BAHÇELİ: ERDOĞAN’DAN NEFES ALDIĞI HER GÜNÜN HESABINI SORACAĞIM
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ege mitingleri dönüşü gazetecilerle yaptığı sohbette, iktidar olmaları durumunda Erdoğan’ın sorgulamasının mutlaka yapılacağını söyledi.
MHP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı gün yaptıkları İzmir mitingini değerlendiren Bahçeli, “Özellikle yavru muhalefetle, kaçak sarayda otoriter tiran, sultan olmaya aday birisi arasındaki fark İzmir’de kendisini gösterdi. Ege Denizi kadar bir fark var. Türk siyasetinde bağımsız ve bağlantısız tek siyasi kuruluş MHP’dir. Tersini söyleyen varsa gelsin” dedi.
KENAN Evren’in cenaze törenine katılmayacaklarını açıklayan Bahçeli, “12 Eylül’le ilgili sorgulama yaşayan konsey üyeleri ile sınırlı kaldı. Halbuki 12 Eylül bir bütündür. Bunun emniyet kanadından savcılara, mahkemelere, işkencecilere kadar bir sürü ögeleri var. Bunların ele alınması lazımdı. Kalkıp da Ulucanlar’ı müze yapmanın, buraya bazı olayları tekrar hatırlatırcasına koymanın bir anlamı yok” diye konuştu.
SEÇİM sonrasında kimin istifa edip etmeyeceğini Serok Ahmet’in tayin edemeyeceğini anlatan Bahçeli, iktidar olmaları durumunda yapılacakları şöyle anlattı: “Milli ve manevi değerlerimize yapılan tahribat, özellikle milli devlet, üniter yapı, toprak bütünlüğü üzerindeki uygulamalar, yolsuzluk ve rüşvet konuları var. Hangi tarihte ne yapılacağı da bellidir. Kaçak sarayda şimdi oturur da olaylardan kaçamaz. Aldığı nefesin hesabını soramayız. O cenabı Allah’ın takdiridir. Ama o nefesle yaşadığı sürece yaptıkları her şeyin hesabını sorarım.”
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ege mitingleri dönüşü Afyonkarahisar’da gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı. Bahçeli, ”İktidar değişikliğinde cumhurbaşkanının pozisyonu ile ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusunu ”Cumhurbaşkanı’nın 10 Ağustos’tan itibaren ortaya koyduğu uygulamalar, 2003’ten bu yana başlayan yurt içi ve yurt dışı gezileri de daha öncelikli olarak ele alınmak suretiyle, Erdoğan’ın bir sorgulaması mutlaka yapılacak. Hangi ülkeye niçin gitmiştir? Her gidişinde devlet hazinesine maliyeti nedir? Aldığı toplam harcırah ne kadardır? Bu görüşmeler sırasında milli menfaatler ne kadar korunmuştur? Bunların hepsinin teker teker incelenmesi lazım” diye yanıtladı.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Suriye’ye 11 defa gitmiş. Niye gittiler?Aldığı nefesin hesabını soramayız. O cenabı Allah’ın takdiridir. Ama o nefesle yaşadığı sürece yaptıkları her şeyin hesabını sorarım.”
Bahçeli, basın mensuplarının çeşitli sorularını şöyle yanıtladı:
(Aynı gün olan Erdoğan ile MHP’nin İzmir mitingindeki kalabalık?)
”Özellikle yavru muhalefetle, kaçak sarayda otoriter tiran, sultan olmaya aday birisi arasındaki fark İzmir’de kendisini gösterdi. Ege Denizi kadar bir fark var. Türk siyasetinde bağımsız ve bağlantısız tek siyasi kuruluş MHP’dir. Tersini söyleyen varsa gelsin.”
EVREN’İN CENAZESİNE KATILMAYIZ, KATILMAYACAĞIZ
“Darbe yönetiminin ortaya koyduğu uygulamalar hem devrimci hem ülkücü insanlar üzerinde olumsuz tesirler yaratmıştır. Bütün bunların birikimi 12 Eylül yönetim konseyi üzerinde olumsuz bir düşünce hakim kılınmıştır. Bunu da silebilecek, hafifletebilecek bir adım atma düşüncesini hissetmemişlerdir. O bakımdan 12 Eylül yönetimine bir kin ve nefret vardır. Bunun için Kenan Evren’in vefatı üzerinde çok kişi üstünde düşünmek istemiyor. Bunu da söylemek istemiyor. 98 yaşında, belli bir yaş sürecini de tamamlamış olduğu için vefatı millet tarafından da normal karşılanıyor. O yaşananlar sonrasında cenazeye katılmak doğru bir anlayış olmaz. Ankara’da da olsak cenazeye katılmaya düşünmüyorum. Katılmayız, katılmayacağız.
DOSYASI DEVAM EDECEK Mİ?
