Dolar 34,5466
Euro 36,0095
Altın 2.987,56
BİST 9.516,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

BAHÇELI: YALAN ÇALAN TALAN LOBISI

BAHÇELI: YALAN ÇALAN TALAN LOBISI
22/03/2014 13:52
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kars mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenerek, “AKP’nin ve başbakanın lobileri var. Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 yıllık iktidarında 3 lobi faaliyeti bulunuyor. Yalan, çalan ve talan lobisi. Yüzde 51′ le geldin. Yüzde 51’le de bu millet sana güle güle diyecektir” dedi.

Hava yolu ile Kars’a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, uzun bir araç konvoyu ile kente girdi. Bapçeli, çay molasının ardından kaldığı otelden Fethiye Camisi’ne yürüyerek gitti. O sırada vaaz veren İl Müftüsü Mehmet Genç, cemaatten misafirler için ön safta yer açmasını istedi. Müftü Genç, “Hoş geldiniz, şehrimize, şeref verdiniz” dedi.

Cuma namazı sonrası çıkışta camiye yardım yaptıktan sonra otele geçen Bahçeli, buradan mitingin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı’na yine yürüyerek gitti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kars’ta miting alanında ilk önce Nevruz ateşini yaktı,bazı vatandaşlar ateş üzerinden atladı. Bahçeli daha sonra demir dövdü, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya ile yumurta tokuşturdu. Yöresel kıyafetli kızların getirdiği yeşermiş buğdayı alan Bahçeli, Kars Belediye Başkan adayı Murtaza Karaçanta’yla kürsüde yumurta tokuşturdu.

Bahçeli, burada yaptığı konuşmada, nevruzun baharın habercisi ve doğanın uyanışı olduğunu söyledi.

Nevruzun sıcaklığın toprakla kavuşması, neşenin gökkuşağı gibi gönüllerde açması, ümidin yıldız gibi bakışlarda parlaması olduğuna işaret eden Bahçeli, “Ertelenmiş vuslatlar nevruzla saadete ermekte gecikmiş ve rotar yapmış beklentiler nevruzla karşılık bulmaktadır. Aziz milletimiz nevruzla birlikte yeni ve umut dolu günlerin geleceğine inanmıştır. Bu çok önemli kültürel gerçeği samimiyetle muhafaza etmiştir” dedi.

Karslıların Nevruz Bayramını kutlayan Devlet Bahçeli bugünün bir bayram olduğunu ve köklü bir kaynaşma fırsatı olduğunu anımsattı.

Bahçeli, mahalli idareler seçimlerinin bu önemli günün devamı olarak algılandığı takdirde Türkiye’nin gerçekten siyaseten yeni bir doğuşunu da işaret edebileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“O bakımdan mahalli idareler seçimleri herkes tarafından çok önemsenmelidir. Mahalli idareler seçimleri sadece belediye başkanlarımızı seçmekle kalmayacaktır. Geleceğimizin belirlenmesinde de önemli bir dönüm noktası olacaktır. Mahalli idareler seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanlığı seçimleri arkasından ise 2015, 12 haziranına kadar geçen süre içerisinde 25. dönem milletvekilliği genel seçimleri yapılacaktır. Bu seçimler eğer mili iradeyle iyi yorumlanabilir, iyi anlaşılabilir ise milli irade bu 3 önemli siyasi olayı büyük bir fırsat ve imkan olarak değerlendirilebilirse Türkiye’nin 11 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının artık ömrünün tükendiğinin işaretini ortaya koyabilir.”

Partileri için bu seçimlerin çok büyük önem arz ettiğini belirten Bahçeli, “Bu seçimleri Milliyetçi Hareket Partisi, geleceğimiz için önemli bir kilometre taşı olarak görmektedir. Onun için bu seçimlere 18 yaşına gelmiş olan, ilk defa oy kullanacak evlatlarımızı da yanımıza da alarak mutlaka sandığa gitmeliyiz ve orada oylarımızı kullanmalıyız ve oy kullanmakla da kadar kalmayıp oyumuza da sahip çıkmalıyız” diye konuştu.

