Buğday yatırımcısını üzdü
Buğday yatırımcısını üzdü
Emtia piyasasında geçen ay yatırımcısına en fazla kaybettiren ürün yüzde 6,3 ile buğday oldu. Söz konusu dönemde yatırımcısına en fazla kazandıran emtia ise Brent petrol olarak kayıtlara geçti.
Emtia piyasasında buğday, hem aylık hem de yıllık bazda en fazla kaybettiren ürün olarak yatırımcısını üzdü.
AA muhabirinin emtia piyasasında işlem gören 18 ürünün fiyat hareketlerinden derlediği verilere göre, nisan ayında emtia grubu araçlarının 5’i kazandırırken 13’ü kaybettirdi. Küresel büyümeye yönelik endişeler emtia piyasasında işlem gören ürünlerin değer kaybetmesine neden oldu.
Nisan ayında yatırımcısına en fazla kaybettiren ürün yüzde 6,3 ile buğday oldu. Küresel buğday üretiminin artış göstereceğine yönelik beklentiler buğday fiyatlarının düşmesine yol açtı. Buğday’ı yüzde 5,7 ile nikel, yüzde 4,9 ile alüminyum, yüzde 4,1 ile kurşun, yüzde 3,4 ile soya fasulyesi, yüzde 3,2 ile doğalgaz, yüzde 1,8 ile çinko, yüzde 1,5 ile şeker, yüzde 1,4 ile kahve, yüzde 1,2 ile gümüş, yüzde 1 ile pamuk, yüzde 0,9 ile bakır, yüzde 0,6 ile altın oldu.
Söz konusu dönemde yatırımcısına en fazla kazandıran yüzde 6,2 ile Brent petrol oldu. Polonya, Almanya ve Slovakya’nın Rusya boru hattıyla petrol alımını düşük kalite gerekçesiyle geçici olarak durdurulduğunu açıklaması, Brent petrol fiyatlarını nisan ayında yılın en yüksek seviyesine çıkardı.
Brent petrolü yüzde 4,5 ile platin, yüzde 3,4 ile kakao, yüzde 1,6 ile mısır, yüzde yüzde 0,1 ile paladyum izledi.
Yılın 4 aylık döneminde de yatırımcısına en fazla kaybettiren ürün buğday oldu. Buğday fiyatları, yıl başından bu yana yüzde 14,8 değer kaybetti. Buğday’ı yüzde 9,6 ile doğalgaz, yüzde 8,5 ile kahve, yüzde 4,6 ile kurşun, yüzde 4,5 ile soya fasulyesi, yüzde 3,7 ile alüminyum, yüzde 3,3 ile mısır ve gümüş, yüzde 2,3 ile kakao izledi.
Yatırımcısına en fazla kazandıran aylık bazda olduğu gibi yıllık bazda da Brent petrol oldu. Brent petrol yılın 4 ayında yüzde 33,1 değer kazandı. Brent petrolü yüzde 15,6 ile çinko, yüzde 14,3 ile nikel, yüzde 11,6 ile platin, yüzde 9,5 ile paladyum, yüzde 6,9 ile bakır, yüzde 6,3 ile pamuk, yüzde 2,5 ile şeker izledi. Altın fiyatları ise yıllık bazda yatay seyretti.
“Yeni sezon için yapılan buğday üretim tahminlerinin önceki yıla göre önemli bir artışa işaret ediyor”
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, buğdayın şubat ayından beri satış baskısı altında bulunduğunu bildirdi.
Mart ayında tepki alımları gerçekleşse de nisan ayında yeniden satış baskısının ağırlık kazandığını belirten Ergezen, “Nisan ayı, buğday fiyatları için önemli bir zaman aralığıdır. Çünkü Uluslararası Hububat Komisyonu (IGC), yeni sezona dair ilk üretim tahminlerini nisan ayında açıklar. Yeni sezona yönelik ilk tahminler olması nedeniyle, vadeli buğday fiyatları üzerinde de önemli bir etkisi olur. Ayrıca buğday hasadının başlayacak olması nedeniyle üretim ve kalite hakkında bilgiler de bu aylarda paylaşılmaya başlanıyor. Fakat yaşanan yükselişi sadece üretim ve tahminler tarafına bağlamak, bu sefer çok doğru olmayabilir. ” dedi.
