“Gençlerimize sunacağımız güçlü bir Türkiye, tarihi sorumluluğumuzdur”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Türk gençliğini dünyanın en önemli enerji kaynağı olarak nitelendirerek “Gençlerimize sunacağımız güçlü bir Türkiye, tarihi sorumluluğumuz ve kutlu mirasımızın adıdır” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Türk gençliğini dünyanın en önemli enerji kaynağı olarak nitelendirerek “Gençlerimize sunacağımız güçlü bir Türkiye, tarihi sorumluluğumuz ve kutlu mirasımızın adıdır” dedi.
MHP’li Abdurrahman Başkan 2023 yılında; bölgesinde güçlü, kendi içinde refah, üretimde hız kazanmış, enerji kaynakları konusunda çalışmalarını daha da arttırmış bir Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk milleti ile buluşturmanın da her şeyden önce bir vatan borcu olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde söz alan Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, konuşmasında özetle şunları söyledi:

BİR VATAN BORCU
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına adım atmaya oldukça yaklaştık.
2023 yılında; bölgesinde güçlü, kendi içinde refah, üretimde hız kazanmış, enerji kaynakları konusunda çalışmalarını daha da arttırmış bir Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk milleti ile buluşturmak her şeyden önce bir vatan borcu olarak düşünülmelidir.
Dünyanın en önemli enerji kaynağı olan gençlerimize sunacağımız güçlü bir Türkiye ise, tarihi sorumluluğumuzun ve kutlu mirasımızın adıdır. Bu mirasın kültürel kodları, Türk tarihinin derinliklerine kadar uzanmaktadır.

Bilimsel açıdan dünyanın en büyük enerji kaynağı olan Güneş’i “tuğ” olarak telakki eden Türk milleti ”Güneş Bayrağımız Olsun, Gök Çadırımız” anlayışını hafızasına nakşetmiştir.

TÜRK DEVLET AKLININ JEOPOLİTİK UFKU
Oğuz Kağan Destanı’nda ifade bulan ve bir anlamda enerjinin kıymetine de vurgu yapan bu anlayış, aynı zamanda Türk devlet aklının jeopolitik ufkudur.
Dolayısıyla büyük Türk milletinin, hayatı ve varoluş amacını kurgulayan bir düşünce iklimine işaret ettiğimizde karşımıza felsefi bir derinlik açılmaktadır. Önemli olan ise bu derinliğe gönül gözü ile bakabilmektir.

O zaman göreceğiz ki enerji de dâhil olmak üzere, bugün üzerinde çalıştığımız pek çok konu yalnızca maddi kazanç elde edeceğimiz unsurlar değil, çok daha derinlikli bir evren tasavvurunun kültürel kodlarımız aracılığıyla aşikâr edilmesidir.

HEDEF UCUZ VE ULAŞILABİLİR BİR ENERJİ
Nükleer enerji, doğalgaz, madencilik gibi faaliyet alanları arttıkça, çevre temizliği ve güvenliği gibi hususlar da hiç şüphesiz beraberinde gündeme gelmektedir.
Doğayla çatışmadan, güvenlik zafiyeti oluşturmadan, insan sağlığını tehlikeye atmadan; ucuz, ulaşılabilir ve sürdürülebilir güvenli enerji kaynaklarını Türk milletinin hizmetine sunma gayreti çabalarını önemsiyor ve benimsiyoruz.
Ülkemizin enerji alanındaki en büyük yatırımlarından biri olan 2023 yılında devreye alınması planlanan Ak Kuyu Nükleer Güç Santrali Projesi tamamladığında Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unun buradan sağlanabileceği öngörülmektedir.

DOĞU AKDENİZ’DE ENERJİ REKABETİ TÜRKİYE AÇISINDAN HAYATİ
Ukrayna ve Rusya arasında olan gerilim bir kez daha bize gösterdi ki ülkelerinin dışa bağımlığının en büyük nedeni enerjiden kaynaklanmaktadır.
Buda demek oluyor ki bir ülke enerjide ne kadar dışa bağımlı olursa cari açığını da o denli büyük olur.

Bu nedenle Doğu Akdeniz Havzası’ndaki enerji rekabetinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin de aktif bir şekilde rol alması geleceğimiz açısından hiç şüphesiz hayati önemdedir.
Kendi sınıfında dünyadaki beş sondaj gemisinden biri olan, 7. nesil, en son teknolojiyle donatılmış ve ilk defa bizim kullanacağımız 4. sondaj gemisi Abdülhamid Han, 19 Mayıs 2022 itibarıyla Taşucu Limanı’na ulaşarak, Yörükler-1 kuyusundaki sondaj operasyonunu tamamlamış, Taşucu Limanı’nda kuyu sonu bakım çalışmalarına devam etmektedir.
Yakın zamanda Rusya ile Avrupa ülkeleri arasında doğal gaz konusu üzerinden gündeme gelen restleşme dâhi, yapılan bu çalışmaların ne denli kıymetli olduğunu sanırım vurgular niteliktedir.

TERÖRDEN ARINANAN SAKLI ZENGİNLİKLERİMİZ ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI
Dün akşam Enerji Bakanımız Sn. Fatih Dönmez ’in bir televizyon programında yaptığı samimi açıklamalar ve verdiği müjdeler hepimizi heyecanlandırmış ve gururlandırmıştır.
Bir zamanlar terör örgütünün üs bölgelerinden olan Cudi ve Gabar dağlarının birleştiği havza kararlı bir şekilde yürütülen operasyonlar sonucu terörden temizlenmiş yer altındaki saklı zenginliklerimiz bir bir ortaya çıkmaya başlamıştır.
Türkiye’yi zengin kaynakların bekçisi yapmak isteyenler bilsinler ki, bizler geçlerimize ve gelecek nesillerimize daha zengin bir Türkiye bırakmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.

Bizler Milliyetçi Hareket Partisi olarak her şeyden önce, enerji odaklı çalışmaların siyaset üstü bir anlayışla ele alınması gerektiğini savunuyoruz.

13 ASIR DAHA TAŞIMAK NEDEN MÜMKÜN OLMASIN?

Genel Başkanımız Sn. Devlet Bahçeli Beyefendinin son grup toplantımızda söylemiş olduğu şu tarihi ifadeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
“13 asır önce Ötüken’den kutlu hakanların buyruğu olarak yola çıkan mesajlar bizi milletler mücadelesinde bugün var edebiliyorsa;
Bugün hem söyleyip hem de yapacaklarımızın Türk milletinin devamını ve yükselişini yeni bir 13 asır daha taşıması neden mümkün olmasın?” demiştir.
Sözlerime burada son verirken, Enerji ve Tabii Kanyaklar Bakanımız Sn. Fatih Dönmez, Ticaret Bakanımız Sn. Mehmet Muş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sn. Murat Kurum nezdinde bakanlıklarımızın bütçelerinin hayırlara vesile olmasını diliyor. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Kaynak: Türkgün