SANDIK BAŞINDA GÖREV ORUCU TUTUN UYARISI

‘Devletin başına devlet gelecek’, ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganlarıyla konuşma yapan Bahçeli seçim günü sandık görevlilerin sandığa sahip çıkması gerektiğini belirtti. Bahçeli şöyle devam etti:

Sandık görevlilerin seçim günü dikkat etmeleri konularda tavsiyelerde bulunan Bahçeli, görev ihmalin de bulunmamalarını isteyerek, şöyle devam etti:

” Sandığın başına erkenden geliyorsunuz. Biraz oturuyorsunuz. Arkasından çay içmek için bir kahveye iniyorsunuz. Gelen gidenle orada sohbete başlıyorsunuz. Sonra akşam oluyor sandığın başına geliyorsunuz. Bu esnada ne olup bittiğinin farkına varamıyorsunuz. Mesela bir ilkokulda 50 sandık var. A partisi 11 oy kullanıyor. Sizler orada olmayınca birisi geliyor A partisinin 11 oyuna bir yazıyor ve 111 oy oluyor. Çalıntı oylarla sonuç almak kimseye fayda getirmiyor. Eğer bu bir gelenek haline gelirse siyasi kültürümüz yozlaşır. Sandık görevlisi arkadaşlarıma sesleniyorum: O gün görev orucu tutacaksınız. Aç kalabilirsiniz, çay isteğinizi karşılamazsınız. Ama size güvenerek sandığa giden vatandaşlarımızın, dava insanlarımızın hakkını kimseye yedirmeyeceksiniz. Şimdi seçimlere 9 gün kalmış ama işittiklerimize göre, tespitlerimize göre 9 gün içerisinde hiç beklenmemiş şekilde hileler, oy çalıntıları, oy kazanabilmek için yoksulluğun nasıl istismar edileceğini, yoksul insanın o yoksulluğunu giderebilmek için zaruri ihtiyaçlarına bir seçim döneminde katkı sağlanmak suretiyle iktidar partisine yoksulun oyunun oy bağımlılığı haline dönüşmesine fırsat vermemek lazımdır.”

Türkiye’nin nazik bir dönemden geçtiğine vurgu yapan Bahçeli, “Seçimler üzerinde her türlü oyun oynandığı gibi sosyal olaylar da yaratılarak Türkiye’nin gündemlerinin değiştirilmesi veya seçim kaybetme endişesiyle olaylar çıkarmak suretiyle seçimlerin meşrutiyetini kaybettirmeye ve seçimleri belki de büyük zafiyet içerisinde olmasa da önemli merkezlerde seçimlerin tartışılabilir bir hale getirilmesi düşünülebilinir” diye konuştu.

Bahçeli, bunları dikkati alarak bütün siyasi partilere seslendiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bu ajanlara, kışkırtmacılara ve ajan provokatörlere hiç aldırış etmeyiniz. Onların seslenmelerine cevap vermeyiniz. Sokağa inme gibi bir tahrike kapılmayınız. Çünkü bu son günlerde büyük oranda gözle görülür hale gelmektedir. Biraz düşünelim. Son 3 gün içerisinde sosyal hareketlilikten dolayı iki vatan evladı hakkın rahmetine kavuştu, bir tane polisimiz şehit oldu. Bunlar İstanbul’daki olaylar sırasında kendini gösterdi. Ama şimdi bunlarla ilgili olarak sürekli tartıştırılıyor ve gündemden düşürmemeye, toplumda istikrarı, huzuru sağlamaya engel teşkil eden davranışlara şahit oluyoruz. Bu ve buna benzer olaylara artırmaya çalışanlar olabilir. Onların hepsine karşı duyarlı olmakta yarar vardır.”