Yeni sezon için yapılan buğday üretim tahminlerinin önceki yıla göre önemli bir artışa işaret ettiğini ifade eden Ergezen, IGC’nin 2019/2020 sezonu için ilk tahminlerini açıkladığını bildirdi. Ergezen, IGC’nin tahmin raporunda dünya buğday üretim tahminlerinin önceki yıla göre 24 milyon artarak 759 milyon ton olduğunu aktardı.
Dönem sonu stok tahmininin de önceki yıla göre 6 milyon artarak 270 milyon ton seviyesinde gerçekleştiğini dile getiren Ergezen, “Yeni sezona yönelik ilk tahminlerini açıklayan Birleşmiş Milletler Gıda ve Hububat Organizasyonu (FAO) da buğday üretim tahminlerini 36,8 milyon artırarak 767 milyon tona çıkardı. Dönem sonu stok beklentisini ise 278 milyon tona çıkardı. Bu rakam önceki yıla göre 9,8 milyon ton artışa işaret ediyor. Bu açıdan bakıldığında başlıca kuruluşlar, önceki sezona göre daha yüksek buğday üretimi bekliyor.” diye konuştu.
Küresel buğday tüketiminde artış beklense de üretim artışını karşılayamadığını anlatan Ergezen, “IGC, 24 milyon ton artış beklerken FAO ise 36,8 milyon artış bekliyor. Bu miktardaki artış, Türkiye’nin toplam buğday üretiminden bile daha büyük.” değerlendirmesinde bulundu.
Küresel ticarete konu buğday miktarındaki artışın ise kayda değer görünmediğini söyleyen Ergezen, buğday tüketimi ve ihracata konu buğday miktarındaki artışın üretimden kaynaklı artışı karşılamaya yetmediğini vurguladı.
Ergezen, “Kısaca talepteki büyüme, üretimdeki büyümeyi karşılamaya yetmiyor. Bu ise arzın artması ve fiyatlarda düşüş beklentisi demek. Üretim tahminlerindeki artışta Avrupa Birliği, Rusya ve Avustralya’da üretim beklentilerindeki artış etkili oluyor. Dönem sonu stoklarındaki artış ise neredeyse tek başına Çin’den kaynaklanıyor. Çin haricindeki ülkeler, üretilen buğdayı tüketim ve ihracat ile dengeleyebilirken, Çin’de ise stoklarda artış yaşanması bekleniyor.” ifadelerini kullandı.
Üretimdeki artışın fiyatlar üzerinde önemli bir etken olsa da tek etken olmadığını vurgulayan Ergezen, son dönemde küresel ekonomiye yönelik büyüme endişelerinin de arttığına dikkati çekti. Ergezen, özellikle ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşı ile artan küresel büyüme endişelerinin tüm piyasaları rahatsız ettiğini belirtti.
Ergezen, ABD,’nin dünyanın en büyük üç buğday ihracatçısından biri olduğunu dile getirerek, “Çin ise dünyanın en büyük buğday tüketicisi. Doğal olarak bu iki ülke arasındaki ticari gerilim, buğday talebine ve fiyatına da etki ediyor. Her ne kadar tarım emtiaları küresel büyüme çok duyarlı olmasa da talepteki daralma nedeniyle fiyatlar üzerinde kısa vadeli olumsuz etkisi olduğunu görebiliyoruz. Özellikle riskten kaçınmak isteyen yatırımcıların satışları, fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor.” dedi.
