Devleti Hasta Adam Yapıp Osmanlı gibi yıkamayacaksınız
Çar Birinci Nikola, 1853 Ocak’ında ‘‘Hasta Adam’’ tabirini ortaya attığı sırada, Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecid vardı. Ekonomi berbattı ve sık sık değiştirilen programlar piyasaları çökertmekten başka bir işe yaramaz hale gelmişti. Devletin başındakiler birbirleriyle didişirlerken yolsuzluk çıkar ilişkileri devleti zayıflatıyor, osmanlı mebusundan (meclisin) memleketin faydasına bir yasa bile çıkartılamıyor devamlı meclis içinde kargaşa baş gösteriyor ve içimizdeki hainlerin herbiri kıçını bir başka ülkenin elçiliğine dayamıştı.
Devleti Hasta Adam Yapıp Osmanlı gibi yıkamayacaksınız
Bugün CHP ve yaverlerinin yani Teröristlerin siyasi kadroları ve onlarla işbirliği yaparak kıblesini kaybedenlerin yaptığı siyaset Osmanlının yıkılış dönemini hatırlatan bir kargaşa siyasetini hatırlatmaktadır. Ülkemizi “hasta Adam” (vatan) yapmaya çalışıyorlar.
Hasta Adam Yakıştırmanın patenti Rus Çarı Birinci Nikola’ya aittir ve ilk defa 1853’ün 9 Ocak’ında, Petrograd’daki kışlık sarayda kullanılmıştır.
Türkiye, o günlerde her bakımdan karışmış, berbad haldedir. Ekonomisi çökmüş ve siyasi hayatı kilitlenmiştir yolsuzluklarda almış başını gitmiş tutana aşk olsun…
Çar Birinci Nikola, 1853 Ocak’ında ‘‘Hasta Adam’’ tabirini ortaya attığı sırada, Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecid vardı. Ekonomi berbattı ve sık sık değiştirilen programlar piyasaları çökertmekten başka bir işe yaramaz hale gelmişti. Devletin başındakiler birbirleriyle didişirlerken yolsuzluk çıkar ilişkileri devleti zayıflatıyor, osmanlı mebusundan (meclisin) memleketin faydasına bir yasa bile çıkartılamıyor devamlı meclis içinde kargaşa baş gösteriyor ve içimizdeki hainlerin herbiri kıçını bir başka ülkenin elçiliğine dayamıştı.
O dönemlerde Rusyanın bakış açısı bir tarafa Avrupa hastalığımız o deönem vardı. Avrupaya gireceğiz diye verdiğimiz tavizler ki hem Rusya ve hemde Avrupa devletlerinin Osmanlıyı parçalayıp paylaşma hevesleri gizliden gizliye yaptıkları görüşmler sonrasında netleşecek ve Osmanlı yıkıldığında parça parça pay etmişlerdi. İşte böyle bir süreçte Türk Milleti Atatürk ve yiğit silah arkadaşları ile birlikde NE MUTLU TÜRKÜM diye başlayan milli birlik mücadelesi ile bugünkü Türk devletini kurmuşlardır. Bu kurtuluş milli birlik ve açlığa da yokluğada birlikde göğüs gererek olmuştur. Yani yardım almadan kendine yeterek ve elde silah yoksa yaba, kürek, kazma, balta ile alınmıştır.
O günlerden bugüne geldiğimizde şimdi yakın siyasi tarihimize yani milaat olan 15 Temmuz 20016 dan önceki siyaseti, meclisi kısaca isterseniz bir hatırlayalım ki ihnaet ve yapılmak isteneni görelim.
Kısa geçmişimizde ülkede uygulanan dış bolitakadaki tavizkarlık, ekonomide yabanci sermayeye gözü kapalı verilen fabrikalar, bankalar ki hala kabul etmediğim Türk telekomun yabancı sermayeye verilmesi evimizin içini dinlemeleri için yol verdik, kanaatimce. Çözüm süreci ve bu süreçte ülkemizin üstünden terör yuvalarının sınırlarımız hemen yanına yereştirilmesine göz yummamız terörsti sayın diye karşılamamız ve eyalet sisteminin dillendirilmesi, Anayasanın değişmezi ilk dört maddeyi bile değiştirileceğini dillendirmeleri terörü ve iç dış hainleri heveslendirmişti. Ve bunlar olurken o dönemin iktidarına destek veren Hdpkk ve CHP olmuştur ve bu gidişe tek dur diyen siyasi fikriyat MHP ve ÜLKÜCÜ kadrolardı.
