GÖRMEZ: GÖREVİMİZİ CAMİNİN İÇİNE HAPSETMEYELİM
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ”Görevimizi ve misyonumuzu caminin içine hapsetmişiz. Halbuki Türkiye değişiyor, milletimiz değişiyor, dünya değişiyor” dedi.
Görmez, Gaziantep İl Müftülüğü’nün hizmet binasının temel atma töreninde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece Türkiye’nin dini ve manevi hayatı için çalışmadığını belirtti.
Başkanlığın, yurt dışındaki millet varlığı, gönül coğrafyasındaki bütün Müslümanlar, Rusya’daki 20 milyon Müslüman, Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin tamamı, Balkanlardaki Evlad-ı Fatihan için büyük önem arz eden bir müessese haline geldiğini ifade eden Görmez, ”Kaybettiğimiz bir kıtamız vardı, Afrika. Son 6-7 yılda Afrika’nın 40 noktasında hizmet yürüten, hizmet götüren bir kurum haline geldik. Bütün insanlık buradan çıkacak sese kulak kesilmiş vaziyette. Her birimizin sorumluluğu çok ağır, çok büyük” diye konuştu.
Gaziantep’te sıradan bir kamu binasının temelini atmadıklarını vurgulayan Görmez, ”Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da önemli olduğu için bugün bu temeli atıyoruz. Zaman zaman haddini aşarak ‘Diyanet İşleri Başkanlığı ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü arasında ne fark var’ diyenler olmuştur. Ama o öyle değil. Evet bir kamu kurumudur ama, burada sıradan bir kamu kurumunun temelini atmıyoruz” dedi.
Müessese olarak gecikmeleri olduğuna işaret eden Görmez, köyden kentlere göçte, büyük şehirlerin manevi hayatını tanzimde geciktiklerine dikkati çekerek, ”Yurt dışına millet varlığımız göç etmiş gecikmişiz, Sovyetler Birliği dağılmış, Yugoslavya dağılmış gecikmişiz. Dünya değişmiş orada gecikmişiz. Bütün dünyanın bize ihtiyaç olduğu bir noktada gecikmeler yaşamışız. Şimdi bu gecikmeleri telafi etmek için uğraşıyoruz” diye konuştu.
Hademe-i Hayrat’tan din görevlisine
Görmez, temelini atacakları müftülük binasının, diğer müftülük binalarının ve diyanet sitesinin sıradan birer bürokratik kurum olamayacağını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bütün görev tanımlarının değiştiğini vurgulayan Görmez, şunları kaydetti.
”3 Mart 1924’ten 1964’e kadar Diyanet Teşkilatı mensuplarının adı ‘Hademe-i Hayrat’ olmuş. Bu da bütün hayırlı işlerin hizmetkarı demek. Başkanından müftüsüne, imamından müezzinine, vaizinden bütün görevlilerine kadar herkesin adı Hademe-i Hayrat olmuş. Sonra ne yapmışız adını din görevlisi, biraz daha gitmiş cami görevlisi yapmışız. Görevimizi ve misyonumuzu caminin içine hapsetmişiz. Halbuki Türkiye değişiyor, milletimiz değişiyor, dünya değişiyor. Bizim o ilk 25 yıldaki adımız bize çok daha yakışıyor. Biz tekrar o adımıza layık hizmetler yapabilmek için arkadaşlarımla birlikte 24 saat çalışıyoruz.”
AA