Emtia fiyatlarındaki en önemli etkilerden birinin de kurlardaki ve faizlerdeki değişim olduğunu belirten Ergezen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD Merkez Bankası’nın (Fed), faiz kararları daha önce bir çok kez gündeme gelmişti. Fed’in faiz oranlarının önceki senelere göre yüksek seyretmesi, yatırımcıların ABD tahvillerine yönelmesine ve ellerindeki diğer yatırımları azaltmasına yol açıyor. Bu nedenle tarım emtialarından da para çıkışı yaşanabiliyor. Bunun yanı sıra Fed’in uyguladığı ekonomi politikaları, doların değer kazanmasına yol açıyor. Diğer para birimlerine karşı değer kazanan dolar buğday fiyatları üzerinde de satış baskısına yol açıyor. Çünkü küresel buğday üretiminin sadece yüzde 6,6’sı ABD’de gerçekleştiriliyor. Bu nedenle doların değer kazanması, dolar bazlı buğday maliyetlerinin azalmasına ve dolayısıyla satış fiyatlarının da azalmasına yol açıyor.”
“Avrupa’daki elverişli hava koşulları, üretim beklentilerinin artmasına yol açıyor”
Üretim tahminlerindeki artışın nedeninin elverişli hava şartlarından kaynaklandığını ifade eden Ergezen, bütün sene boyunca hava koşullarının üretime elverişli olmasının beklendiğini söyledi. Önceki senelerde görülen El Nino benzeri hava olaylarının beklenmediğini aktaran Ergezen, şu ifadeleri kullandı:
” Böylece buğday kalitesi artarken, ekili alanlarda da artış bekleniyor. Özellikle Avrupa’daki elverişli hava koşulları, üretim beklentilerinin artmasına yol açıyor. Avrupa, Rusya ve Ukrayna’daki üretim artışı 22,1 milyon tona ulaşacak. Yani küresel buğday üretimindeki artışın neredeyse tamamı bu bölgeden geliyor. Rusya, Avrupa Birliği ile beraber dünyanın en büyük iki buğday ihracatçısından biri. Bu nedenle bu ülkelerdeki değişim, küresel buğday piyasasını da doğrudan etkiliyor.”
Capital Economics Asistan Emtia Ekonomisti Samuel Burman da Buğday fiyatındaki son düşüşün yüksek stoklardan kaynaklandığını belirtti. Üretim fazlasının olduğuna dair endişeler olduğunu ifade eden Bruman, “Doğrusunu söylemek gerekirse, Karadeniz bölgesindeki buğday üretimi rekor seviyelerde ve Avrupa Birliği üretimi geçen yılın kuraklığından sonra toparlandı. Bu bölgelerin, ABD ve Avustralya’da bitkiler üzerindeki olumsuz hava koşullarının etkilerini dengelemesini bekliyoruz. Bu sene sonundaki buğday fiyat tahminimiz kilo başına 400 sent.” ifadelerini kullandı.
Sürekli yüksek üretim ve stokların buğday fiyat tahminini aşağı çekmelerine neden olduğunu aktaran Bruman, 2019/2020 sezonunun ilk tahmininde ABD Tarım Bakanlığının (USDA) piyasanın büyük bir fazla vermesi beklentisine sahip olduğunu bildirdi. Dünya Tarımsal Arz ve Talep Tahminleri raporuna göre, 2019 ve 2020 yıllarında buğday piyasasının büyük bir fazlalığa geçtiğini ve kısmen az bir mısır açığı görüldüğünü dile getiren Bruman, “Çin’in ABD ihracatına yönelik uyguladığı vergilerle beraber bu artan tedarik tarımsal fiyatlara ağırlık verecek. Vadeli işlem piyasalarındaki yatırımcıların net kısa pozisyonların birikimine yansıdığı gibi düşüş eğilimi göstermesi şaşırtıcı değildir.” dedi.
Bruman, ABD Tarım Bakanlığının, güçlü küresel tedarik gelişiminden dolayı pazarın gelecek sezon fazla vereceğini tahmin ettiklerini belirterek, “Stokların zaten çok yüksek olduğu göz önüne alındığında, bir başka tampon ürün fiyat artışları için sınırlı bir alan öngörülüyor. Bundan dolayı, 2019 sonu fiyat tahminimizi kile başına 400 ABD centi olarak düşürmeye karar verdik.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkgün