Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

BAHÇELİ: İHANET AKP’YE HAS BİR REZİLLİKTİR

BAHÇELİ: İHANET AKP’YE HAS BİR REZİLLİKTİR
20/05/2015 23:53 | Son Güncellenme: 26/05/2015 12:47
A+
A-

MHP Lideri Bahçeli Düzce Mitinginde konuştu. Bahçeli “Davutoğlu’nun birileri dediklerinin kimliği, dört yanlıştan kastının ne olduğu esasen bizim meselemiz ve gündemimiz değildir. Başbakan unutmasın; dört yanlış bir doğruyu ancak imtihanlarda götürür. Fakat dört hırsız bir ülkeyi ancak AKP’yle götürür ve götürmüştür. Davutoğlu ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmekten acizdir. Niyazım odur ki, Allah hiçbir kulunu Ahmet Davutoğlu’nun durumuna düşürmesin.”dedi.

Bahçeli,”Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini kökten gidereceğiz.
Asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız.

Asgari ücretten vergi almayacağız, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirini vergi dışı bırakacağız.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde “Tasavvuf İlimleri Bölümü” kuracağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

Köy ve mahalle ihtiyar heyetinde görev alan kardeşlerimin her ay 150 lira huzur hakkı alması için lazım gelen tedbirleri alacağız.

Esnaf ve sanatkâr kardeşim, yeni işyeri açtıysan, meraklanma beş yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Hayırlı olsun.

Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz; çalışma sürelerinizin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaklardır. Kutlu olsun.

Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gidereceğiz. Herkesin gözü aydın olsun.”

Bahçeli’nin konuşması şu şekilde:

Aziz Düzceli Kardeşlerim,

Değerli Vatandaşlarım,

Muhterem Dava Arkadaşlarım

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Görüyorum ki, Düzce bugün yere göğe sığmıyor.

Düzce bugün bendini aşıyor, zincirleri kırıyor.

Allah sizleri nazarlardan saklasın.

Düzce’de böylesi bir coşku ve muhabbet sağanağı ile karşılaşmaktan mutluluk duyuyorum.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Akçakoca’ya, Cumayeri’ne Çilimli’ye, Gölyaka’ya, Gümüşova’ya, Kaynaşlı’ya, Yığılca’ya selamlarımı gönderiyorum.

Düzce’ye nereden gelirsen gelsin, etnik kökeni ne olursa olsun; burada yaşayan, burada karnını doyuran, geleceğini burada gören bütün kardeşlerimi bağrıma basıyorum.

Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı candan tebrik ediyorum.

19 gün sonra yapılacak 25’nci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Allah’tan niyaz ediyorum.

Seçimlerin barış, adil, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini ümit ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.

Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Değerli Düzceliler,

Aziz Vatandaşlarım,

Düzce; kardeşçe yaşamanın simgesidir.

Ayrımcılık buraya girememiştir.

Yapay husumetler, üretilmiş tahrikler, kurgulanmış cepheleşmeler çok şükür işe yaramamış ve Düzce’nin önünü perdeleyememiştir.

Düzce’de dostluk, samimiyet ve sıcaklık hâkimdir.

Düzce Türk milletinde buluşmuş, millet varlığında kaynaşmıştır.

Kimse kimsenin etnik sorgulamasını yapmamıştır.

Kimse kimseye dilinden veya kökeninden dolayı şaşı bakmamıştır.

Barış ve hoşgörü duyguları tıpkı Güzeldere Şelalesi gibi çağlamaktadır.

Birlik ve bütünlük iradesi Topuk Yaylası gibi yüksektir.

Düzce, Bizans tekfurlarını deviren Konuralp Gazi’nin emanetidir.

Düzce; Akçakoca’nın, Gazi Rahman’ın vasiyet ve özlemidir.

Biz Düzce’yi seviyoruz, biz Düzce’ye güveniyoruz.

