CHP’Lİ KOÇ: HUKUK DEVLETİ DIŞINA ÇIKARAK ÇÖZÜM ARAYIŞI

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Haluk Koç, kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılmasıyla ilgili, ”Kaçırılan ve bunca yıldır PKK’nın elinde zor koşullarda tutulan bu kişiler için memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ailelerine, evlatlarına kavuştukları için gözaydınlığı veriyoruz” dedi.CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı sürerken MYK’nın gündemi ve siyasi gelişmeler hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının başında kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakıldığını hatırlatan Koç, ”PKK’nın elinde rehin tutulan, kaçırılan kamu görevlilerinin şu an itibarıyla serbest bırakıldığı haberleri ulaştı. Öncelikle bütün bu kaçırılan ve bunca yıldır PKK’nın elinde zor koşullarda tutulan bu kişiler için memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ailelerine, evlatlarına kavuştukları için gözaydınlığı veriyoruz” dedi.

-”Suriye’deki her kesimle temasımız var”-

Suriye konusundaki gelişmelere de değinen ve Hükümetin bu konudaki politikasını eleştiren Koç, CHP’nin Türkiye’nin ulusal çıkarları için göze alamayacağı hiçbir şeyin olmadığını söyledi.
Uluslararası ilişkilerde zaman zaman gerginliklerin yaşanabileceğini belirten Koç, ancak komşu ülkelerle doğrudan ya da dolaylı ilişkilerin hiçbir zaman sıfırlanmaması gerektiğini söyledi. ”Bu durum ülkemizin çıkarlarına bir ihanettir. Bir temas, diyalog kapısını sürekli olarak açık tutması gerekir” diyen Koç, bütün dünyanın hala doğrudan ya da dolaylı olarak Suriye ile konuşabildiğini, bir tek AK Parti iktidarının bunu yapmadığını ileri sürdü. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
”CHP olarak bizim Suriye’deki her kesimle temasımız var. Diyalog kapısını da hiç kimseye kapatmadık. Hiçbir zaman doğrudan Esad’ı destekleyen bir açıklamamız olmamıştır. Hiçbir zaman Esad’a CHP’li bir yetkili ‘kardeşim Esad’ dememiştir. Hiçbir CHP’li Esad ailesiyle tatil yapmamış, ortak bakanlar kurulu toplantısı düzenlememiştir.”
Koç, CHP’nin Suriye’deki sorunları Suriye halkının çözmesinden yana olduğunu her zaman dile getirdiğini hatırlatarak, dış politikanın başka ülkelerin siyasi çıkarları üzerine inşa edilemeyeceğini, kişisel hırslarla hareket edilemeyeceğini kaydetti.
CHP’nin Suriye tek taraflı bakmadığını, muhalefetle de görüştüğünü ifade eden Koç, CHP’li bir heyetin kısa süre önce bu ülkeye gerçekleştirdiği ziyaretin nedenine de değindi. Koç, ”Orada, Suriye zindanlarındaki Türk gazetecileri arkadaşlarımız bir kez daha kurtarma durumlarını aydınlığa çıkarmak için gitti” dedi.

-”İlginç hastalıklar haftası”-

Türkiye’nin ”ilginç hastalıklar haftasını geride bıraktığı” ifadesini kullanan Koç, eş sorumlulukları olan kişilerin, eş zamanda, eş hastalıklara yakalandıklarını ileri sürdü. ”Aynı anda bir hastalık olayı, siyasette konuşmama tablosunu ortaya çıkardı” diyen Koç, Hükümetin belli gelişmelerde sır küpü olduğunu savundu. Ülkenin sorma, sorgulama, konuşma, yazma, üzerine gitme anlayışı içinde yönetildiğini iddia eden Koç, Uludere olayı, Suriye’de Türk uçağının düşürülmesi ve Afyonkarahisar’daki cephanelik patlamasının bu yaklaşımla üzerinin kapatıldığını iddia etti.

