KUŞATMAYI KIRMAK, MAZLUMA SAHİP ÇIKMAKTIR!

Yıllardır “Kuşatılıyoruz” diye haykırıyoruz. Ve bugün gerek içten, gerekse dıştan her manada kuşatılmanın acı manzarasını yaşıyoruz. Türkiye içeri de PKK’nın iradesine teslim ediliyor, dışarı da ise herkesle kavgalı ve her türlü yaşanacak savaşın muhatabı durumundayız. Gerçi Türkiye’yi bu hale getirenler, bu duruma “Değerli Yalnızlık” şeklindeki bir saçmalıkla tarif getiriyorlar. Ama Türkiye kim ne derse desin büyük bir felakete doğru ilerlemektedir.

Utanması olmayanlar, yüzü kızarmayanlar ise bu manzaraya rağmen “dünya lideri, bölge hâkimi” gibi sıfatlarla kendi kendilerine pazarlama yapmaya çalışıyorlar. AKP’nin bu dünyada sözünü dinleyen bir tane ülke var mı? AKP’nin attığı herhangi bir adımda Türkiye’nin menfaatine olacak bir duruş var mı?

Gelenin-gidenin posta koyduğu, kiminle dost-kiminle düşman olduğu belli olmayan bir Türkiye, tarihinin en basiretsiz ve en donanımsız iktidarını tepesinde taşımaktadır.

ABD ve İsrail için paspas olmuş durumdayız ama yine de bu kadar hizmet karşılığını Türkiye’ye her türlü şeytanlığı yaparak ödetiyorlar.

ABD Türk askerinin başına çuval geçirecek kadar alçaklaştı, İsrail ise Türk vatandaşlarını vahşice öldürecek kadar kahpeleşti. Türkiye’yi yönetenler ise hala bunların emir eri gibi canla-başla ve sadakatle hizmetlerini sürdürüyor.

AKP herhalde Ortadoğu Bölgesi’nde bir tek Müslüman kalmayacak şekilde bu sadakatini sürdürmeye devam edecektir. Bunlara da herhalde Allah’ın Müslümanından ziyade “BOP Müslümanları” demek daha doğru olacaktır.

Yüce Allah’ın ayetleri, yüce peygamberimizin Hadis-i Şerif’leri ortada iken bunlar Hıristiyan ve Yahudilerin milli-dini projeleri için her şeylerini feda etmiş durumdadır.

İşte bu fedakârlıkların sonucunda içeriden ve dışarıdan kuşatılmış bir Türkiye’yi yarattılar.

Ama umurlarında değildir. Yeter ki dünya nimetlerinden geri kalmasınlar. ABD ve İsrail nefeslerini keserse bu dünyada soluksuz kalacaklarını çok iyi biliyorlar. O yüzden ABD ve İsrail’in çizdiği sınırlar ne ise Türk-İslam düşmanlarını ona göre besliyor, büyütüyor ve şefkatle ilgi gösteriyorlar.

AKP Türkiye’nin başından gitmez ise sonumuz Irak’a, Mısır’a, Libya’ya, Suriye’ye dönecektir. Bu kaçınılmaz bir sondur. Bunun tek sorumlusu da Türkiye’yi başka ülkelerin menfaatleri için kullanan AKP’den başkası değildir.

AKP’nin içeride ve dışarıda yarattığı kuşatmayı dağıtmak için öncelikle beyinlerdeki kuşatmaları kırmamız gerekiyor.

Her Türk vatandaşı Türkiye’de ve bölgemizdeki ayrışmaları, savaşları körükleyenin AKP olduğu gerçeğini kavramalıdır. Mazlum insanların ölümü dursun diyen, önce AKP’yi durdurmalıdır.

YILDIRAY ÇİÇEK