Kimseyi ayırmadan, kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi dışlamadan; buradaki tüm vatandaşlarımıza aynı nazardan bakıyoruz.

Her Düzceliyi yüreğimizde taşıyoruz.

Ve Düzce’yle birlikte yürümek istiyoruz.

Budanan kardeşliğimize,  zedelenen milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak için birlikte yürüyelim diyoruz.

İstismarcılara, inkarcılara, isyankarlara, ilkel ve ihanet zehri yutmuş ilkesizlere karşı yan yana yürüyelim diliyoruz.

Düzceli merttir, verdiği sözden geri dönmez.

Düzceli yalanı sevmez, sevenle de işi olmaz.

Düzce vatanı, milleti ve geleceği için sorumluluktan kaçmaz.

Bayrak Düzce’de inmez, bölücülük Düzce’nin kapısından giremez.

Aziz Düzceliler, soruyorum sizlere;

Bizimle huzurlu bir geleceğe yürümeye var mısınız? (Evet)

Yalana, yasağa, yolsuzluğa ve yoksulluğa karşı bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

İş, aş ve onurlu bir hayat için bize katılacak mısınız? (Evet)

Türk milletini 36 parçaya ayıran etnikçi körlüğe karşı bizimle yürüyecek misiniz? (Evet)

Allah’a şükür, Düzce’nin nerede durduğu, nasıl ve kiminle yürüyeceği bellidir.

Düzce’nin aldatma ve kandırmada ustalaşan siyasi dolandırıcılara müsamahası yoktur.

Takiye ve taassup kadrolarına tahammülü kalmamıştır.

Düzce AKP’yle beraber hep kaybetmiştir.

Düzce 12 yıl 6 ay 18 gündür terslenmekte, itilmekte, önü kesilmektedir.

AKP, Düzce’ye hiçbir şey vermemiştir. Vermeyi de düşünmemektedir.

Başbakan’ın, dün burada, toplu konut sayısını 6 bin 377’ye çıkaracaklarını söylemesi desteksiz atıştır.

Yeni terminal binasından bahsetmesi Düzcelinin beklentilerine cevap vermekten uzaktır.

İşsizlik Düzce’dedir.

Yoksulluk Düzce’nin hanelerinde kökleşmiştir.

Fındık para etmemiş, fındık üreticisi mağdur edilmiştir.

Nisan ayında yaşanan don afetinden dolayı üreticilerimiz, geçimini fındıktan sağlayan kardeşlerimiz olumsuz etkilenmiştir.

Tarım, hayvancılık ve ormancılık çıkmazdadır, devamlı tökezlemektedir.

Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini karşılamaktadır.

Fakat son yıllarda özellikle Gürcistan’da yaygınlaşan fındık ekimi üreticilerimizi doğal olarak tehdit ve tedirgin etmektedir.

Düzce’nin sokakları işsiz, ümitsiz gençlerimizle doludur.

Sizler hak ettiğinizi alamıyor, layık olduğunuz kazanç ve hayat seviyesine ulaşamıyorsunuz.

Buna neden AKP’dir, bunun müsebbibi 17-25 Erdoğan ve Serok Ahmet’tir.

Başbakan dün buraya gelerek Düzce’nin huzuruna çıktı. Hepiniz gördünüz veya duydunuz.

Esti, gürledi, mesnetsiz konuştu, devamlı atıp tuttu.

Davutoğlu’nun sözlerinden bir şey anladınız mı?

Düzce için herkesin ittifakla benimseyip tamam diyeceği bir vaat işittiniz mi?

Başbakan’ın Düzce’nin derinleşen sosyal ve ekonomik yaralarını tedavi edecek umutlu bir söz ağzından çıkmadı, çıkamadı.

Çünkü AKP’de söz bitmiş, icraat suyunu çekmiş, heyecan dip yapmış, metal yorgunluğu vahim noktalara gelmiştir.

Davutoğlu ise son dakikalarını oynayan yorgun bir saray kuklasıdır.