Bahçeli, iktidar partisinin 11 yıldan bu yana ülkeyi yönettiğini, milli iradenin çok yüksek katkısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sayısal çoğunluğu elde ederek, hükümeti kurma yetkisi aldığını söyledi.

İktidar sürecinin de 3 dönemdir devam ettiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu.

“Bu süreçte Türkiye’nin sorunlarını ana başlıklar halinde bir araya gelerek hep beraber düşünebiliriz. Şimdi bir tablo gözünüzün önüne getirin. Bu tabloya uzaktan, 3 metre öteden baktığınız vakit neler gördüğünüzü, görebileceğinizi 11 yıllık iktidar döneminde sizlere hatırlatmak isterim. Bu tabloyu incelediğimiz vakit bir köşesinde açlık var, öbür tarafında asayişsizlik var, daha aşağısında adaletsizlik var ve onun altında, yan tarafında ise ahlaksız var. Baktığınız vakit bu dört ‘a’ içerisinde baktığınız vakit Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarının sonuçlarını ve Türkiye görüntüsünü görmek mümkündür. ”

Ülkede 76 milyon insanı yaşadığını, bunların yüzde 59’unun yoksul olduğunu ifade eden Bahçeli, bunun anlamının 76 milyon nüfusun 44 milyonunun yoksul demek olduğunu söyledi.

Bunların içerisinde şiddetli yoksulluk olarak algılanan, açlık sınırının altında ise 13 milyon vatandaşın bulunduğunu vurgulayan Bahçeli, “Bu Türkiye için zor, sosyal bunalımlara fırsat veren, önemli olayların çıkması için rahatlıkla tahrik edilen bir durum olsa gerekir” ifadelerini kullandı.

KADINA ŞİDDETE DİKKAT ÇEKTİ

Ülkede 2 milyon 746 bin işsiz olduğunu bunların çoğunun genç nüfus olduğuna dikkati çeken Bahçeli, işsizliğin sosyal bir dinamit olduğunu savundu.

İşsiz birinin tahrik edildiği kışkırtıldığı zaman önemli sıkıntılara sebep olacak davranışlar sergileyebildiğine işaret eden Bahçeli, Kars’ta meydana gelen TÜİK katliamını anımsattı. Bahçeli bu olayla ilgili olarak şöyle devam etti:

“19 Mart 2014 günü Kars’ta acı bir olay yaşandı. Veysi Erim adlı TÜİK çalışanı aralarında bölge müdürü Mehmet Tolon’un da bulunduğu 6 kişiyi taradı. Ne acı bir şey. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum ve başsağlığı diliyorum. Bir daha böyle olayların yaşanmamasını niyaz ediyorum. İşte hep bu sosyal bunalımların sonucudur. Bunun bir ülkede yaygınlaşması hali başka konularda da kendini gösteriyor. Her gün cinayetler işleniyor, katliamlar yapılıyor. Bunlar arasında kadına şiddet gittikçe artıyor. Kadına şiddet boşanmaların artmasına, yuvaların yıkılmasına ölümlere sebebiyet verebiliyor. Bunların hepsi Türkiye’nin gerçeğidir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz lobisi sözlerini hatırlatan Bahçeli, “Ama bu lobiler gibi bir de AKP’nin ve başbakanın lobileri var. Birincisi yalan lobisi. Bugün Artvin’de yapmış olduğu toplantıda yalan lobisini harekete geçirmiş. Ne varsa Recep Tayyip Erdoğan’ın döneminde olmuş. Bu yalan lobisi değil de nedir? İkincisi çalan lobisi var. Üçüncüsü de talan lobisi var. Demek ki Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 yıllık iktidarında 3 lobi faaliyeti bulunuyor; yalan, çalan ve talan lobisidir” dedi.

Bahçeli, “Yoksulluk en aza indirilmediği, açlık sınırın altında namerde muhtaç olmadan, çoluğuyla çocuğuyla helal bir gelir seviyesinde hayatını devam ettiren insanlarımız çoğalmadan Türkiye’nin huzura kavuşması her zaman mümkün olmayabilir” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Demokrasi içerisinde aranmak demek, demokrasinin bir kurumunu değerlendirmek demektir. O kurum ise seçimdir. En yakın seçim 30 Mart’tır” dedi.

