Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlık sistemi ile ilgili “Sorumluluk kimdeyse yetki de onda olmalı” açıklamalarına yanıt verdi.
Bulgaristan ziyareti dönüşü gazetecilere açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Erdoğan’ın “çift başlılığı ortadan kaldırmak lazım” sözleriyle ilgili “Eve çirt başlılığı ortadan kaldırmak lazım. Hukuken sorumlu benim. Sorumluluk kimdeyse yetki de onda olmalı” açıklaması yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlık sistemini, devlet yönetiminde çift başlılık istemediğini belirterek savunmuştu. Davutoğlu, Erdoğan’ın bu tespitine“Hukuki sorumluluk kimdeyse, yetki de onda olmalı” diyerek yanıt verdi.
Erdoğan da Davutoğlu’na Konya’dan yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı “benim sorumluluğum milletime karşıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlık sistemini, devlet yönetiminde çift başlılık istemediğini belirterek savunmuştu. Davutoğlu, Erdoğan’ın bu tespitine“Hukuki sorumluluk kimdeyse, yetki de onda olmalı” diyerek yanıt verdi.
Bulgaristan ziyareti dönüşü gazetecilere açıklamalarda bulunan Başbakan ilk önce çift başlılığın yeni bir sorun olmadığını belirtti.
“MESELE BUGÜN ÇIKMADI: Çift başlılık yeni bir konu değil. Daha önce Evren ile Özal arasında sıkıntı vardı. Özal Mehmet Keçeciler’i bakan yapamamıştı. Demirel ile Özal’ın yaşadığı süreç de var. Özal’ın ömrünü tüketen bir süreçtir o.”
Davutoğlu, kendisinin ülke yönetiminde hukukiken sorumlu olduğunu ancak siyasi sorumluluğu Cumhurbaşkanı ile birlikte taşıdıklarını belirterek buna itiraz etti.
“YETKİ AYRI, SORUMLULUK AYRI KİŞİDE: En fazla ağırlığını hisseden benim herhalde. Çünkü hukuken sorumlusunuz. Nihai kertede 20 sene, 30 sene sonra birisi “niye terörle mücadele başlattınız” diye sorarsa sorumlusu biziz. Peki bugün ne oluyor? Biz cumhurbaşkanımızla bunları istişare ederek yapıyoruz. Siyasi sorumluluk birlikte. Hukuki sorumluluk kimdeyse, yetki de onda olmalı.”
Başbakan Davutoğlu, anayasa meselesini çözmeden başkanlığa geçmekten yana olmadığını kaydetti.
“BAŞKANLIKTAN ÖNCE YENİ ANAYASA: Salt başkanlığı çözdüğümüzde eğer siyasal sistem özünde felsefi olarak anayasanın iç bütünlüğü yoksa çözdüğünü zannettiğimiz problem başka biri geldiğinde başka şekilde kendini gösterir. Sabahtan akşama başkanlık üzerinde konuşsak biz bunu şu anda çıkarabilir miyiz? Türkiye’nin temel meselenin bir anayasa meselesi olduğunu, bu çözülmeden istikrarlı yeni bir dönemin başlamasında güçlükler olduğunu da gündemde tutacağız.”