İMAMA BOZULUP DA BOZMAYIN ABDEST

Bir kış günü hoca yolculuğa çıkar. Yolda güçlükle ilerler. Her yan karla kaplıdır. Dağlar taşlar buz tutmuştur. Birden hoca köpeklerin saldırısına uğrar. Eşeğinden iner, yerden taş alıp köpeklere atmak ister. Ama ne mümkün! Hiçbir taşı yerinden oynatamaz. Çaresizlik içinde kendi kendine söylenir.

-Hey Allah’ım, bu ne biçim memleket böyle? Taşları bağlayıp köpeklerini salmışlar.

Nasrettin Hoca’nın bu fıkrası Türkiye’nin şuan ki manzarasını tarif ediyor desek herhalde yanılmış olmayız.

AKP iktidarında taşların bağlanıp, köpeklerin salınması vazgeçilmez politika olarak karşımızda durmaktadır.

Onbinlerce kişinin katili olan (AB)(D)ullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılacağı konuşulurken, onunla Başkanlık sistemi ve yeni Anayasa için istişare yapıldığı tartışılırken, terör örgütlerine karşı mücadele etmiş olan Genelkurmay Başkanı “terörist” suçlamasıyla hapiste yatmakta ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmektedir.

PKK ülke yönetimine ortak edilmeye çalışılırken, PKK’ya karşı mücadelesi olanlara karşı zulüm süreci işletilmektedir.

Türk devletinin emniyet güçleri, meydanlarda Apo posterleri ve PKK paçavralarıyla dolaşan soysuzlara her türlü toleransı gösterirken, elinde Türk bayraklarıyla bunlara isyan edenler coplanıyor, göz yaşartıcı gaz sıkılıyor, şiddet kullanılıyor ve gözaltına alıyor. Bu durum taşların bağlanması ve köpeklerin salınması değil de nedir?

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir “Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı sayın hükümet” diye sorduktan sonra “Devleti ve hükümeti yönetenlere sesleniyorum, bizi şahin ve güvercin olarak ayırmayın, hass.. diyorum, hass..” diye ağır küfür etmişti. Türk devletine ve hükümetine bu hakaretleri ve küfürleri eden Osman Baydemir bu konuda bir soruşturmaya tabi tutulmadığı gibi, şimdi AKP’li bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları PKK’lı Osman Baydemir’in ayağına gidiyor, Osman Baydemir’de onları çiçeklerle karşılıyor.

Ama Samsun Vali Yardımcısı Mesut Taner Genç, katıldığı bir toplantıda “Türk milleti büyük bir işgale doğru gidiyor. Bu milletin sabrı taşmasın. Milletin ayranı kabarmasın. Kimse de kabartmasın” sözleri yanında “Milliyetçiliği ayaklar altına alanlar, ayaklar altındadır” dediği için anında hakkında soruşturma açıldı ve açığa alındı. Bu durum taşların bağlanması ve köpeklerin salınması değil de nedir?

Türk Bayrağı, Türk Vatanı, Türklük, Türk milleti, Atatürk, Türk milliyetçiliği demek suç olurken, bugün Kürdistan, PKK, Öcalan demek AKP sayesinde prim yapar hale getirilmiştir.

(AB)(D)ullah Öcalan denen alçak adeta Türk Devletini, bir avuç BDP’li de AKP’yi esir almıştır. AKP ise elindeki iktidar gücünü PKK’ya karşı olanlara karşı kullanmaktadır.

Genelkurmay Başkanlığı yapmış birisine “terörist” suçlamasıyla müebbet hapis cezası istenirken, idam cezası müebbete çevrilen (AB)(D)ullah Öcalan’ın İmralı’dan kurtulacağına dair sayılı günler var deniyorsa, bu ayıp AKP’ye oy veren %50’nin büyük bir ayıbıdır.

Köpeklerin salındığı, taşların bağlandığı Türkiye manzarası Türk milletini rahatsız etmiyorsa geriye denilecek ne kalmıştır?

Ama görüyoruz ki ,Türk milleti yavaş yavaş salınan köpeklerin de ,bağlanan taşların da farkına varmaya başlamıştır.

Değerli sanatçımız Arif Nazım ne güzel haykırıyor bir şarkısında :

“Taşları bağlamışlar köpekler serbest

Eşkiya düze inmiş yiğitler derdest

İmama bozulup da bozmayız abdest

Gün gelir de bu hesap görülür elbet”

YILDIRAY ÇİÇEK/ ORTADOĞU