HALAÇOĞLU: DOSYALARI BİR AN ÖNCE ADALETİN KARŞISINA ÇIKARIN
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, 62. Hükümetin programından “yeni Türkiye” değil, “yenik Türkiye” çıkacağını iddia etti.
TBMM Genel Kurulu’nda, 62. Hükümet Programı üzerinde yapılan görüşmelerde MHP Grubu adına söz alan Halaçoğlu, programın büyük kısmının, AK Parti hükümetlerinin icraatlarının övülmesine ayrıldığını ifade etti.
Programda demokrasi üzerinden güzel ve etkili sözlerle kamuoyunun yönlendirilmek istendiğini belirten Halaçoğlu, “AKP zihniyeti demokrasiyi ortak paydada buluşma aracı olarak değil, kelime oyunlarıyla yeni sorunlar üreterek toplumsal kamplaşmalara yeni cepheler açma aracı olarak görmektedir” dedi. Halaçoğlu, gittikçe büyüyen demokrasi açığının, ülkenin en önemli sorunlarından birisi haline geldiğini ileri sürdü.
Açılım süreci ile birlikte, hükümetin politikalarıyla terör örgütünün stratejik hedeflerinin nasıl uyuştuğunun görüldüğünü savunan Halaçoğlu, sürecin, terör örgütüne verilen tavizlerle ilerlediğini iddia etti.
“Güvenlik siyaseti yoktur” –
Hükümet programından, 12 yıllık AK Parti iktidarının dış politikadaki yanlışlarının devam edeceğinin anlaşıldığını öne süren Halaçoğlu, programın güçlü ve saygın bir Türkiye hedefi ile örtüşmediğini savundu.
Halaçoğlu, şöyle devam etti:
“AKP dış politikası ötekileştiren, milli çıkarları değil kişisel hırs ve çıkarları esas alan, Türklüğü yok sayan bir yaklaşım içerisinde olmuştur. AKP’nin 12 yıllık dış politika muhasebesi yapıldığında, Türk dış politikasının yönünün, yönsüzlüğe döndüğü görülecektir. Kavramlar ve söylemler üzerinden yürütülen AKP dış politikası, çelişkiler ve belirsizlikler içinde adeta gözü kapalı olarak yol almaya çalışmaktadır. Stratejik derinlik ve sıfır sorun ile başlayan dış politika macerası ‘değerli yalnızlığa’ dönüşmüştür. Değerli yalnızlık ‘zavallı yalnızlığa’ doğru pupa yelken gitmektedir. Bir devletin en önemli dış politika misyonu egemenliğini ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır. Hükümet programının güvenlik siyaseti yoktur.
Türkiye’nin bugün dış politika ekseninin ana gündemini Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler oluşturmaktadır. Hükümet programında da Ortadoğu’ya geniş yer verildiğini görmekteyiz. Ancak bu alanda kullanılan ifadeler şimdiye kadar savunulan ve açıklanan görüş ve yaklaşımların bir tekrarı niteliğindedir. Programda Ortadoğu ülkeleriyle bozulan ilişkilerin düzeltilmesi için hiçbir ifade yer almamaktadır. Programda IŞİD krizine dair de hiçbir ifade bulunmamaktadır. Ortadoğu’da statükonun önündeki en büyük engel olan IŞİD terör örgütünün eylemleri Türkiye’yi doğrudan ilgilendirirken hükümetin bu konuda bir programının olmaması büyük bir eksikliktir. Yine ayrıca Kıbrıs konusunda da hükümetin yol çizgisi bulunmamaktadır. Kıbrıs adası artık yalnızca geleneksel Türk-Yunan-İngiliz üçgeninde sıkışmış bir mesele değildir. Adada artık ABD, Avrupa Birliği, Rusya ve İsrail’in de hesapları vardır.”
“Ahir zaman hurafesi” –
Hükümet programında ekonomiye dair bütüncül bir yaklaşım bulunmadığını ifade eden Halaçoğlu, “Hükümet bir taraftan tasarrufları arttırma hedefini koyarken diğer taraftan yatırımların ve Türk Lirası bazında borçlanmanın arttırılmasından bahsetmektedir. Hükümet programında 5 yıllık vadede kamu kaynaklarıyla 250 milyar dolar, kamu-özel işbirliği ile yapılacak 100 milyar dolarla beraber 350 milyar dolar yatırım yapılacağı belirtilirken tasarrufların nasıl arttırılacağını açıklamamıştır” diye konuştu.
Halaçoğlu, Türkiye ekonomisinin ürettiğinden fazla tüketen, kazandığından fazla harcayan, borçlanmaya ve ithalata dayanarak ekonomiyi çeviren, cari açık, tasarruf açığı ve sağlıksız bütçe yapısıyla yaralı bir ekonomi olduğunu kaydetti.
İktidarın “borç veren bir ülke olduk” söyleminin “bir ahir zaman hurafesi gibi aldatmacadan” öte birşey olmadığını savunan Halaçoğlu, Türkiye ekonomisinin borç batağına düştüğünü öne sürdü.
Hükümetin büyüme konusundaki açıklamalarını da eleştiren Halaçoğlu, “12 yıllık dönemde büyüme hedefleri hiçbir zaman tutmamıştır. Programda bazı hedefler veriyorsunuz ama bu hedeflere ulaştıracak stratejileri vermiyorsunuz. Her yıl dolar bazında yüzde 10 büyümemiz için diğer ülkelerin de yerinde sayması gerektiğini gözden kaçırıyorsunuz” dedi. Halaçoğlu, 62. Hükümetin programından “yeni Türkiye” değil, “yenik Türkiye” çıkacağını iddia etti.
-“Dosyaları bir an önce adaletin karşısına çıkarın” –
MHP Grup Başkanvekili Halaçoğlu, mahkemelerde takipsizlik kararı verilse de 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları yeniden gündeme geleceğini, bunların hesabının sorulacağını ifade etti.
AK Parti iktidarı döneminde hırsızların polisleri kovaladığını iddia eden Halaçoğlu, “Hükümet programında her ne kadar ‘imtiyaz ve ayrıcalık tanımadık, kolay para kazanma alanı oluşturmadık’ dense de AKP iktidarı döneminde birden ortaya çıkan önemli bir zengin kesim vardır ve bunların bu seviyeye nasıl geldikleri açıklanmalıdır. Ayrıca madem ki yolsuzlukla mücadelede, güçlü iradeden söz ediyorsunuz. Öyleyse derhal mecliste bekletilen yolsuzluk ve rüşvet skandallarının şüphelilerinin dosyalarını bir an önce adaletin karşısına çıkarmanız yerinde olacaktır” diye konuştu.
Halaçoğlu, hükümet programında yer alan “yeni Türkiye” ifadesini değerlendirirken, “Sizleri uyarıyorum; ‘eski Türkiye’ dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulmuş, temelleri sağlam olarak atılmış bir ülkedir. ‘Yeni Türkiye’ demek Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak istemekle eşdeğerdir” dedi.