oldugu kosede… Gulse Birsel’e bulasan virus misali bir hastalik olusmus adamda. Aslinda siyasete degindigi falan da yok cunku siyasetin bir bilim oldugunu idrak edemeyecek kadar, konulara yuzeysel yaklasan birisi oldugu icin Simaviler doneminde fotokopi makinasi gorevini kabullenmis, kiralik bir kalemin gunumuzdeki curumus iskeletin temsil etmekte…
Masasinin ustune konan dosyalari makaleye cevirme misyonu ustlenmis, sahibinin sesi konumundaki, dusuk profilli bir kalem…
Nasil ki gunumuzde Ataturk’e ve cumhuriyete saldirmak ilgi odagi olarak algilaniyorsa, eskiden de Allah’a ve dine kufur edip tiraj arttirir, popularite edinirdi, bilgisi ve donanimi yetersiz olan ilgi fukarasi kose yazarlari. Din ve inanclara saldiran makaleler ile sohret olmaya calisirlardi. Ustlerine gidip, tartismaya yeltendiginizde de, savunulari incir cekirdegini dolduramadigi icin Ataturkculere saldiriyorlar diye feryat figan ederler, kavga var diye mahalleliyi yardima cagirirlardi, yetersizliklerinin bilincinde olduklari icin…
Dun, halkciligi savunur, burjuvadan beslenirlerdi…
Bugun de, halkciligi savunuyor ama bu kez cemaatten besleniyorlar…
Dunden bugune gosterdikleri tek degisim, tasidiklari beslenme cantalarinin icerigi degil ama rengi…
O nedenle degisime ve degisimcilere ilgi duyarlar. 1960’li yillarda basladigi gazetecelik hayatinda evrim geciremeden 21. yuzyil yasamina ayak uydurmaya calisan bir dinazor ornegi, gozundeki kirpikleri tel kadayif oldugu halde, yasanilan cagin gerisinden sesleniyor, soyle diyor kose yazari olarak…
Siyasette yeni yuzler lazim, genc ve dinamik liderler istiyoruz. Aynaya bakip, gozundeki kirpiklerin tel kadayif oldugunu gormuyor, genc ve dinamik yazarlara yerini birakmayi dusunmuyor ote yandan…
Mega boyuta ulasmis bir celiskinin girdabinda cipiniyor. Cozumsellik adina yaratici olabilmenin geregi, bilgi ve birikimden yoksun oldugu icin, kolayciliga ve ucuzculuga kacip, kendisini elestirmen olarak niteleyip, kuyumcu terazisindeki gramajina bakmadan, tonaji, kantarin ibresini sonuna dayamis adamlara yonelik bulundugu saldirganlikla hafifliginin kamuflesine yelteniyor. Yuvarlanirken yosun tutamamis tas ornegi gibisinden, dolasmadigi gazete kalmamis oldugu icin, dolasmadigi parti kalmamis liderlik ariyiscilarina karsi da, ozel bir sempati besliyor. Sozculugunu ustleniyor…
Kelime haznesinin yetersizliginden oturu, duydugu sempatiyi yazilarina dokemedigi icin de, savunmaya calistiklarinin karsisindaki ilkeli insanlari hedef alarak saldiriyor, makalelerindeki saldirganligini sanal masturbasyona donusturup doyuma ulasmaya calisiyor. Bu yastan sonra gercegi ile doyuma ulasamayacagini bildigimiz icin, tercih hakkini bu yonde kullanmasini anlayisla karsiliyoruz. Evet dogru tahmin ettiniz. Miyadini coktan doldurmus Rahmi Turan’dan bahsediyorum.
Gusan Yedic