IŞIK: O POLITIKADAN ZERRE TAVIZ VERMEDIK
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Avrupa Birliği Türkiye için devlet politikasıdır. Hükümetimiz de bu politikadan zerre taviz vermemiştir. Konjonktürel sıkıntılar olabilir ama konjonktürel yavaşlamalar politikanın temelini sarsmaz” dedi.
Işık, Avrupa Birliği Bakanlığı Türkiye Ulusal Ajansı tarafından düzenlenen Erasmus+ Programı ve İş Dünyası için Fırsatlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, tüm sistemlerin asıl hedefinin insanın mutluluğu olduğunu belirterek, insanların mutluluğunda önemli noktaların çok iyi bir eğitim, o eğitim sonunda iyi bir iş imkanı olduğunu, bunların da iyi bir eş ile taçlanmasıyla o insanın mutluluğuna diyecek bir şeyin olmadığını kaydetti.
Bütün sistemlerin ortak hedefi olan insanın mutluluğuna yönelik en önemli kaynağın insan kaynağı olduğunu ifade eden Bakan Işık, şunları söyledi:
“Yeraltı kaynaklarından daha çok önemli kaynağımız var; o da insan kaynağımız. Hele de bireysel yaratıcılıkta gerçekten iyi bir niteliği olan Türk insanının bu niteliği eğitim ile taçlandırması, kendisi ve ülkesi açısından da değer üreten hale gelmesi çok önemli. Türkiye’de yabancı yatırımcılara; ‘Neden Türkiye’desiniz’ diye sorulduğunda cevap nitelikli insan gücüdür. Bu insan gücünün niteliğinin en üst noktaya çıkarılması hepimizin ortak hedefidir. Bu noktada çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Eğitim sistemimizde önemli gelişmeler sağlanıyor. Bir dönem meslek eğitiminde gerileme söz konusu oldu ama son yaptığımız 4+4+4 düzenlemesiyle meslek eğitiminin önündeki engeli de tamamen kaldırdık.”
Bakan Işık, gençlerin ister meslek isterse üniversite hayatına gitmesi için önündeki engelleri kaldırdıklarını anlatarak, “Meslek eğitimi alan gençlerimizin niteliğinin yükselmesi noktasına geldik ve bu son dönemdeki çok sevindirici. Bu insan kaynağının teorik eğitimle donatılması tek başına yeterli değildir” dedi.
“Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir?” sözünü hatırlatan Bakan Işık, “Bu işin ideali okuyan insanın gezerek bu bilgiyi taçlandırmasıdır” dedi.
Işık, gençlerin önemli bir eğitim aldığını ve eğitim kalitesini yükselten üniversitelerin bulunduğunu vurgulayarak, “Ama bu eğitim alan gençlerimizin mutlaka dünyayı gezmesi, hele de bilim ve teknoloji alanında Avrupa’daki ülkeleri gezmesi, biraz kalıp orada tecrübelerden faydalanması, imkanları öğrenmesi, değerlendirmesi ve belki iş kurması, belki ticaret yapması, girişimcilik açısından bazı ortaklar bulması Erasmus+ gibi programlar sayesinde olacak” şeklinde konuştu.
– “Hükümetimiz AB politikalarından taviz vermemiştir”
Fikri Işık, Türkiye’nin ve Türkler’in Orta Asya’dan beri yönünün Batı’ya dönük olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün de Avrupa Birliği Türkiye için devlet politikasıdır. Hükümetimiz de bu politikadan zerre taviz vermemiştir. Konjonktürel sıkıntılar olabilir ama konjonktürel yavaşlamalar politikanın temelini sarsmaz. Hükümetimizin bu noktadaki kararlılığı sürmektedir. Avrupa Birliğine girmek sadece müzakereleri fasıl fasıl yürütmek değildir. Erasmus+ programları gibi programlarla hükümetler, STK’lar, iş dünyası bazında ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmek Türkiye’nin AB politikasının olmazsa olmazıdır. Erasmus+ programını önemsiyoruz. Girişimcilik ruhuna sahip gençlerimiz için çok önemli imkanlar ve avantajlar sağlayacağına inanıyoruz. Biz aslında değişirken değiştirmek, etkilenirken etkilemek, öğrenirken öğretmek, paylaşmak, tecrübe kazanmak, tecrübeleri paylaşmak ekseninde bu programların verimli ve başarılı olacağına inanıyoruz.”
Türkiye’nin yeni güçlenen Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi bulunduğunu anlatan Işık, “Bu Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin güçlenmesi sadece Ar-Ge’ye verilen finansal destekler veya şirketlerin kurduğu Ar-Ge merkezleri, teknokentlerle olacak iş değil. Bu ekosistemin bir bütün olarak güçlenmesinde en önemli unsur insan unsurumuzdur” diye konuştu.
Işık, bu toplantıda ortaya konulacak görüşlerin ve önerilerin sadece Türkiye’nin Avrupa Birliği ile daha da yakınlaşması sonucunu doğurmayacağını, aynı zamanda Türkiye’nin nitelikli iş gücü, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi açısından da son derece faydalı sonuçlar doğuracağına inandığını söyledi.
AA