FATİH’İN FETİHİ’NİN 564. YIL DÖNÜMÜ
KONSTANTİNOPOLİS’TEN İSTANBUL’A DÖNÜŞÜMÜN 564. YILI
Fatih Sultan Mehmet‘in 21 yaşındayken büyük zafer sonucu Türk medeniyetine kazandırdığı dünyanın en değerli hazinelerinden İstanbul, 564 yıldır medeniyetin öncü ve eşsiz şehri olmayı sürdürüyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, tarihe, “bir çağı kapatıp, yeni bir çağı açan” fetih olarak geçen İstanbul’un fethi, dünya tarihi açısından en önemli olayların başında geliyor.
Fatih Sultan Mehmet’in 21 yaşındayken kenti fethetmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu tarihe karışırken, Osmanlı Devleti “süper güç” olarak yaklaşık 6 asır dünyaya hükmetti.
Fatih Sultan Mehmet, genç bir sultan olarak tahta çıktıktan sonra, “Peygamber öğüdüne nail olmak” umuduyla İstanbul’un fethi için hazırlıklara başladı. Bu amaçla İstanbul’un çevresine odaklanan padişah, yaptığı fetihlerden sonra Doğu Roma’yı yalnızlaştırmayı başardı.
İstanbul’un Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altında girmesi, ticari ve kültürel yönden önemli bir avantaj demekti. Boğazların kontrol altına alınmasıyla Karadeniz ticaret yolları ele geçirilmiş olacaktı.
Fatih Sultan Mehmet, Yıldırım Bayezid’in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarı’nın karşısına, boğazların kontrolünü sağlamak için Rumeli Hisarı, deniz hakimiyeti için ise donanma inşa ettirdi. Ayrıca diğer ülkelerle barış anlaşmaları yapıldı ve böylece sadece İstanbul’un fethine odaklanıldı.
Haliç’e dev zincir yeterli olmadı
Durumun farkında olan Doğu Roma İmparatorluğu da önlemler alıyordu. Surlar sağlamlaştırılıyor ve şehre yiyecek depolanıyordu. Ayrıca İmparator Konstantin, Haliç’e bir zincir gerdirerek, buradan gelecek tehlikeyi önlemeye çalıştı.
Fatih Sultan Mehmet, Konstantin’e elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi. Bunun kabul edilmemesi üzerine Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453′te kuşatmayı başlattı.
Gemiler karadan yürütüldü, “Kostantinopolis” “İstanbul” oldu
Kuşatmanın uzaması ve fethin bir türlü gerçekleşmemesi üzerine Genç Sultan, tarihi planını yapıp, bazı gemilerin karadan çekilerek, Haliç’e indirilmesine karar verdi. Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa’ya kadar ulaşan güzergah üzerine kızaklar yerleştirildi. Tarihçilerin tahminine göre 21-22 Nisan gecesi 67 ile 72 arasında gemi karadan yürütülerek, Haliç’e indirildi.
Bu gemilerin büyük katkısıyla 29 Mayıs’ta büyük bir saldırı başlatıldı. Çarpışmalar sırasında kenti koruyan surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlandı. Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları kenti koruyamamaya başladı. Böylece, “Kostantinopolis”, 53 günlük kuşatmanın ardından fethedilerek, “İstanbul” oldu.
“Kardinal külahı yerine Türk sarığı” görmek isteyen halk memnun
Fetihten önce kentte yaklaşık 40 bin kişi yaşıyordu. Doğu Roma İmparatorluğu’nun baskıcı yönetimi, bozuk ekonomik ve sosyal hayatla birleşince, Hristiyan olan halk bile “İstanbul’da kardinal külahı görmektense, Türk sarığı görmeye razıyız.” diyordu.
Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet, “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” hadisindeki müjdeye ulaşan komutan oldu. İstanbul’un fethi ayrıca Fatih Sultan Mehmet’i İslam aleminin en şanlı sultanı durumuna getirdi.
Fetihten sonra bir tören alayının başında şehre giren Fatih Sultan Mehmet, ilk iş olarak Ayasofya’yı camiye dönüştürdü. Fatih Sultan Mehmet ayrıca, İstanbul’u Osmanlı Devleti’nin başkenti yaptı ve kısa sürede gerçekleştirdiği adil ve başarılı çalışmalarla şehri, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi haline getirmeyi başardı.
Müslüman nüfus hızla arttı
İstanbul’un fethinden sonra yapıldığı tahmin edilen nüfus sayımına göre kentteki Müslüman sayısı hızla arttı.
Sayıma göre, 1477’de kentte 16 bin 324 ev ve 3 bin 927 dükkan bulunuyor, 9 bin 486 Müslüman, 3 bin 743 Rum-Ortodoks, bin 647 Yahudi, 434 Ermeni, 384 Karamanlı Rum, 332 Galata halkı, 267 diğer gayrimüslim ve 31 Roman yaşıyordu.
AA