Kadınlarımıza seçme seçilme hakkı…
Kadınlarımıza seçme seçilme hakkı…
Her günün bir mana ve önemi var. Bu bağlamda,
5 Aralık 1934’te Türk Kadınına “Seçme ve Seçilme Hakkının” verilişin yıldönümü.
Malumunuz O günlerde hatta günümüzde dünyanın çoğu yerinde kadının yok sayıldığı ve hatta insan bile sayılmadığı bir zaman dilimi içerisinde Türk Kadınına gerekli önemi verip, onun en doğal hakkı olan seçme ve seçilme hakkının önünü açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e; onların adına şükranlarımı arz ediyorum…
Bu gün vesilesiyle içime dert olan bir meseleyi de sizlere anlatmak istiyorum…
Yani günümüzde Cumhuriyetin ve demokrasinin kazanımlarını tepe tepe kullanıp, gazete, televizyon, sosyal medya vb. gibi medya araçlarını işgal eden ve “Atatürk’ü sevmeyip hatta nefret ettiğini” söyleyenler olduğu gibi.. Ulu önderin isminin arkasına saklanıp dini-milli değerlerimize hakaretler eden ismi lazım değil bazı kadınların varlığı içimizi acıtmaktadır. Ki bunların bir kısmı parti yöneticisi, milletvekili hatta bakan bile olmuştur. Yine bir kısmının da, çeşitli kuruluşların üst yönetimlerine getirildiği bir vakadır…
Böylesi insanların, Cumhuriyetin ve demokrasinin hem nimetlerinden faydalanıp hem de bunu sağlayanlara karşı hakaretler yağdırıyor olmaları; bahse konu kadınlar ile onların zihniyetini bire bir taşıyan kişilerin fikri aynası olup, üzerinde düşünülmesi gereken bir ibret vesikasıdır…
Bitirirken;
Vatanını, milletini, bayrağını, mukaddesatlarını seven ve insanlığa saygı duyan bütün kadınlarımızın seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıldönümünü bir kez daha kutluyorum…
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız!
Harun KILIÇ
ANKARA
Not: Kadına seçme ve seçilme hakkı medeni(!) Avrupa ülkelerinden Fransa ve İtalya’da 1946’da, İsviçre’de ise 1971’de tanınmıştır.