CHP’Lİ KOÇ: ‘İNLERİNE GİRİYORUZ’ NARALARI ATANLARIN İNLERİNE GİRİLECEK

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, yolsuzluk operasyonunu yürüten polislerin gözaltına alınması hakkında “Bütün dünyada polis hırsızı kovalarken Türkiye’de işler tersine döndü. Manzara aynı. Sabaha karşı, kelepçeler, medya servisleri, itibarsızlaştırmalar… Şimdi bugün ‘inlerine giriyoruz’ naraları atanların yarın aynı şekilde inlerine girileceğinden şüpheniz olmasın.” diye konuştu.

Haluk Koç, haftalık siyasi değerlendirmelerini yapmak için CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Koç, yolsuzluk operasyonunu yürüten polislerin gözaltına alınmasını değerlendirdi. Bütün dünyada polis hırsızı kovalarken, Türkiye’de işlerin tersine dönerek hırsızların polisi kovaladığını ifade eden Koç, Ergenekon, Balyoz, KCK, casusluk davası süreçlerini hatırlatarak şunları kaydetti: “Süreci biliyorsunuz, kumpası biliyorsunuz, tezgahı biliyorsunuz. Bu tezgahın iki başında kimler oturdu? Senaryoyu yazdılar, kurguyu çizdiler. Ali Tatar’ın kanına kim girdi? Yaşananları biliyoruz. Şimdi bu kurgucular, bu senaryo yazanlar kendi aralarında hesaplaşmaya başladılar. Başkalarına beraberce oynadıkları oyunu şimdi bir kesime karşı oynuyorlar. Bir kesim için sap döndü hesap döndü zaman döndü, hesap da dönecek. Manzara aynı. Sabaha karşı, kelepçeler, medya servisleri, itibarsızlaştırmalar. Kişisel hikayeler. Peşinden suç isnatları. Tezgahlar hazırlanmış tertip iddialar. Kurgular.”

‘İNLERİNE GİRİYORUZ DİYENLERİN İNLERİNE GİRİLECEK’

Bu filmi daha önce de izlediklerini belirten Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi bu gün ‘inlerine giriyoruz’ naraları atanların yarın aynı şekilde inlerine girileceğinden şüpheniz olmasın. İşte onun için değerli basın çalışanları, ‘bağımsız ve siyasetten arınan bir yargı sistemi’ dedik CHP olarak. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin tahrif edilmemesi gerektiğini ifade ettik. Onun için ‘Adalet herkese lazım olacaktır’ dedik. Eğer adalet çökerse devlet çöker, dedik. Onun için mahkemeler siyasi talimatla çalışmaz. ‘Evrensel hukuk rehberi, yargıda kural olmalıdır’ dedik. Herhalde en tepedeki, en kirli kadro bu çağrıları anlayacak ama onlar için de iş işten geçmiş olacak. 6 yılda iklim bir kesim için döndü. Tezgahı kuranların bir kısmı diğer taraf tarafından tezgaha alındı. 5 -6 yıl kalmaz ilk tezgahı kuranlar aynı tezgaha girerler. Eğer yargı bağımsız olmaz ve söylediğim çerçevede oluşturulmaz ise.”

‘ÖZEL YARGI OLUŞTURULDU’

Sulh ceza mahkemelerinin kaldırılarak yerine sulh ceza hakimliğinin getirilmesini de eleştiren Koç, özel yargı oluşturulduğunu vurguladı: “Tek hakim. Kim işaret edildi ise siyasi otorite tarafından, kim hedef gösterilirse artık o kişinin gözaltına alınması, tutuklanması, mal varlığına el konulması bu kişilerin tek başına vereceği karara bağlı.”

Koç, bu mahkemelerin başına çok tartışılacak atamaların yapıldığını da şöyle ifade etti: “Biri, Reza Zarrab ve bakan çocuklarını tahliye eden İslam Çiçek’i 3 Nolu Ceza Hakimi olarak atadı. Süleyman Aslan, şu ayakkabı hikayesinin kahramanı. Bu kişinin de içinde bulunduğu 6 kişiyi serbest bırakan Hulusi Pur’u 2 Nolu Ceza Hakimi olarak atadı. 4. Ceza Sulh Ceza Hakimi olarak Süleyman Aslan’ın mal varlığına konulan tedbir kararını kaldıran Recep Uyanık atandı. Tezgah bu.”

‘ERDOĞAN’IN İSRAİL POLİTİKASI: İÇERİNİN GAZINI ALIP TAKİYYE YAPIYORLAR’

Koç, devlet destekli iktidar makinesinin etrafı kasıp kavurduğu günlerden geçildiğine işaret etti. Takiyyenin insaf sınırlarını aşacak şekilde sergilendiğini, siyaset adına utanılacak bir dönem yaşandığını dile getiren Koç, yakın coğrafyada yaşanan acı olayların ortada dururken AK Parti’nin politikalarındaki çelişkileri sıraladı.

İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıları ‘savaş suçu’ olarak nitelendiren Koç, İsrail’in insafsız saldırılarına tepki gösterip içerinin gazını alma taktiğinin Başbakan Erdoğan tarafından izlendiğine dikkat çekti. Koç, öte yandan İsrail ile her türlü ekonomik, savunma iş birliği anlaşmasının sürdüğünü de belirtti.

Koç, şöyle konuştu: “Bir yandan Batı’yı İsrail’e karşı ‘niye yaptırım yapmıyorsunuz’ diye azarlayan, onları yaptırıma davet eden bir suçlama; diğer yandan Türkiye-İsrail ilişkilerinin devam ettirilmesi gerçeği. Bu konuda 10 gündür Kemal Kılıçdaroğlu, gerekse parti sözcüsü olarak ben, diğer parti yetkililerinin gündeme getirdiği sorular açık ve net. Bu konularda cevap yok, yalan çok. Kıvırmanın bini bir para.”

Koç, iktidarın cevaplaması istemi ile şu soruları yöneltti: “Musul-Kerkük ham petrolünü Ceyhan’dan yüklendiğiniz tankerle İsrail’e sattınız mı satmadınız mı? Türkiye’den İsrail’e jet yakıtı sattınız mı satmadınız mı? Her türlü belge yayınlanıyor. Alışverişin belgesi ortada. Enerji Bakanı Taner Yıldız Bey, bu konuda tatmin edici bir cevabın yok mu? İsrail’in hava savunma sistemini tamamlayan ve kontrolü ABD’de bulunan Kürecik radar sisteminin faaliyeti, İsrail’in bütün vahşet gösterilerine karşı halâ Türkiye’de devam edecek mi etmeyecek mi? Bu da çok açık. Bizler söyledik. Hem ‘katil’ deyip şov yapacaksın. ‘One munite’ deyip efeleneceksin yeri geldiğinde hem de katile kalkan olacaksın kendi toprağın üzerinde. Amaç açık, hedef belli: İran, Irak, Suriye, Filistin ve Lübnan’da konuşlanan İsrail’e karşı gruplardan İsrail’e dönük hava saldırılarının erken uyarı sistemi ile Kürecik sistemi ile önceden İsrail’e bildirilip İsrail’in güvenliğinin sağlanması. Bunu yapıyor musun yapmıyor musun? İsrail ile ticari ilişkilerin boyutu nedir? Bu insafsız saldırılar yapılırken açıklama yapmayı düşünüyor musun? 2010 Mayıs, Mavi Marmara saldırısıdır. OECD’ye 1969’dan beri üye olmak isteyen İsrail’e, siz üyeliğini sağladınız mı sağlamadınız mı? Vetoyu nasıl kaldırdınız? Hangi telkinlerle kaldırdınız? Cevap yine yok.”

‘IŞİD’E KİM EĞİTİM VE SİLAH VERDİ?’

Koç, IŞİD’e AK Parti tarafından verilen desteğe dikkat çekti. IŞİD’in hükümet tarafından bölgede palazlandırıldığını savunan Koç, şu eleştirilerde bulundu: “Bu IŞİD’i kim besledi? Kim büyüttü bu IŞID’i? Kim silah verdi, kim eğitim verdi? Kim Türkiye topraklarını bu insanlara yolgeçen hanı yaptı? Kim yaralıları tedavi ettirdi? Çıtınız çıkmıyor değil mi? IŞİD’in akıttığı kanda sizin eliniz yok mu? Bu ilişkiyi kuranlar meydanlarda süslü iftar sofralarında Gazze için ağlıyorlar. Sizi gidi yalancılar sizi. Sizi gidi iki yüzlüler sizi!”

KURTULMUŞ VE SOYLU’YA ‘TUZLUK’ BENZETMESİ

Koç, konuşmasında Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Sülayman Soylu’yu da eleştirdi. İki yardımcının geçmişteki ifadeleri ile bugün söylediklerini karşılaştıran Koç, “Siyasette tuzluk tuzluk deniliyordu ya gerçek tuzluklar işte bunlar. Şimdi daha önce söylediklerini unutmuş. Yeni sofrasında kullanılmayı bekliyor.” dedi.

Şanlıurfa-Suriye sınırında şehit düşen askerlere rahmet dileyen Koç, “Bir yanda IŞİD, bir yanda PKK, olan bu ülkenin gariban Mehmetlerine oldu.” ifadesini kullandı.

cihan