ERDOĞAN’IN SÖZLERİ YSK’YA ŞİKAYET EDİLDİ

Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimine ilişkin sözlerini YSK’ya şikayet etti.

Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimine ilişkin “Herhalde hükümetin de devletin başı olarak şahsımın da bu tabloya göre bir B plânı, C plânı olacaktır.” sözlerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) taşındı. Eminağaoğlu yaptığı başvuruda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beyanlarının kabul edilebilir olmadığını, serbest seçim durumunu doğrudan ihlal ettiğini ve seçmenleri doğrudan yönlendirici nitelikte olduğunu bildirdi.

Her geçen gün HSYK seçim sürecine iktidar çevrelerince yeni müdahaleler ortaya çıktığını vurgulayan Eminağaoğlu, “Cumhurbaşkanı, kendisine tanınan kontenjan dahilindeki seçimleri yapmayarak, diğer seçim sonuçlarını beklemekle, yapacağı seçimlerde objektiflik tartışmalarını artırmıştır. Öte yandan Kurulu’nuz denetiminde gerçekleştirilecek HSYK seçimlerinden, beklentilerine uygun sonuç çıkmazsa, B ve C planlarının olduğunun beyan edilmesi, kabul edilebilir olmayan, serbest seçim durumunu doğrudan ihlal eden, seçmenleri doğrudan yönlendirici nitelikteki söz ve söylemlerdir. Bu tabloda lehine ortam yaratılan seçmenler iktidarın destek verdiği aşikar olan ve reddedilmeyen, Yargıda Birlik Platformu’nun desteklediği adaylar olup, zaten Yargıda Birlik Platformu (YBP) tarafından da bu tutumlar hiç eleştiri konusu yapılmamaktadır. Bu durum seçmen olarak ve ayrıca Sendika yönünden hak ihlaline neden olmaktadır.” dedi.

“BU SÖZLERİN LEHLERİNE SARF EDİLDİĞİ ADAYLARIN, EŞİT YARIŞMA İÇİNDE BULUNDUKLARI ASLA KABUL EDİLEMEZ”

Sarf edilen sözlerin, sadece propaganda yasağına aykırı nitelikte görülmemesi gerektiğini belirten Eminağaoğlu, “Bu ve daha önceki dilekçelerde sunulan beyanlar, belirli adaylar lehine yönlendirici, belirli adaylara oy verilmesi ve iktidarın beklentilerini karşılamayacak bir sonucun ortaya çıkması halinde ise iktidarın gücü kullanılarak ve yine iktidarın TBMM de sahip olduğu güçten hareketle seçim sonuçlarının uygulanmayacağı gibi hususları içermektedir ki, bu gibi sözlerin sadece propaganda yasağını ihlal edici olduğu değil, propaganda yasağını ihlal edici nitelikleri yanında, bunun ötesinde serbest seçim ortamını da ortadan kaldırdıkları sabittir. Bu sözlerin, bu etkilerinin görmezden gelinmesi düşünülemez. Bu sözlerin lehlerine sarf edildiği adayların, eşit yarışma içinde bulundukları asla kabul edilemez. Böyle bir tabloya, yargı denetiminin etkinliğinin öne çekileceği bir süreçte asla seyirci kalınamaz.” ifadelerini kullandı.

YSK’nın, seçimlerin yargı denetimi ve gözetimi altında yapılması nedeniyle, görünürde değil, gerçek ve etkin bir yargı güvencesi amacıyla var olduğunun altını çizen Eminağaoğlu dilekçesini şu ifadelerle tamamladı: “Bu nedenle YSK, varlık nedenine uygun hareket ederek, süreci seçim hukuku yönünden etkin bir biçimde yargı denetimi altında tutmak, serbest seçim ve eşit yarışma kurallarının uygulanmasını sağlamak, bu konuda alınması gereken kararları almak, gerekiyorsa iktidar tarafından lehine ortam yaratılanları seçim dışında bırakmak durumundadır. Daha önce yapmış olduğum başvurulara ek olarak sunulan beyan ve kanıtlar da gözetilerek, önceki taleplerim doğrultusunda gerekiyorsa, resen her türlü araştırma ve inceleme yapılması yoluna da gidilerek, iktidar tarafından lehine ortam yaratılanların seçim dışında bırakılması dahil olmak üzere, alınması gereken her türlü kararın alınarak serbest seçim ve eşit yarışma ortamının sağlanması arz ve talep olunur.”

cihan