BIRAKIN BU SAFSATALARI, İHANETİ AYNAYA BAKARAK GÖREBİLİRSİNİZ
İhanetin adı barış olmuş, bu yalana Milleti inandırmaya çalışılmakta, mevcut Mecliste bütün partiler bir olmuş ağız birliği ile barış sürecine destek verelim diyorlar.
Bu barış süreci nedir? Bunu anlamak gerek. Barışı kiminle yapıyorsunuz teröristlerle müzakere ve mütarekeyi kiminle yapuyorsunuz BEBEK KATİLİ TERÖRİST BAŞI APO İLE. Sözde barış diyenler kaçınızın evinden şehit çıktı kaçınız VATAN SAĞOLSUN DİYEBİLECEK yüreğe sahipsiniz.
Karşınızda terörist grubu var barışı kiminle sağlayacaksınız. Özgürlük kime verilecek ülkede Kürdü Çerkezi, Zazası,Özbek, Tatar, Yörük , Azeri, Laz, Gürcü, Dadaş aklıma gelmeyen kültür abidesi ülkem’de Başbakan olmak istediniz engel mi olundu,Milletvekili oldunuz kim engel oldu, Belediye başkanı oldunuz kim engel oldu neyin barışı kimin özgürlüğü geri verilecek, bırakın bu safsataları. Bunun adı düpedüz ihanet düpedüz bölmeye yönelik eylemdir.
Efendim CHP konuşuyor neymiş MHP, bu barışa katkıda bulunmalı bulunmuyorsa da, bu kadar sert konuşmamalı diyor. Akp yavru muhalefet diyerek küçümsediği MHP’ye tutturmuşlar bölündük parçalandık diyerek halkın gözünde ihaneti kaçırmaya çalışarak MHP’yi gözden düşürmeye, yaptıkları ihanetin üstünü kapatmaya çalışmaktadırlar. BDP’yi anlatmıyorum onlar zaten başından beri sözde Kürdistan hayali ile yıkımın başını çekmektedirler. Sanki Haçlı zihniyeti o toprakları onlara yar edecekmiş gibi, satılmışlıklarını belgelercesine hareket ediyorlar.
Bu gün ülke gündemini anlatan tek parti grubu da MHP oldu. Malum Başbakan yurt dışında, CHP istifalarla kafayı bozmuş gerçekeleri dile getiren bir MHP var. O da üstüne düşeni yaptı. MHP Genel başkanı Devlet BAHÇELİ aslında terörle ve başı ile neden anlaşma yapılamazı bir kez daha gözler önüne serdi ve maddeler halinde, Bebek katillerini tarihleriyle saydı. Bunlar sıra ile şunlardı:
Bahçeli: Terör örgütü PKK’yı 27 Kasım 1978 tarihinde, Diyarbakır ili Lice İlçesi Ziyaret Köyü’nde yapılan bir kongreyle kuran; arkasından cana, mala ve her türlü insanlık değerine kast eden bebek katili Başbakan’ın çözüm sırdaşı mertebesine terfi etmiştir Dedi .
Ve sıraladı tarihlerle beraber, KANLI BİLANÇONUN NERESİNİ UNUTALIM, HANGİ BİRİSİNİ YOK SAYALIM? Diyerek sözlerine devam etti.
Geçmişte yaşanan şu acı ve hüzün verici hadiseler sıcaklığını korurken, lütfen söyleyiniz, biz bugünkü çözüm diyerek servisi yapılan ahlaksız sürece nasıl onay verelim, nasıl sessiz duralım?
Başbakan Erdoğan ve çözüm lobisi bizden;
15 Ağustos 1985 günü, Van’ın Çatak ilçesi Kanalga Köyü, Taşbucak Mezrasında İmralı canisinin talimatıyla katledilen 2 yaşındaki Nergiz’i, 1 yaşındaki Heyet’i, 10 yaşındaki Hakim’i, 8 yaşındaki Utba’yı, 10 yaşındaki Zaide’yi, 5 yaşındaki Veliti’i unutmamızı mı beklemektedir?
10 Ekim 1987 günü, Şırnak ili Meşeiçi Köyü Çobandere Mezrasında İmralı canisinin emriyle öldürülen adı bile konmamış henüz 15 günlük ve bir aylık bebekleri görmezden gelmemizi mi istemektedir?