Bahçeli, partisince Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kadına şiddetin yuvaların yıkılmasına, boşanmaların artmasına ve zaman zaman da küçük gerginliklerin birden taşmasıyla sonuçları çok da acı olan ölümlere sebebiyet verebildiğini söyledi.

Bunların Türkiye’nin gerçeği olduğunu ifade eden Bahçeli, adaletsizliğin de böyle olduğunu belirterek, “Türkiye bundan çıkış yolu ararken bugünkü siyasi iktidar zaman zaman bu konular üzerinde durma ihtiyacı dahi hissetmiyor. Gerekli tedbirleri almıyor ve Türkiye sosyal bir kargaşa içinde, Türkiye bir kriz yaşıyor, Türkiye bir kamplaşma, kutuplaşmanın içerisine giriyor” diye konuştu.

Bahçeli, bir ülkenin insanlarının bir arada, birlikte ve beraberce yaşayacağı, ülkeye kardeşçe hizmet edeceği bir süreç içerisinde bu ve buna benzer olaylardan dolayı özellikle kamplaşma, cepheleşme ve bunu körükleyen gerilim stratejisinin zaman zaman toplumsal kesimlerin birbirlerine karşı husumet beslemelerine sebep verebildiğini ifade etti.

Bütün bunları dikkate alındığında yoksulluk, açlık işsizlik gibi son günlerde dikkat çeken bir konunun da yolsuzluk ve rüşvet olduğuna vurgu yapan Bahçeli, “Bugün yolsuzlukla, rüşvet tam 95 gün olmuştur. Şimdi hala 95 günden bugüne sayın Recep Tayyip Erdoğan TOKİ’nin imkanlarıyla düzenlemiş olduğu taşıma unsurlarla oluşturulmuş mitinglere çıkıyor, her tarafa saldırıyor, hakaret ediyor ve Türkiye’de önemli sıkıntıların devamını sanki körüklüyor” dedi.

Bahçeli, okuyacağı metni mitingdekilerle beraber değerlendireceğini de ifade ederek, şunları kaydetti:

“Sayın Başbakan diyor ki, ‘Bize iktidar verdiğiniz de size şeref sözü veriyoruz, adaleti, eşitliği, hakkın rızasını ve kul hakkını gözeteceğimize söz veriyoruz’ diyor. Şimdi, ’11 yıldan bu yana bu söz gerçekleşiyor mu? Bu sözün inandırıcılığı var mı?’ Bu sözün arkasında nelere saklanarak, nelerin yapıldığını biraz sonra sizlere anlatmaya çalışacağım. Başbakan’ın bu sözden sonra bakın Türkiye’de lobilerden bahseder. ‘Faiz lobisi’ der şunu der bunu der. Ülkeyi yöneten sanki kendisi değil. Bu lobileri gerekli tedbirleri alması gereken şahsiyet sanki kendisi değil ama bu lobiler gibi bir de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve başbakanın lobileri var. ‘Nedir bu lobiler?’ Yalan lobisi. Bugün Artvin’de sabah yapmış olduğu sabah toplantısında bu yalan lobisini yine harekete geçirmiş. Ne varsa Recep Tayyip Erdoğan döneminde olmuş. 2002 yılında 79 yıllık bir süreçte Türkiye yok. Ne zaman olmuş Türkiye 2002’den bugüne kadar. Ne yapılmışsa 11 yıldan Recep Tayyip Erdoğan’dan olmuş. Bu yalan lobisi değil de nedir?”