-”Hukuk devleti dışına çıkarak çözüm arayışı”

CHP’nin Kürt yurttaşların demokratik taleplerinin hukuk devleti içinde ve meşru zeminde karşılanmasından yana olduğunu ifade eden Koç, devletin zorunlu durumlarda hukuk dışına çıkması gibi bir durumun kabul edilemeyeceğini vurguladı. Koç, ”Hukuk devleti sınırları dışına çıkarak bir çözüm arayışı içinde olanlar, tarihten ders almayanlardır. Bugün hukuk dışına çıkarak sorunların çözülebileceğini savunanlar, geçmişte faili meçhullerle dolu karanlık dönemi ‘devletin zaman zaman hukuk dışına çıkma hakkı vardır’ diye savunanlarla aynı çizgiye düşüyorlar” diye konuştu.
Basının durumunu da eleştiren Koç, bugün Hükümet ve medya arasındaki ilişkilerin ileride incelenmesi halinde bazı kesimlerin ağır sorumluluk altında kalacaklarını savundu.
”Ergenekon” davası duruşmalarında yaşananlara da değinen Koç, Silivri’de içler acısı manzaraların yaşandığını ileri sürdü. Savunma hakkı talep eden avukatlara karşı kabul edilemez bir yaklaşım içinde olunduğunu savunan Koç, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini söyledi. Koç, ”Stalin döneminde bile böyle yargılama olmamış” dedi.
Koç, 4. Yargı Paketi’ni de eleştirerek, pakette uzun tutukluluk sürelerine ilişkin bir düzenleme olmadığını söyledi. Paketi ”Dağ fare doğurdu” şeklinde nitelendiren Koç, tek olumlu yanının işkence suçlarında zaman aşımını kaldırması olduğunu belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında, ”Taşeronlaşmayı bize sendikacılar önerdi” dediğini ifade eden Koç, bu söze tepki gösterdi. Koç, ”Sendika başkanları çıksın söylesin; içinizden Başbakan’a taşeronlaşma müessesesini uygulayın önerisini yapan var mı, yok mu- Ya da Başbakan çıksın ‘bana şu sendikacı bunu önerdi’ desin. Bunu emeğiyle geçinen, taşeronlaşma altında ezilen binlerce emekçi soruyor. Emeğin üzerinden Başbakan ile iş tutan sendikacılar kimlerdir-” diye konuştu.
Koç, konuşmasında Hacı Mehmet Gani’nin Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği Basın Ataşeliğine, eski Kültür Bakanı Atilla Koç ile Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in de Turkcell Yönetim Kurulu üyeliklerine atanmasını eleştirdi. Gani’nin yabancı dil bilmediğini ileri süren Koç, Atilla Koç ve Hilmi Güler’in de hangi özellikleriyle bu üyeliklere atandığını merak ettiklerini söyledi.
Herkesin gözü önünde bir kadrolaşma yaşandığını ileri süren Koç, sözlerini Tevfik Fikret’in ”Han-ı Yağma” şiirinden bir bölüm okuyarak bitirdi.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Koç, bir soru üzerine Gençlik Kolları Genel Başkanlığının olağanüstü kurultay yapmasının şu an söz konusu olmadığını söyledi.
Koç, başka bir soru üzerine de 16 Mart Cumartesi günü olağanüstü Parti Meclisi toplantısı yapacaklarını, geçen hafta yapılan olağan toplantıya Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılamamış olması nedeniyle yeniden toplanma kararı aldıklarını hatırlattı.
Kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılması sırasında yapılan bir konuşmanın ifade edilmesi ve değerlendirmesinin sorulması üzerine ise Koç, ”CHP’nin muhatabı meşru siyasi aktörlerdir. Orada bir terör örgütü elemanının söylediği söz, CHP’nin cevap vereceği husus değildir” karşılığını verdi.

AA