Başbakan tükenmiş, hırpalanmış ve omurgalı olmaktan iyice uzaklaşmıştır.

Artık AKP’nin milletimize vereceği hiçbir şeyi kalmamıştır.

AKP geriye sarmaya başlamış, kendi kendini yiyen siyasi bir organizmaya dönüşmüştür.

Düzce’ye AKP’den hayır yoktur, hizmet olmayacaktır.

Başbakan dün diyor ki; bizim tarihimiz yokmuş, kimliğimiz sınırlıymış. Kendi tarihi de Akçakoca’ya, Konuralp’e, Şeyh Edebali’ye kadar gidiyormuş.

AKP’deki keskin düşüş, ne yazık ki Davutoğlu’nun akıl sağlığını tehdit etmeye başlamıştır.

Davutoğlu’nun bilmesi gereken bir hususu özellikle kendisine Düzce’den hatırlatıyorum:

Bizim tarihimizle kendilerinin tarihi aynı değildir, zaten de olması beklenmemelidir.

Çünkü biz yaşanmış Türk tarihinden süzülerek geldik.

Çünkü biz milli tarihin sayfalarına destanları, şan ve şerefi kan mürekkebiyle yazarak bugünlere ulaştık.

Ya Davutoğlu ve zihniyeti ne yaptı?

Kimliğimizin sınırlı olduğunu söyleyecek kadar aklı ve gönlü kararan kimliksizler şimdiye kadar nelere yol açtı?

Tarih diye hangi kandırmacayı yutturmaya çalıştı?

Davutoğlu tarihlerini incelerse yollarının Konuralp’e değil düşman tekfurlara; Akçakoca’ya değil Anadolu toprakları üzerinde plan yapan Bizans artıklarına çıktığını gayet net olarak görecektir.

Yine dün demiş ki, “Onlar Düzce’ye geldiklerinde böyle bir topluluğa hitap edemezler ki”.

Sayın Davutoğlu, gel de coşku gör, gel de meydan gör, gel de Düzce’nin dosta nasıl güven verdiğine, düşmana nasıl korku saldığına tanıklık et.

Bizim mitinglerimize devletin araçları insan taşımıyor.

Bizim mitinglerimize valiler, kaymakamlar ve diğer memurlar destek vermiyor.

Bizim mitinglerimize kiralık alkışçılar getirilmiyor, bindirilmiş kıtalar yerleştirilmiyor.

Bizim mitinglerimize zorla, tehditle ve hatta parayla insan da gelmiyor.

Bizde; yürek vardır, samimiyet vardır, muhabbet vardır, sadakat vardır, cesaret vardır, Türkiye sevdası bayrak gibi dalgalanmaktadır.

Ve buradaki her şey Düzce’nin iftiharı milli vicdanların gönüllü eseridir.

Sayın Başbakan, gerçekten miting görmek istiyorsan, milletine ve vatanına karşılık beklemeden ve aşkla hizmeti şeref bilen tertemiz vicdanları, pırıl pırıl Milliyetçi-Ülkücü yüzleri gel de burada tanı.

Etrafını menfaat çeteleri kaplamıştır.

Ensende sarayın demir yumruğu her an inmeyi beklemektedir.

Davutoğlu Düzce’de de tekrarladığı ahlaksız bir iftirayı her gittiği yerde konuşmaktadır.

Buna göre bir ihanet şebekesi varmış.

Ve Davutoğlu bizi, CHP-HDP ve sözde paralel yapılanmayla aynı karede göstermeye kalkarak bu şebekeye dahil olduğumuzu hayasızca söylemiştir.

İhanet AKP’ye has bir rezilliktir.

Şebeke kurmak, Kandil’e şebeklik yapmak, rüşvet ve ihanet kervanına katılmak, hatta başı çekmek AKP’nin ve Davutoğlu’nun uzmanlık alanlarıdır.