– “17 Aralık 2013 günü kara bir gündür”

Bahçeli, 17 Aralıkta yaşananları da değerlendirerek, “Demek ki Recep Tayyip Erdoğan 11 yıllık iktidarında kendisinin ortaya koyduğu ve uygulamaya geçtiği 3 lobi faaliyeti bulunuyor. Bunlardan birisi yalan, ikincisi çalan ve üçüncüsü de talan lobisidir. 17 Aralık 2013 günü kara bir gündür. Adalet ve Kalkınma Partisi için de yüz karasıdır. Türkiye açısından utanç verici bir haldir. İktidar açısından büyük bir rezalettir” ifadelerini kullandı.

– “Başbakan, bu ülkede yaşayan her vatandaşının başbakanı olmalıdır”

“Bu süreç içinde öyle bir telefon konuşması var ki çok dikkat çekici” diyen Bahçeli, 17 Aralık soruşturmaları başladığı günden itibaren bir korku ve panik yaşandığına vurgu yaparak, “8.30’da konuya vakıf olan sayın Başbakan, oğlu Bilal beyi arıyor. Diyor ki, ‘Oğlum bazı gelişmeler var. Evde ne varsa sıfırla’ diyor. Onun da bir kısmını şuna bir kısmını buna… Toplam tapelerle kamuoyuna duyurulan şekliyle 1 milyar dolar. Şimdi bu konu üzerinde kamuoyu bilgilendikçe sayın Recep Tayyip Erdoğan bey hırçınlaşıyor ve hırçınlıkla beraber sağa sola saldırıyor” diye konuştu.

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir taraftan diyor ki, ‘Bana komplo yapıldı.’ Öbür taraftan diyor ki, ‘Benim sesim montajdır. Bunlar Adalet ve Kalkınma Partisi’ni istemeyenlerdir, başarımızı kıskananlardır. Bunlar paralel devlettir, bunlar aynı zamanda alçaktır, haindir’ diyor ve her gün televizyonlara çıkıyor sürekli bu tartışmayı sürdürüyor. Böyle bir durum karşısında Türkiye çok karışıyor ve öbür taraftan da çok büyük bir artık ne diyeceğimizi de şaşırdığımız bir sözü gündeme geliyor. Şimdi onu size hatırlatmak istiyorum. Bu ayıbı kınıyorum. Bu bir terbiyesizliktir. Başbakana yakışmaz. Başbakan bu ülkede yaşayan her vatandaşının başbakanı olmalıdır. Hiçbir sebeple kimseyi ayırt etme hakkı yoktur, böyle bir hakkı da kullanma yetkisi de yoktur.”

“Şimdi ne olmuş da böyle olmuştur” diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

“Kendisinin ifadeleriyle anlatmak için notlarıma bakıyorum. Başbakan Erdoğan, 12 Mart 2014 günü akşam televizyon 24’te katıldığı bir programda mezhep ayrımcılığını körüklemiş ve özellikle Ehlibeyt sevdalılarını aşırı şekilde incitmiştir. Başbakan Erdoğan, 17 Aralık’ın ardından yaşanan olaylardan sonra bazı tespitleri yaptıklarını belirtip cemaati kastederek, ‘Bunlar da takiye var, bunlar da yalan var, bunlar da iftira var. Üçünün neticesi fitne var, fesat var yani böyle çok rahat takiye yapıyorlar. Şia’yı falan geçmiş vaziyetteler. Şia bunların eline su dökemez’ diyor. Şimdi Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 yıldan bu yana yaptıklarının bir özetidir, bir edepsizliğidir ve Türkiye’nin Başbakanlığına bir an olsun dahi yakışmayacak bir şahsiyettir.”

Ülkenin böyle yönetilemeyeceğini savunan Bahçeli, “Artık Recep Tayyip Erdoğan siyasi ömrünü tüketmiştir. İktidarda kalması her an için ülkenin birliği, dirliği ve kardeşliği için sakınca ifade etmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın artık siyaseten bitmiş olduğunu görmek lazımdır. Bunları söylerken Kars’tan sesleniyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş olan vatandaşlarım, sizler üzülmeyiniz, sizler kırılmayınız, sizler incinmeyiniz. Sözümüz sizlere değil, sizi yönetmek için sizin desteğinizi almış, 11 yıldan bu yana tek adam rolüne girip otoriter bir rejimle diktatörlüğe heveslenen ve şu an için istenmeyen adam olarak milletçe ilan edilmiş Recep Tayyip Erdoğan ve yanındaki dörtlü çetedir” dedi.

