HABUR, OSLO VE İMRALI SÜRECİ!

Habur, Oslo ve İmralı süreci!

‘Türkiye kalkınıyor’
Şak, şak, şak…
‘İşsizlik azalıyor’
Şak, şak, şak…
‘Ekonomi büyüyor’
Şak, şak, şak…
‘Terör bitiyor’
Şak, şak, şak…
‘Barış geliyor’
Şak, şak, şak…
***
Bu sözleri defalarca dinleyip,
Aynı filmi tekrar tekrar izledik,
Bıkmadık, yorulmadık.
Aksine her defasında,
‘Amenna’ ve ‘temenna’ ile tempolar tuttuk.
Ne oldu?
Mesela kaç kez af çıkarıldı?
Kaç kez yasa değiştirildi?
Ama her seferinde bir yerlerden çatlak verildi.
Ya da umutlar, bir başka bahara ertelendi.
***
Provokasyon denildi,
Baltalama var denildi.
Barış’a engel oluyorlar denildi.
Denildi de, denildi.
Ama gerçekler hiçbir zaman,
Yüksek sesle dillendirilmedi.
Ve ne yazık ki her ‘barış’ girişiminde,
Örgüt bir adım daha öne geçiverdi.
***
Kamuoyu meçhul ölümlerle…
Siyasi cinayetlerle…
İdamlarla…
Darbelerle…
Derin yapıların araştırılması ile umutlar artarılıp,
Beklentiler yükseltilirken,
Komisyonlar kuruldu…
Gizli tanıklar dinlendi…
Mezarlıklar dolaşıldı,
Faili meçhul kemikler araştırıldı.
Komisyonlar kuruldu…
Hatta gizli tanık ifadeleriyle kozmik odalara girilip,
Bavullar dolusu belge incelendi.
Sonuç?
Mağdurlar yanında, kahramanlar yaratıldı.
***
Akan kan dursun, evlatlarımız ölmesin, acılar dinsin, analar ağlamasın, ekonomimiz çökmesin.
Tamam, bunlar tüm vatandaşların ortak noktası,
Ancak…
Kimse bu süreç de Öcalan’ı da ‘barış kelebeği’ yapmamalıdır.
Çünkü…
Habur ve Oslo fiyaskosundan sonra açılan İmralı perdesi,
Birileri ‘istemezük’ dese de, tünelin ucunda ‘özerklik’ göstermektedir.
90 yıllık tarihimizde hiç olmadığı kadar kritik bir eşikten geçiyoruz.
O nedenle…
Türk milletinin gidecek başka bir yurdu,
Devredecek toprağı,
Dışlayacak bir insanı,
Yeni baştan çizilecek hiçbir sınırı yoktur,
Bir an olsun şak şakı bırakıp,
Gerçekleri görmeye ne dersiniz?

Metin Özkan/Güneş