Dolar 34,5391
Euro 36,0182
Altın 3.008,15
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

ÇIÇEK’IN MEKTUBUNA CHP’DEN TEPKI

ÇIÇEK’IN MEKTUBUNA CHP’DEN TEPKI
27/08/2013 20:11
A+
A-

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, Suriye ve Mısır konusunda parlamentolara gönderdiği mektubu eleştirerek, “TBMM Başkanı sıfatıyla yazacağı mektuplar, Hükümetin dış politikadaki uygulama ve görüşlerini değil, Suriye ve Mısır’da akan kanın durması çerçevesinde milletimizin ortak hassasiyetlerini ve görüşlerini yansıtmalıdır” dedi.

Hamzaçebi, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM Başkanı Çiçek’in dünkü açıklamalarının, Türkiye’nin, dış politikasında nasıl yalnız kaldığını göstermesi açısından ilginç bir örnek olduğunu ileri sürdü.

“Hükümetin başarısız dış politikası nedeniyle Sayın Cemil Çiçek, Mısır ve Suriye’deki gelişmeleri konu alarak kendisine bir görev tanımı yapan açıklamalarda bulunmuştur” ifadesini kullanan Hamzaçebi, Çiçek”in açıklamalarının, hükümetin bölgedeki gelişmeler, özellikle de Suriye konusunda çaresiz ve yalnız kaldığı ve yapabileceği bir şeyin olmadığını tescil ettiğini savundu.

Hamzaçebi, Çiçek’in açıklamalarına göre, Türkiye’de 21 kampta 200 bini aşkın Suriyeli mültecinin bulunduğunu, ülkenin diğer yerlerindekiler de dikkate alındığında bu sayının 500 bine ulaştığına dikkati çekerek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Mülteciler için bugüne kadar yapılan harcama da 1.5 milyar doları (Başbakanın açıklamasına göre 2 milyar doları) bulmuştur. Bu rakamlar bile tek başına hükümetin Suriye politikasının ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir. Ancak daha da vahim olan gerçek Sayın Meclis Başkanının kullandığı şu cümlelerde saklıdır: ‘Sınır bölgelerimizde yaşayan vatandaşlarımız, karşı taraftan gelen havan topları ve mermilerin tehdidi altında günlerini büyük bir korku ve endişe içinde geçirmektedirler.’ Gerçekte Sayın Çiçek bir doğruyu söylemiştir. Suriye tarafından Türkiye’ye tecavüzler vaki olmakta ve vatandaşlarımızın can ve mal emniyeti tehlikeye girmektedir. Suriye sınırındaki vatandaşlarımız endişe içinde yaşamaktadırlar. Bir ülkenin egemenliğinin en büyük göstergesi sınırlarına olan hakimiyeti ve vatandaşlarının can ve mal güvenliğidir. Ama bu hükümet sınırlarımıza hakim değildir ve sınır boylarında yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği yoktur. Hükümetin çaresiz kaldığı bir konuda Sayın Çiçek bu tespiti yaparak bir görev üstlenmiştir.”

Akif Hamzaçebi, bu tablonun, Hükümetin dış politikayı Meclis Başkanı’na havale edecek kadar çözümsüzlük içerisinde olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, Suriye’den Türkiye’ye olan tecavüzlerin çözümünü bulmak Meclis Başkanı’nın değil Hükümetin görevi olduğunu belirtti.

“Bir komşu ülkeden Türkiye’ye tecavüz oluyor ve Türkiye bunu önleyemiyorsa Hükümet çaresizdir” iddiasında bulunan Hamzaçebi, şöyle devam etti:

“Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin toplanmasını sağlayamayan hükümetin bunun için Meclis Başkanı’ndan medet umması düşündürücüdür. Bu tutum İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplantıya çağıramayan hükümetin, kabahati Teşkilatın Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na atarak O’nu eleştirmesinden farklı değildir. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplantıya çağıramayacak derecede İslam Dünyası’nda ve uluslararası camiada yalnız kalmış olan bir hükümet şimdi Meclis Başkanı’ndan uluslararası kurumlarda çare olmasını istemektedir. Bunu milletimiz en iyi şekilde değerlendirecektir.

Bir ülkenin dış politikası milli politika olmak zorundadır. Bu nedenle Sayın Başbakan arzu ederse CHP olarak kendisine dış politikada yardımcı olmaya, Türkiye’yi bu çıkmazdan çıkarmaya hazırız.

Sayın Meclis Başkanının dikkatinden kaçmayacağını bilmekle birlikte bir konuyu da hatırlatmak isterim. TBMM Başkanı sıfatıyla yazacağı mektuplar hükümetin dış politikadaki uygulama ve görüşlerini değil, Suriye ve Mısır’da akan kanın durması çerçevesinde milletimizin ortak hassasiyetlerini ve görüşlerini yansıtmalıdır.”

aa