Meclis içinde vekil sayıları ile Osmanlı mebusda olduğu gibi kıriz çıkarıyorlar cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar ve koltuk sayısını direterek ülkeyi kırize kausa kargaşaya sürüklüyorlardı. Ve hatta MHP nin itiraz ettiği Cumhurbaşkanını Millet seçsin teklifi bugün daha iyi anladığımız MHP Lideri Devlet Bahçelinin dediği çift başlılığın önünü açacağını ifade etmişti. Kısaca meclisde yasa çıkartmamak için herşey yapılıyordu. Yani yine Türk devletini Dışa bağımlı Silahı Olmayan “Hasta Adam” yapmaya çalışıyorlardı. O günlerdede yokluk vardı bugünde ekonomik sıkıntı var. o günde silah gücümüz yokdu bugünde yok… ve 15 temmuz hainliği oldukdan sonra Türk milleti oyunu gördü, her söyleminde haklı çıkan Türkmen beyi, MHP, Ülkücü hareketin lideri Devlet Bahçeli geçmişte yapılan hataları bir kenara koyarak karşılıksız çek vererek destek verdi. Önce ülkem ve milletim diyerek geçmişi sineye çekti. Ve Başkurt Devlet bey, Türk devletini “Hasta Adam” olmaktan kurtararak parçalanmaktan kurtaran çağrısını yaptı… Önce ihanet süreci olan çözüm bitsin, sınırdışı operasyon başlasın, milli ekonomi oluşturalım dedi ve gelin CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİTEMİNİ GETİRELİM anayasada bu hantal yapıyı değiştirip parlementoyu hızlı ve aktif çalışan bir sisteme dönüştürelim diyerek Türk devletinin önünü açtı.
Tek şartı vardı Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeyeceksiniz.
Türk meclisi yeni sistemle aktif hale geldi…
Ancak bundan rahatsız olanlar yani 15 Temmuz öncesi Anayasa değişsin diyen gerekirse anayasanın ilk dört maddeside değişir diyen CHP ve lideri Kılıçtaroğlu şimdi eski sistem geri gesin demeye başladı.
İktidarın yanlış söylemleri ve siyaseti yüzünden kaybettiği büyükşehirleri alan CHP şimdi erken seçim dillendiriyor parlementer sistemi geri getirmek istiyor ve bunu şer surat ile ekonomik çığırtkanlıkla yapıyor ve bu sefer bunu kendi kanıyla can verdiği Kımlesiz İP’liler ve gizli nikahlısı HDPkk ile yapıyor.
Neden yapıyor biliyormusunuz?
Çünkü Türk devleti ayağa kalkmış hızlı bir şekilde meclisden yasa çıkarıyor ve askeri kararlarını çok hızlı alıp vatansızlara dünyayı dar ediyor.
CHP meclisi tıkayamıyor.
Neden tıkayamıyor?
Çünkü güven oylaması meclisde değil, direk TÜRK Milletinin kendisinden alınıyor ve hükümet kuruluyor.
CHP milletini açlık ekonomi çığırtkanlığı ile vurmaya çalışıyor.
TÜRK MİLLETİ bilirki hasta, Allah izin verirse iyileşir iyileşmesi için mücadele eder, yokluğu bilir ama şunuda bilir ki, Hasata Adam (Vatan) ölürse aç kalacak bir toprağı aç uyanacak bir ülken olmayacak. Sıkıntılıda yaşasak özgürce nefes aldığımız vatanımız var. ADAM(VATAN) ölürse hainler kına yakıp Türk evlatlarına yaşama şansı tanımayacaklarını iyi bilir.
Hainler ise bir taraflarına kına yakacaktır. Bir daha bu ülkeyi Hasta Adam diye aşağlatmayacağız.
Karaca Hasan