BOZDAĞ’DAN FEZLEKE AÇIKLAMASI
Bekir Bozdağ, fezlekelerin sızması ile ilgili açıklama yaptı.
ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili eski bakanlar hakkında meclise gönderilen fezlekelerle ilgili açıklamasında, “Sayın bakanlarla ilgili iddia edilen hususlar soruşturma komisyonu marifeti ile incelenebilir ve sadece soruşturma komisyonunda bulunan üyeler inceleyebilir. Benim kanaatim de o yöndedir. Mecliste devam edecek süreç de bir adli süreçtir. O yüzden meclisin bilgisine sunulmuş olması bana göre bu dosyaların içeriklerinin bütün milletvekilleri tarafından incelenmesi sonucunu doğurmaz. Çünkü soruşturmanın gizliliği esastır. Gizliliğin ihlali de bizim hukukumuz da suçturö dedi.
Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Eymir beldesinde partisinin seçim irtibat bürosunun açılış törenine katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, açılış sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 4 eski bakanla ilgili hazırlanan fezlekenin internete sızdığının hatırlatılması üzerine, Bozdağ, “Tabi meclise ara verdikten sonra bu konu Türkiye’nin gündemine geldi. Şuanda Meclistedir. Mecliste tabi bu bir adli süreç olduğu için adli sürece uygun usulün izleneceğini tahmin ediyorum. Dün meclis başkanımızın yaptığı bir açıklama da var bu yönde. Çünkü iddia edilen konular şuanda bir yönü ile vekil olmayanlarla ilgili soruşturulan konular. Sayın bakanlarla ilgili iddia edilen hususlar da bir takım suç isnatları. Ancak bunlar da soruşturma komisyonu marifeti ile incelenebilir ve sadece soruşturma komisyonunda bulunan üyeler inceleyebilir. Benim kanaatim de o yöndedir. Çünkü bu mecliste devam edecek süreç de bir adli süreçtir. Adli süreçlerde nasıl bu işliyorsa öyle işleyecektir. Meclisin yaptığı da böyle bir husustur. O yüzden meclisin bilgisine sunulmuş olması bana göre bu dosyaların içeriklerinin bütün milletvekilleri tarafından incelenmesi sonucunu doğurmaz. Çünkü soruşturmanın gizliliği esastır, gizliliğin ihlali de bizim hukukumuz da suçtur” diye konuştu.
AÇIKLAMALAR HUKUKA UYGUN OLMALI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “fezlekelerin içeriğini milletvekillerinin bilmesi gerekir” yönündeki konuşmasına Adalet Bakanı Bozdağ şöyle cevap verdi: “Açıklamamalarımızı hukuka uygun yapmamız lazım. Hukuk ne diyorsa ona göre konuşmamız lazım. Hukuk bunun bir adli süreç olduğunu söylüyor, dolayısıyla adli süreçlerde ne zaman aleniyet başlar, ne zaman gizlilik başlar, bu Bekir Bozdağ’ın veya Kemal Kılıçdaroğlu’nun düşüncesine göre oluşmaz, yasaya göre oluşuyor. Bu konularda yasa hükümleri çok açık.”
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ HER ŞARTTA KORUNACAK
Süleyman Şah Türbesi’nin güvenliği konusuna da değinen Bozdağ, “Şuana kadar bildiğim kadarıyla türbeye dönük saldırı olmadı. Süleyman Şah Türbesi’nin olduğu yer Türkiye toprağıdır ve Türkiye tarafından korunmaktadır. Her şartta da bundan sonra korunması yapılacaktır” dedi.