Başbakan’ın sanıyorum ateşi yüksektir. Zira tehlikeli hayaller görmeye başlamıştır.

Demiştir ki; birileri, dört yanlış bir doğruyu, yani AKP’yi götürmesi için planlar yapmıştır.

Davutoğlu’nun birileri dediklerinin kimliği, dört yanlıştan kastının ne olduğu esasen bizim meselemiz ve gündemimiz değildir.

Başbakan unutmasın; dört yanlış bir doğruyu ancak imtihanlarda götürür.

Fakat dört hırsız bir ülkeyi ancak AKP’yle götürür ve götürmüştür.

Davutoğlu ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmekten acizdir.

Ve kendisi acınacak haldedir.

Niyazım odur ki, Allah hiçbir kulunu Ahmet Davutoğlu’nun durumuna düşürmesin.

AKP-PKK-HDP-İmralı dörtlüsü Davutoğlu’nun kafasını allak bullak etmiş, hararetini yükseltmiştir.

Bizim HDP’yle aynı çizgiye geldiğimizi iddia eden Serok Ahmet, asıl ipleri Kandil’de olan terör elçileriyle hangi tezgah ve tuzakları kurduklarını açıklamalıdır.

Adana ve Mersin’deki bombalamaların altında kimler vardır?

Hangi siyasi hedefler gözetilmiştir?

Saray ve Davutoğlu’nun yönettiği devlet içindeki bazı mahfiller bu suikast teşebbüsünün neresinde, HDP ve PKK hangi roldedir?

7 Haziran’a 19 gün kala sokak temelli kan ve ölüm yatırımı yapan karanlık ellerin, kanlı emellerin ardında kimler vardır?

Davutoğlu, MHP’yle HDP’yi aynı çizgide gösterecek kadar küçülüyorsa, doğruları söyleyecek ve meselenin içyüzünü aydınlatacak kadar büyümeyi denemelidir.

Kandan geçinen esasen bellidir.

Ölümden geçinen de ortadadır.

Felaketlerden siyasi rant uman vicdansızlık da Erdoğan ve Davutoğlu’na has bir kepazeliktir.

Değerli Vatandaşlarım,

Düzce 12 Kasım 1999’da bir yıkım yaşadı.

Milletçe acıya ve hüzne boğulduk.

17 Ağustos’un ardından böylesi bir felakete maruz kalmak tarifi olmayan bir duyguydu.

12 Kasım depreminde Düzce, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca’da 710 vatandaşımızı kaybettik, 2 bin 678 kardeşimiz de yaralandı.

O devirde 57. Koalisyon Hükümetinde siyasi sorumluluk üstlenmiştik.

Ve depremin yaralarını sarmak için her fedakarlığı yapmıştık.

Şimdi Erdoğan ve Davutoğlu kalkmış, 16 yıl önceki acılarımızı siyaset ve başkanlık propagandasına alet etmektedir.

Ve yalan üstüne yalan konuşmaktadırlar.

Erdoğan 18 Mayıs’ta Samsun’da; Düzce depremi diyeceği yerde, Düzce mitinginin altında kaldığımızı yüzü kızarmadan iddia etmiştir.

Allah, Erdoğan’ın dilini dolandırmış, bu haksızlığı, bu gıybeti ve bu iftirayı ağzına tıkamıştır.

Deprem, birden miting olmuştur.

Tıpkı geçtiğimiz yıl Eskişehir’de; “evlatlarıma helal lokma yedirmedim demesi” gibi, bu isabetli bir itiraf da olsa, yine de pot üstüne pot kırmıştır.

Erdoğan ve Davutoğlu Düzce’nin feryat ve figanını insanlıklarını inkar edercesine sömürmeye kalkışmışlardır.

Soruyorum sizlere;

Bu rezilce tutumu affedecek misiniz? (Hayır)

Bu insafsızlığı, bu haksızlığı unutacak mısınız? (Hayır)

Erdoğan’ın başkanlık için gözünü kan ve hırs bürümesini yanına bırakacak mısınız? (Hayır)

Çok şükür Düzce artık AKP’nin gerçek yüzünü görmüş ve tanımıştır.

Ve artık yeter demektedir.

Aziz Düzceli kardeşlerim, buradan hepinize bir kez daha soruyorum:

Milletimize sahip çıkmaya var mısınız? (Evet)

Geleceğinize sahip çıkmaya hazır mısınız? (Evet)

Düzce’ye sahip çıkmaya kararlı mısınız? (Evet)

O halde bunun yolu, tam 19 gün sonra, tertemiz ellerinizle sandıkta üç hilale vuracağınız evet mühründen geçmektedir.

Sandık önüne gittiğinizde tarihi bir tercih yapacaksınız. Ve eminim ki;

Huzur için, emniyet için, barış için “MHP’ye evet” diyeceksiniz.

Şeref için, haysiyet için, kudret için “MHP’ye evet” diyeceksiniz.

Birlik için, kardeşlik için, kimlik için “MHP’ye evet” diyeceksiniz.

Refah için, aş için, iş için, gelecek için “MHP’ye evet” diyeceksiniz.

Pişmanlığa zaman kalmadı.

Türkiye’mizin de sabrı tükendi.

Türkiye için “Tek başına MHP”nin iktidarı lazımdır.

AKP’ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor.

Artık siyasi taassup ve tarafgirlikle hareket edecek vakit kalmamıştır.

AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye’yi enkaza çevirmiştir.

AKP’ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa birlikte yürüyelim.

Bunlarda hayır yoktur, bunlarda ümit yoktur, bunlarla huzur yoktur.

CHP’ye oy veren vatandaşlarım, çağrım sizleredir; bu defa bizimle yürüyün.

Kararsız duran, tercihini henüz yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanında.

Teröre karşı, ölünmeye karşı, hırsızlara karşı, rüşvetçilere karşı bizimle yürü Düzce.

Refah ve mutluluksa aradığınız; iş ve aşsa istediğiniz bizimle yürüyün.

Yürüyüşümüz, korkaklara karşı cesurların yürüyüşüdür.

Yürüyüşümüz, ahlaksızlığa karşı namusluların yürüyüşüdür.

Yürüyüşümüz, talana ve yalana karşı şerefin yürüyüşüdür.

Yürüyüşümüz Türkiye’nin istiklal ve istikbal yürüyüşüdür.

Bizimle yürümeye var mısınız? (Evet)

Bizimle tarihin ruhunu canlandırmaya hazır mısınız? (Evet)

Zalime karşı beraber miyiz? Haine karşı birlikte miyiz? Başkanlık sistemi düşleyen 17-25 Aralık çetesine, PKK’yla yeni Anayasa planlayan zorbalara karşı aynı safta mıyız? (Evet)

İşte Düzce’nin cevabı budur.

İşte Düzce’nin sedası bu kadar samimi, bu kadar içtendir.

Allah hepinizden razı olsun, Allah hepinizi gözetsin, inşallah rahmetiyle bereketlendirsin.

Değerli Vatandaşlarım,

3 Mayıs’ta, Seçim Beyannamemizi Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek adıyla ilan ettik.

Türk milleti söz ve hedeflerimizi heyecanla karşılamıştır.

Beş ana projemizle milletimizin tüm sıkıntılarını çözmek için yola koyulduk.

Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz.

Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz.

Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz.

Üreten Ekonomi Programımızla aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz.

Ekonomi büyüyecek, Düzceli refah ve zenginliğe ulaşacaktır.

Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.

Tarımsal üreticilerin en kısa zincir ile pazara ulaşımını sağlayacak, üreticilerin daha çok kazanması ve tüketicilerin daha ucuza gıda tüketimini temin edeceğiz.

Ülkemiz şartlarına uygun yüksek verim ve kalitede tohum, fide ve fidan üretimi ve geliştirilmesini destekleyerek dış bağımlılığa son vereceğiz.

