Kırk dokuz yıl oldu Türkeş’in komandoları Malazgirt’e gideli

Kırk dokuz yıl oldu Türkeş’in komandoları Malazgirt’e gideli
Malazgirt’e ilk gidiş
Ülkücüler için Malazgirt’in anlamı bir başkadır.

Aylardan Ağustos, günlerden Cuma yıllardan 1071 idi
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu Sultan Alparslan Cumayı kıldırdı
Eller yaradana kaldırıldı;“Yarabbi Seni kendime vekil yapıyor azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allahım niyetim halistir bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret”.
Sözlerinde hilaf yoktu Sultan Alparslan’ın ..
Bizansı Türk’e secde ettirdi..

Yiğitler kan döktü Anadolu Türk’e vatan oldu…

Ülkücüler de samimi idi sözlerinde hilaf yoktu
Kızılelma’ya hey… Kızılelma’ya!!! diye haykırıldı

O gün bu gündür Anadolu Türk’e yar oldu
Malazgirt ovası bir bozkurtla karşılaştı Tanrı Türk’ü korudu….
Asırlar asırları kovaladı

Yine aylardan Ağustos günlerden Cuma yıllardan 1971 yine adaş Bozkurt Alparslan,Başbuğ olarak Malazgirt meydanındaydı
Akına doymamış Büyük Selçuklu’nun Ruhu çağrılacak kopuzla, kösle. Bu yay, bu ok, bu çift başlı kartal, bu gök mavisi bayrak Malazgirt Ovası’nda koçaklamalar
Yüz yılın hanesine dokuz doğacak.

Başbuğ emir vermişti
Başlarında o dönemin İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Rahmetli Nihat Çetinkaya ve dokuz arkadaş İstanbul’dan Malazgirt’e yaya olarak gitmek üzere yola düşeceklerdi
O dönemin Sıkıyönetimi gözaltına almıştı onları… Sonra serbest kaldılar ama yürümelerine izin verilmedi.

Erzurum’da sıkıyönetim yoktu,
Görev Dadaşlara düşmüştü
Dokuz komando yüz yıl hanesine dokuz doğacağı gün Sultan Alparslan’dan el tutmak için Erzurum’dan dua, Erzurum’dan marş marş! İstikamet Malazgirt komutuyla yayan düştüler yollara.
16 Ağustos 1971’di günlerden. Ve varmıştılar 5 gün sonra Malazgirt ovasına:
Karşılamaya gelen Malazgirtliler dokuz gönüldaşdan her birinin Altı bin ruh çağırdığını bilmediklerinden Kuyruğu bağlı atı, ak kefenli Sultan’ı ve arkalarından gelecek elli dört bin bozkurt ordusunu göremediler.
Sonra?…
Sonra:dokuz gönüldaşın öncü rolüyle nice beyler, nice boylar Bayrak bayrak, çadır çadır Kalkıp Anadolu’dan sökün ettiler
Bir kutsal heyecan,bir haklı gurur,gelip Malazgirt’te konakladılar
O gece, o gümrah ateşin devlerle dolu çevresi İkinci Alparslan’ın tok ve heybetli sesi duyulur
Bozkurtlarım avlatlarım dedikleri
Halay,horon, bar tuttu yiğitler Türkü, şiir, marş söylediler..
Yurdu ve milleti güzellediler.

Arif Nihat Asya’nın,
“Bir Cuma sabahı, semaya karşı
Malazgirt’te elli dört bin er
Bestelediler, en güzel marşı
Allah-ü Ekber, Allah-ü Ekber.”
Nidalarıyla inledi Malazgirt meydanı
Malazgirt’te Alparslan
Seferlerde Yavuz oldular
Haçlılara Kılıçarslan
Düşman başına gürz…

Malazgirt zaferinin 949.yılında Cumhur ittifakının banisi Bilge Lider Devlet Bahçeli ve Türk Devleti’nin Cumhurbaşkanı aynı ruh ve azimle Ahlat’ta gökbörülü otağda o ruhu yaşatacaklar ve
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun yüreğinden destan olarak söze dönüşen sözlere söz katacaklar…

Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum’a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
Ardında Oğuz’un ellibin tuğu
Andırır Altay’dan kopan bir çığı
Budur, Peygamberin övdüğü Türkler…
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber
Türk, Ulu Tanrı’nın soylu gözdesi
Malazgirt Bizans’ın Türk’e secdesi
Bu ses insanlığa Hakk’ın müjdesi
Bu seste birleşir bütün yürekler…
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber!..
Nağramızdır bu gün gök gürültüsü,
Kanımızdır bugün yerin örtüsü
Gazi atlarımın nal parıltısı
Kılıçlarımızdır çakan şimşekler…
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber!..
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya…
Kızılelma’ya hey… Kızılelma’ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah…Bismillah… Allahuekber

26 Ağustos Malazgirt zaferinin 949. yılı kutlu olsun…

İhsan Akan