OKULLARDA SİYASET YAPILAMAZ
Bazı özel yurtlarda Başbakan aleyhinde propaganda yapıldığı iddiaları hakkında da konuşan Bozdağ şunları söyledi: “Ben başka illerde ne olduğunu bilemem, onları biz de basından takip ediyoruz. Yozgat’ta özel bir kolejde öğrencilerin, üniversitede okuyan bazı öğrencilerin toplantı yaptığına ilişkin broşürler dağıtıldığına ilişkin bir husus olduğunu biliyoruz. Şimdi bu hususta kolluk kuvvetlerinin incelemesi sırasında ortaya çıkmış, ifadeleri alınmış, sonra da konu savcılığa intikal ettirilmiş. Yozgat’ta yaşanan bir hadise bu. Okullar hangi partiye öğrencilerin veya velilerinin oy vereceğinin telkinin yapıldığı yer değildir. Özel okul olsun, kamu okulu olsun bütün okullarda sadece yavrularımızın iyi eğitim alması için müfredatta olan konuların doğru öğretilmesi için yasalara göre eğitim öğretim faaliyetleri yapılır. Ama şuanda pek çok yerden biz duyuyoruz ki Yozgat’ta yaşanan hadise bir okulda böyle bir toplantı yapılıyor. Eğer okulda siyaset yapılırsa Türkiye’nin başbakanına karşı veya hükümete karşı bir takım iftiralar, küfürler, orada görev yapanlar tarafından oradakilere anlatılır, ellerine broşürler verilir, dağıtılmaya kalkılır, buna dair de bir takım iddialar da olursa herhalde okulları partinin ilçe teşkilatlarına çevirdiniz diye herkes bunu yapanlara ‘oh ne iyi yaptınız’ demez. Çünkü bu suçtur. Yani Türkiye’de hiçbir eğitim-öğretim kurumu siyaset yapamaz, kanunen yasaktır. Orta öğretim kurumları için de bu geçerlidir. Ama maalesef Yozgat örneğini söylüyorum kolejde böyle bir toplantı yaptıklarına ilişkin bilgi var, kolluk yakalıyor, konu savcılığa intikal ediyor, şuanda soruşturması devam ediyor. Biz çocuklarımızı bir partinin lehine veya aleyhine doldurulması için okullara göndermiyoruz. Eğitim ve öğretim alması için okullara gönderiyoruz. Siyaset birileri yapıyorsa o zaman yasalar bunu neyi emrediyor, emrettiği işler yapılır, idari soruşturmayı gerektiren bir durum varsa bu yapılır. Yani şuanda böyle iddialar var, bu iddialarla ilgili elbette gereken incelemeler yapılacaktır. Bunu çarpıtıyor bazıları, çarpıtmalarına gerek yok. Herkes neyin ne olduğunu biliyor.”
EVLERE GİDİP İFTİRA ATIYORLAR
Evlere giden bazı grupların partilerine karşı iftira attığını öne süren Adalet Bakanı Bozdağ, şunları söyledi: “Bizim dinsizliğimize kadar söylenmedik iftira kalmıyor. Allah’tan korkarlar. Bir insana ‘dinsiz’ demek nasıl bir anlayışın eseridir. Her gün camide gördüğü insana kalkıyor, evleri geziyor, ‘bunlar böyle’ diyorlar. Böyle bir şey olur mu? Elinizi vicdanınıza koyun, iftiranın da bir sınırı vardır. Ama bunlar sınırsız bir iftira anlayışına devam ediyor. Ben onun için diyorum ki ahlakta sınır tanımayanlara, iftirada sınır tanımayanlara Osmanlı tokadını bizim sandıkta vurmamız lazım. Temiz insanları kirletmek için broşür dağıtanlara, kapı kapı dolaşıp ağızlarına Cenab-ı Hak’kın temiz ismini alarak temiz insanları kirletmeyi ibadet aşkı ile yapanlara da mutlaka bir tokadı sandıkta vurmak lazım. Herkes işini yapmalı, siyaseti siyasetçiler yapmalı. Siyaset yapmak istiyorsa partisini kurmalı.
Recep Tayyip Erdoğan’ı da herkes çok iyi tanıyor. Eğer sayın başbakanımızın veya bu kadrodan herhangi birilerinin, bu milletin gözünden düşürecek kusuru, ayıbı olsaydı emin olun 10 sene değil saniye beklemezlerdi, anında korlardı milletin gözünün önüne getirir, oradan alaşağı etmek için uğraşırlardı. Niye bulamadılar 10 yıldır, 12 yıldır biz iktidarız, hükümetteyiz, 10 yıldır da belediyelerde iktidarız. Ta önce de belediyelerde başkanlıklarımız var. Bütün icraatımız kameraların önünde kayıtta, gazetelerde, herkesin gözü önünde hayatımız var. O zaman çıkıp demeleri lazım ki ‘şudur, budur’ diye. Diyen var mı, yok, onun için şimdi ev ev geziyorlar. Evinize gelenlere şunu söyleyin, ‘Biz gideceğimiz yolu biliriz, biz kimi seveceğimizi , kimi sayacağımızı, başkalarına sorarak değil, kalbimize sorarak karar veririz. Kalbimiz kimi seviyorsa biz onu severiz. Bizim kalbimiz de vicdanımızda, aklımızda satılık değildir.’ Bu milletin her daim kalbi ile sevdiklerinin peşinden gitmiştir. Atatürk’ün peşinden giderken milleti silah zoruyla Atatürk’ün peşine kimse takmadı, bu millet zor zamanda Atatürk’ün peşinden takıldı gitti. İyi ki takıldı. Büyük bir Türkiye oldu. Düşmandan yurdumuz kurtuldu, iyi bir noktaya geldik. Menderes’in peşinden takılmak için de millet zorlanmadı. Hatta Menderes’in peşinden gitmeyin diye de nice baskılar yapıldı. Ama bu millet Menderes’in peşinden gitti, iyi ki gitti çarıktan ayakkabıya geçti. Nice değişim o dönemde yaşandı. Burada büyüklerim var, onlar çok iyi bilirler, Menderes’in gelmesi ile Türkiye’de nelerin değiştiğini, şimdi bizim için hayal gibi geliyor ama o zaman öyle değildi.”
dha