Biz hâla buza veya suya yazanlardanız…
Algıya yönelik haber ve paylaşımların yapıldığı ve çoğu da devlet memuru olan bazılarının asıl işini gücünü bırakıp neredeyse 24 saat boyunca Bulvar Gazeteciliğine soyunduğu bu ortam bizi oldukça rahatsız etmeye başladı…
Üstüne bir de face hz.’nin adeta engizisyon mahkemesi gibi (bölücülerin, bölgecilerin ve bunlara arka çıkanların veya onlarla ittifak yapanların önünü açıp) bizlere ceza üstüne ceza kesmesi de işin tuzu biberi oldu…
Adını verdiğimiz bu sosyal medya kuruluşu malumlarınız kökü dışarda ve ABD’li kişilere ait…
Ve onların tek bir ilkesi var daha çok para kazanıp, şirketlerini büyüttükçe büyütmek…
Bu bağlamda, asıl görevleri olan ABD’nin hak ve menfaatlerini koruma doğrultusunda ve belli başlı birkaç konu dışında diğer ülkelere çokta müdahil olduğunu sanmıyorum…
Velhasıl vücut bulup, hareket sahası elde ettikleri her ülkeye atadıkları temsilcileri eliyle şirketlerini büyütüp, kâr üstüne kâr elde ediyorlar..
Bahsettiğimiz üzere bu şirketin Türkiye’de de bir temsilcisi var ve işin acısı bizim bildiğimiz kadarıyla Türkiye temsilcisi olan bayan ile onun oluşturduğu ekibin; siyasi iktidara ve biz gibi ülkesini karşılıksız sevenlere karşı katı ve karşıt olduğu kadar, demokrasiye de aykırı tutumu gözler önünde aleni cereyan etmektedir…
Dikkatli olanların hemen farkedeceği üzere kuruluşun Türkiye temsilciliği adeta Anamuhalefet CHP ve onun ittifak ortaklarının medya kolu gibi faaliyet göstermekte, onların veya yandaşlarının propaganda yada algıya yönelik olarak yaptıkları paylaşımlara, haberlere alabildiğince hoşgörülü davranmaktadır…
Yapılan küfürler, edep, adap yoksunu ifadeler, hakaretler gırla gitmekte, her nedense face editörlerinin radarlarına bir türlü takılmamaktadır..
Buna mukabil bizlere eften-püften gerekçelere ve terör örgütlerince bilinçli oluşturulmuş sosyal medya guruplarının şikayetleriyle, cezalar yağdırıp, önümüzü kesmekte..
Bölücülerin insanlık dışı faaliyetleriyle, muhalif belediyelerde yapılan yolsuzlukları, hırsızlıkları, adam kayırmaları, çalışanlarını işten atmalarını yada taciz vede tecavüz vakalarının üstünü örtüp, olabildiğince halkın duymasını engellemeye çalışmaktadır…
Hasılı siyasi partilerden daha hızlı muhaliflik yapmaktadır..
O yüzden acilen kendimize ait milli sosyal iletişim ağlarımızı oluşturmamız gerekmektedir..
Neyse….
Neticede biz, bildiklerimizi, bilgi edindiklerimizi, gördüklerimizi ve en önemlisi gerçekleri; emek verip, fikirler oluşturup buza veya suya yazmaya devam edelim..
Ki, sadece bir “tık” uzaklıktaki bu çaba ve gayretlerimizi Yüce Rabbimiz’e havale etmekten başka, fazla zorlamanın veya mesai harcamanın çokta gereği yok diye düşünüyorum. Çünkü çokta itibar görmediğimiz aşikar.. Bu bağlamda bizleri gören görsün, görmeyen(!) isterse görmesin!
Tamamen ikinci, üçüncü şahısların insanlıklarına ve vicdanlarına kalmış…
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız…
Harun KILIÇ
ANKARA