24 Kasım 1989 günü, Hakkâri Yüksekova ilçesi İkiyaka Köyüne terörist başının direktifiyle yapılan saldırılarla hayatlarını kaybeden;1 yaşındaki Elife’yi, 4 yaşındaki Halime’yi, 3 yaşındaki Rıfat’ı, 2 yaşındaki Mustafa’yı, 7 yaşındaki Ayhan’ı, yine 7 yaşındaki Namet ve İsmet’i, 5 yaşındaki Cebrail’i, 2 yaşındaki Muhammet’i aklımızdan çıkarmamızı mı beklemektedir?
22 Haziran 1992 günü, Batman’ın Gercüş ilçesi Seki Köyünde hunharca, adice ve canavarca kanları dökülen; 8 yaşındaki Gülbahar’ı, 4 yaşındaki Haşim’i, 10 yaşında Şükrü’yü, ismi bile konmamış 1 aylık bir bebeği, 13 yaşındaki Abdurrahman’ı, 10 yaşındaki Sultan’ı bir kenara koymamızı mı dilemektedir?
25 Haziran 1992 günü, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Yolaç Köyü’nde, henüz hayatlarının baharında iken, bugün çözüm elçisi konumuna getirilen İmralı canisi ve çetesi tarafından mezara sokulan; 15 yaşındaki Mehmet Emin’i, 15 yaşındaki Zeki’yi, 14 yaşındaki Yusuf’u, 11 yaşındaki Fesih’i, ne yapalım olan olmuş diyerek hasıraltı yapmamızı mı teklif etmektedir?
1 Kasım 1992 günü, Bitlis’in Cevizdalı Köyü’ne baskın düzenleyen teröristbaşı kumandalı militanlar tarafından şerefsizce canları alınan; 5 yaşındaki Hikmet’i, 13 yaşındaki İbrahim’i, 8 yaşındaki Aynur’u, 4 yaşındaki Gülbahar’ı, 10 yaşındaki Nafive’yi, 8 yaşındaki Turan’ı, 8 yaşındaki Ejder’i, ne yapalım kaderde varmış bahanesiyle haklarını aramaktan vazgeçmemizi mi buyurmaktadır?
23 Kasım 1992 günü, Tunceli ili Mazgirt ilçesi Dedebağı Köyü’ne baskın düzenleyen kanlı örgütün; 2 yaşındaki Onur’u, 3 yaşındaki Sıla’yı tabuta koymalarını olağan ve vakay-i adiyeden görmemizi mi talep etmektedir?
18 Temmuz 1993 günü, Van ili Bahçesaray ilçesindeki bir yaylaya baskın yapan vicdansızların; 7 yaşındaki Azat’ı, 2 yaşındaki Yunus’u, 3 yaşındaki Bahar’ı, 1 yaşındaki Zehra’yı, 7 yaşındaki Sevim’i, 13 yaşındaki Yıldız’ı, 12 yaşındaki Nezahat’ı, 4 yaşındaki Eylem’i, 14 yaşındaki Azime’yi, 8 yaşındaki Muhammet’i, 4 yaşındaki Hamim’i ve 12 yaşındaki Hürriyet’i kurşunlayarak katletmelerini sıradan mı görelim, olur böyle şeyler diyerek sineye mi çekelim?
Bunlar ışığında diyeceğim şudur ki, Türk milleti İmralı’da yatan caniye boşuna bebek katili dememiş, boş yere bu sıfatı isminin başına iliştirmemiştir. Sizlere özet halinde verdiğim, aslında oldukça kabarık kanlı bilançonun neresini unutalım, hangi birisini yok sayalım? Dedi sayın Bahçeli.
Şimdi ülkeyi yönetenlerle Meclis’de ki partiler bir olmuş, MHP yanlış yapıyor barış havası eserken MHP’de destek versin yani İHANETE ortak ol diyorlar.
Aslında meclis de olanlar değil, onları meclise gönderen bizler yani Türk milleti sorumludur bu durumdan. Hala yol yapmakla ülke yönetmek arasındaki farkı göremiyorsak, duble yol yaptırmaya devam edeceğiz ve o duble yolları yabancılara satmaya devam edeceğiz.
Ya şimdi uyanırız ya da UYANDIĞIMIZ da GELECEK NESİLLERE PARÇALANMIŞ BİR ÜLKE BIRAKIRIZ. ÖVÜNEREK BAHSETTİĞİMİZ AL BAYRAGIMIZI ÇOCUKLARIMIZA ANLATACAK YÜZÜMÜZ OLMAZ YANİ “ BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDE Kİ KAN DIR KAN.. VATAN UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR” MANASINI YİTİRMİŞ OLACAKTIR.
UYUMA UYAN TÜRK EVLADI, OTUZ KUPANA ALINMADI BU VATAN…
KARACA Hasan.
29-01-2013