Tarımsal desteklerini artıracağız.

Mazot, gübre, ilaç, tohum, yem ve fide gibi temel tarımsal girdilerin üzerindeki ÖTV ve KDV’yi kaldıracağız.

Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV almayacağız.

Bizimle yürüyecek misiniz?

Ülkemiz için stratejik öneme sahip buğday, mısır, pamuk, soya, ayçiçeği, çeltik, fındık, incir, üzüm, kayısı, zeytin, yerfıstığı ve enerji bitkileri gibi ürünlerimiz için özel destekleme programları geliştirip fiyat garantisi vereceğiz.

Tarımsal ihracata destekleri artıracağız.

Tarım-sanayi entegrasyonun kurulduğu tarım kentleri sistemine geçeceğiz.

Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz.

Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz?

Hayvan üreticilerimizin yem ve kepek başta olmak üzere, kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşürmek için yürüyüşümüzü hızlandıracağız, bize katılacak mısınız?

Orman köylüsünün mağduriyetini gidermek için 2/B sorununu adil bir şekilde çözeceğiz.

Canlı hayvan kaçakçılığını önlemek, et ve sütte garanti fiyat uygulamak için tedbir alacağız.

Emeklilerimize sesleniyorum, Mart ayında 1400, Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği almak için bizimle yüremeye var mısınız?

Emeklilerimizin banka promosyonu alabilmeleri, esnafın emekli aylığından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için kararlı adımlarla yürüyoruz.

Emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidereceğiz, emekli aylığı hesabındaki refah payını mutlaka yükselteceğiz.

Kamu çalışanlarımıza çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödenekleri emekli aylıklarına aynen yansıtacağız.

Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini kökten gidereceğiz.

Asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız.

Asgari ücretten vergi almayacağız, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirini vergi dışı bırakacağız.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde “Tasavvuf İlimleri Bölümü” kuracağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

Köy ve mahalle ihtiyar heyetinde görev alan kardeşlerimin her ay 150 lira huzur hakkı alması için lazım gelen tedbirleri alacağız.

Esnaf ve sanatkâr kardeşim, yeni işyeri açtıysan, meraklanma beş yıl süreyle gelir vergisinden seni muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi adına ödediğin sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Hayırlı olsun.

Kamyon, otobüs, dolmuş ve taksi şoförlerimiz; çalışma sürelerinizin her 4 yılı için bir yıl fiili hizmet zammı alacaklardır. Kutlu olsun.

Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız. Emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri gidereceğiz. Herkesin gözü aydın olsun.

Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz?

İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz.

Yoksul kardeşim, 19 gün daha sabret, senin sorunlarını tamamen bitireceğiz.

Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır.

Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz.

Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. Uğurlu olsun.

İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız.

65 yaşını doldurmuş kardeşlerim, rahat olun, size ödenen aylığı 300 liraya çıkaracağız.

Yaşlısına bakmakla yükümlü ailelerimize sosyal bakım yardımını helalinden vereceğiz.

Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız.

Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız.

İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz.

6 yaş altı bebek ve çocuklar ile hamile veya lohusa annelere şartlı sağlık yardımını artıracağız.

Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum.

18 yaşını doldurmuş ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyen engellilerimizin aylıklarını 600 liraya, 18 yaş altı engelli aylığını ise 400 liraya çıkaracağız.

Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız.

Aylık almayan, annesi ya da babası veya her ikisi de vefat etmiş evlatlarımıza her ay 100 lira vereceğiz.

Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız.

Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız.

Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun.

Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz.

Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz.

Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden kuracağız.

Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.

Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız.

Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek yeni bir anayasayı milletimize hediye edeceğiz.

Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Düzce.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Düzce.

7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet)

7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Genel seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır.

Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Sağ olun, var olun.

Bizimle Yürü Düzce.

Bizimle Yürü Türkiye.

Ne mutlu Türküm Diyene.