KKTC CUMHURBAŞKANI: SIFIR ASKER SIFIR GARANTİ SÖYLEMİNİ BİR KENARA BIRAKSINLAR
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: Sıfır asker, sıfır garanti söylemini bir kenara bıraksınlar
“28 Haziran’da İsviçre’de paralel bir süreç başlayacak. İki masa kurulacak. Masanın birinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları ile 3 garantör olacak. Masanın yan tarafında da gözlemci sıfatıyla AB olacak. Diğer ikinci masada iki toplum liderlikleri ve müzakere heyetlerinin masası olacak. 5’li masada sadece güvenlik, garantiler konusu, ikili masada ise geriye kalan tüm konular birbiriyle ilintili olarak ele alınacak”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğunun Türkiye’nin güvencesini şart gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Ercan Havalimanı’nda Ankara’ya düzenleyeceği ziyaret öncesi açıklamalarda bulundu.
Ziyareti kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya geleceğini dile getiren Akıncı, cumartesi İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini kaydetti.
Akıncı, Kıbrıs sorunun çözümünde iki toplumun kararlılığı yanında İsviçre’de 28 Haziran’da başlayacak Kıbrıs Konferansı’nda müzakere başlıklarından “güvelik ve garantiler” boyutunun ele alınacağı 5’li toplantılarda Türkiye ve Yunanistan’ın da olumlu katkılarına ihtiyaç olacağını belirterek, bu süreçte görüş alışverişinde bulunulmasının önemine işaret etti.
“İsviçre’de çok önemli süreç bizi bekliyor”
İsviçre’de çok önemli bir sürecin kendilerini beklediğini söyleyen Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümüne ilgi duyan ülke ve kuruluşların tıpkı Kıbrıs Türk halkı gibi artık bir sonuç çıkmasının zamanı geldiğine inandığını vurguladı.
“Müzakere sürecine başından itibaren destek veren Türkiye Cumhuriyeti bu ülkelerden biridir.” diyen Akıncı, “Yakın istişare içinde yürüttüğümüz bu süreci, Crans Montana öncesinde son durumu değerlendirmek için 2 gün Türkiye’de değerlendirme fırsatımız olacak. Müzakere heyetimiz bu sabah gittiği Ankara’da Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile çok verimli görüşmeler yaptı.” dedi.
Akıncı, siyasi parti temsilcilerini Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin taraflara verdiği belge hakkında bilgilendirdiğini aktardı.
Eide’nin taraflara sunduğu belgenin beklentilerinin ötesinde olmadığını söyleyen Akıncı, şunları söyledi:
“Rum tarafında bu belgeye abartılı anlamlar yüklenmeye çalışıldı. Biz bunu yapmadık. Eide’nin taraflara sunduğu bu belgede tarafların bilinen pozisyonları kağıda döküldü, Crans Montana’daki çalışmaları kolaylaştırmak için taraflarla daha önceden paylaştığı düşüncelerden oluşan bazı unsurlar yer almaktadır. Siyasi parti liderlerine bunları aktardım. Geldiğimiz noktada bu belge de verildiğine göre tüm taraflar gitmeye hazırdır demektir. 28 Haziran’da İsviçre’de paralel bir süreç başlayacak. İki masa kurulacak. Masanın birinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları ile 3 garantör olacak. Masanın yan tarafında da gözlemci sıfatıyla AB olacak. Diğer ikinci masada iki toplum liderlikleri ve müzakere heyetlerinin masası olacak. 5’li masada sadece güvenlik garantiler konusu, ikili masada ise geriye kalan tüm konular birbiriyle ilintili olarak ele alınacak. ‘Bir konuyu halledelim diğerlerine sonra bakarız’ mantığı söz konusu olmayacak.”
“Sıfır asker, sıfır garanti söylemini bir kenara bıraksınlar”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının ve Yunanistan’ın “Sıfır asker, sıfır garanti” söylemini bir kenara bırakılırsa İsviçre’de müzakere edebilmenin imkanı doğacağını belirterek, “Bu söylem bir müzakere başlangıç noktası teşkil etmiyor. Hedef konferansta müzakere etmek olduğuna göre bir müzakere başlangıç noktası oluşturmayan bu toptancı yaklaşımın Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan tarafından bir yana bırakılması gerekir.” dedi.
Kıbrıs Türk halkı için yaratılacak güven duygusunun diğer taraf için tehdit algısı oluşturmaması gerektiğini vurgulayan Akıncı, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk toplumunun güvenlik ihtiyacı yoktur demedik. Kıbrıs Türk halkının büyük çoğunluğu Türkiye’nin güvencesini şart görüyor. Bu bariz gerçeklik ışığında var olan güvenlik ve garanti sistemini günümüze nasıl adapte edebiliriz? Her iki taraf da kendini huzur ve güvenlik içinde hissedebilsin. Mesele budur. Kıbrıs Konferansı’nda bunun arayışı içinde olacağız. Bunun sağlanabilmesi Yunanistan ve Türkiye’nin de ciddi katkısını gerektiriyor. Kıbrıs’ın iki tarafı olarak 2 yıllık süreçte birçok konuda çözümler üretmeyi başardık, hala çözüm bekleyen hususlar vardır ama iyi mesafe aldığımız yadsınamaz. Şimdi tüm bu konularda kararlılık ve çözüm istekliliği ile süreci sonuca vardırmak gerekiyor. Biz bu kararlılıkla gideceğiz, temenni ediyoruz ki bu kararlı yaklaşımımız karşılıksız kalmasın.”
BM, 9 Haziran’da aldığı karara istinaden, Kıbrıs müzakerelerinin KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum lider Anastasiadis’in yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile gözlemci olarak AB’nin katılımıyla 28 Haziran’da İsviçre’de tekrar başlayacağını duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin arabuluculuğunda Mayıs 2015’te yeniden başlayan müzakereler, “Ekonomi”, “Avrupa Birliği” , “Mülkiyet” , “Yönetim-Güç Paylaşımı” , “Toprak” ile “Güvenlik ve Garantiler ” olmak üzere altı temel başlıktan oluşuyor.
AA