KAMALAK: SAVAŞ DURDURAN ÜSLUPTAN YANAYIZ

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Biz, Milli Görüş olarak, Saadet Partisi olarak baş kestiren üsluptan yana değil, savaş durduran üsluptan yanayız. Ekonomiye ve toplumsal barışa bakış açımız böyledir” dedi.

Kamalak, Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ı ziyaretinde yaptığı açıklamada, ağır sanayinin, yerli sanayinin gelişmesinin ülke açısından önemine dikkati çekti.

Teknolojinin ve ekonominin önemini vurgulayan Kamalak, “Tabii, ekonomi her şey demek değil. Asıl olan insan unsurudur, toplum yapısıdır. Bunun için de diyoruz ki barışçı bir dil. Kırmadan, dökmeden, hepimizin bu ülkenin insanları olduğunu hiçbir zaman unutmadan, yapıcı bir dille, kardeşlik duygusuyla yaklaşmamız lazım çünkü hepimiz bu milletin evlatlarıyız. ‘Söz ola durdura savaşı, söz ola kestire başı’. Biz, Milli Görüş olarak, Saadet Partisi olarak baş kestiren üsluptan yana değil, savaş durduran üsluptan yanayız. Ekonomiye ve toplumsal barışa bakış açımız böyledir” diye konuştu.

Ziyaret sonrasında, KTO önünde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Kamalak, “Ergenekon sanıklarının yeniden yargılanması talebi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” şeklindeki soru üzerine, “Öyle bir ortama geldik ki ne doğru, ne yanlış, doğrusu seçemez olduk. Bu, devlet çarkı bakımından son derece üzücü bir durum. Gerçekten bugün, hükümet vasıtasıyla mahkemelerden şüphe eder hale geldik” dedi.

Kamalak, şöyle devam etti:

“Sayın Başbakanımızın başdanışmanı, kumpastan bahsetti. Sıradan bir insan değil bu. Türk ordusuna karşı kumpas kurulduğunu ifade etti. Bu korkunç bir ifade. Eğer doğruysa, elbette o yargılamanın yapılması lazım. Öyle düşünüyorum. Doğru değilse o başdanışmanı oradan bir an önce uzaklaştırması lazım. Yani devlet adamı gelişigüzel söz söyleyemez. Öbür taraftan yine ifade edildi, devlet içinde paralel yapılanma falan… O zaman kim devletin polisi, kim çete üyesi, kim çete mensubu? O zaman ben kime güveneceğim. Şu an yargı kararları yazık ki şüpheli hale geldi. İçeride olan, siz de olabilirdiniz ben de olabilirdim, bir yakınımız da olabilirdi. Ben mahkemeye güvenemiyorsam o zaman güvenilir mekanizmaları harekete geçirmemiz lazım. Öbür taraftan beğeniriz beğenmeyiz, takdir ederiz etmeyiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin en yetkili mahkemesi, Anayasa Mahkemesi.”

Anayasa Mahkemesi kararlarının herkes için bağlayıcı olduğunu belirten Kamalak, “O halde Anayasa ile bu yetkiyi verdiğimize göre onun kararlarına da saygı duymamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

AA