– “Bu millet sana güle güle diyecek”

Bu durumdan kurtuluşun yolunun demokrasi içerisinde aranması gerektiğini anlatan Bahçeli, “Demokrasi içerisinde aranmak demek, demokrasinin bir kurumunu değerlendirmek demektir. O kurum ise seçimdir. En yakın seçim 30 Mart’tır. AKP’ye oy vermiş kardeşlerim de başta olmak üzere sandığa gidilmeli, oylar kullanılmalı, belediye başkanlarımız seçilmeli ve böylelikle de Recep Tayyip Erdoğan’ın oy kaybına uğratılarak, bir işaretle uyarıda bulunulmasın da fayda vardır diye düşünüyorum. Çünkü bu şahsiyet uyarılmalıdır. Bu insan oy kaybına uğratılmalıdır” şeklinde konuştu.

YÜZDE 51’LE GÜLE GÜLE

Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın  geçtiğimiz 12 Mart günü bir televizyon kanalına konuk olurken, Fethullah Gülen cemaatini kastederek, ‘Bunların 3 önemli hasleti var. Takiye var, yalan var, iftira var, üçünün neticesi fitne var, fesat var. Bunlar Şia’yı geçmiş vaziyette. Şia bunların eline su dökemez’sözlerini de eleştirdi. Bahçeli konuyla ilgili olarak, “Türkiye’de 11 yıldan bu yana yaptıklarının bir özetidir. 36 etnik grubu tahrik ediyor. Mezhep ayrılığına giriyorsunuz. Hepsinin altından bir milyar dolar rezaletin üstünü örtmek kalıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrü tükenmiştir. Recep Tayyip Erdoğan ve yanındaki 4’lü çetedir. Bundan kurtuluşun yolu demokrasi içinde aranılmalıdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın oy kaybına uğratılarak uyarılmasında fayda vardır. Yüzde 51’ le geldin. Yüzde 51’le de bu millet sana güle güle diyecektir” dedi.

Bahçeli, mahalli idareler seçimlerinin iktidar değişikliğini önermeyeceğini, bu seçimlerin belediye başkanını, belediye meclis üyelerini seçtiğini ifade ederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Ama mahalli idareler seçimlerinde bir siyasi parti gerileme sürecine giriyorsa ve bu siyasi parti iktidarda ise artık iktidardan uzaklaştırıldığına dair bir iz bırakır. Bunu dikkate almak lazım. 30 Mart’tan sonra Recep Tayyip Erdoğan, siz milli iradeyle geldiniz, ‘Yüzde 51 oyum ve desteğim var diyorsunuz.’ Bu seçimden sonra göreceksin Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51 ile geldin, yüzde 51 ile de bu millet sana güle güle diyecek. Öyle ise güle güle demek için ‘Kars’tan bir katkı olmaması mı gerekir? Kars bir katkı vermeyecek mi? Nasıl verecek?’ Burada değerli belediye başkan adayımız Murtaza Karaçanta.”

Belediye başkan adayı Murtaza Karaçanta’ya dile sürçerek, ‘Mustafa Karaçanta’ diyen Bahçeli, “Belediye başkanı Allah’ın izniyle olduğu vakit Recep Tayyip Erdoğan’a güle güle selamı Kars’tan işareti verecek. Burada çok güzel de bir değerlendirme var. Bu karakutu değil, bu ayakkabı kutusu değil, bu Kars’tan yetişmiş değerli bir şahsiyet Karaçanta’dır ” dedi.

Bahçeli mitingin sonunda alandakilere kırmızı ve beyaz karanfiller attı.

AA / DHA