12 Eylül’le ilgili sorgulama, yaşayan konsey üyeleri ile sınırlı kaldı. Halbuki 12 Eylül bir bütündür. Bunun emniyet kanadından savcılara, mahkemelere, işkencecilere kadar bir sürü ögeler var. Bunların ele alınması lazımdı. Kalkıp da Ulucanlar’ı müze yapmanın, buraya bazı olayları tekrar hatırlatırcasına koymanın bir anlamı yok. 12 Eylül sorgulaması yapılmıştır, fakat ceza Yargıtay’dan onaylanarak gelmedi.Halbuki süratle Yargıtay’ın ele alması lazımdı. Şimdi Genelkurmay görevi üzerinden alınacak mı? Er sıfatıyla birtakım şeyler olacak mı? Bunlar meçhul. Vefat etmiş olan bir kişinin dosyası devam eder mi etmez mi? Bunları hukukçuların biraz değerlendirmeleri lazım.”
(Cenaze töreninde taşkınlık bekliyor musunuz?)
”Vefat etmiş bir kişinin üzerinde hangi taşkınlık ne sonuç verecek, gereksiz davranışlar. Taşkınlığa gerek yok. Ama yaşanmış olaylar nezdinde ilahi adalet yerini bulmuş oldu.”
(Siyasetçilere yaşarken bir ders veriyor mu bu tablo?)
”Mutlaka. 1999 seçimlerinden sonra 129 milletvekili ile Sürmeli Otel’de milletvekili ve MYK’daki arkadaşlarımızı bir araya getirdik. Orada arkadaşlarımıza bir tavsiyem oldu. Bir gün merdivenleri çıkarken karşılaştığınız insanlarla, merdiven inişlerinde de karşılaşacağınızı unutmayınız. Onun için karşılarken aldığınız alkışlar, merdiven inerken aynısıyla devam ediyorsa hizmetiniz çok güzel olmuş demektir. Ama selam vermeyeni varsa bu durumu bir gözden geçirmek lazım. Tayyip beyi Allah ıslah etsin. Onun durumu çok zor.”
ISRAR EDERSE İNADINA KALIRIZ
(Necdet Özel’in rapor alması)
”Kendisinin açıklaması rahatsızlık sebebiyle. Tabii bunun Suriye’ye girilirdi, girilmezdi gibi bir tartışmanın içerisine dahil ederek yorum getirmek doğru olmaz.”
(Başbakan’ın Süleyman Şah ziyareti)
”Başbakanın, hangi gün ne yapacağı hakkında kimsenin yorum yapma durumu söz konusu değil. Şimdi gidişinin
bize göre bir anlamı yok. Anlamsız davranışlar.”
(Cumhurbaşkanı’nın da Başbakanın muhalefete istifa çağrısını hatırlatması)
”İngiltere’de yapılmış olan bir seçimin sonuçları, İngiliz halkının iradesiyle şekillenmiştir. O iradeyi alıp Türkiye’de milli iradenin üstüne bir ambargo gibi koymanın bir manası yok. Kendisi mesela 17-25 Aralık olayı netleşmediği takdirde ve bazı bilgilere de sahipse, vicdanen bir rahatsızlık hissedip ‘Ben tam 6 Haziran’da seçimden çekiliyorum’ diyebilir mi acaba? Bu gibi polemiklere hiç gerek yoktur. Kendisinin istifa etmesi için çok gerekçe var. Bu gerekçelerin üstünü örterek muhalefetin istifasını istemek siyasi etik yönünden de doğru değil. İstifa edip etmeme iradesi kendilerine ve partilerine aittir. Bunu kalkıp da Serok Ahmet’in tayin etmesi mümkün değil. Serok Ahmet bu konuda ısrar ederse
inadına kalırız. (espriyle)
AJANDAMIZDA HEPSİ VAR KAÇAMAZ
(Figen Yüksekdağ’ın ülkücü akrabalarının sahip çıkması açıklamaları)
”Tanımıyorum kendisini, yaşadığı bölge Çukurova. Bölgeyi biliyorum ama kendisini, zihnini ve ailesini bilmiyorum. Bilinmeyen üzerinden de yorum yapmak doğru değil. Ama ülkücülüğü referans göstererek, ülkücülerin bir faydası olmuşsa ondan da memnuniyet duyarım.”
(İktidarınızda yapılacaklar listesinin ilk sıralarında neler var?)
”Bir defa çok yakından takip ettiğimiz, AKP’nin 12 yıllık uygulamaları. Bunlar içerisinde milli ve manevi değerlerimize yapılan tahribat, özellikle milli devlet, üniter yapı, toprak bütünlüğü üzerindeki uygulamalar, bunun yanında da tamamiyle yolsuzluk ve rüşvet konuları var. Önceliğimiz olarak, iktidar nasip olursa ilk uygulamalarda şuan için hepsi ajandalarımızda vardır. Nasıl hareket edileceği de bellidir. Hangi tarihte ne yapılacağı da bellidir. Bu konularla ilgili
kaçmaları mümkün değil. Kaçak sarayda şimdi oturur da olaylardan kaçamaz.”
(Amasya’da selfi çeken şehzade heykeli)
”Çok çirkin. Bu kadar tahribat olmaz.”
Bahçeli’den Adana anekdotu
Bahçeli, sohbette bir Adana anekdotunu da şöyle anlattı:
“Devletin tüm imkânlarını seferber ederek, bir yarışmada netice almayı başarı kabul ediyorlarsa bunu izah etmek mümkün değil. Bizim Adanalılar’ın şu sözü geçerli: ‘Adana’da birisi ata merak salmış. Alıp yetiştirmek istemiş. ‘En iyi at nerede olur’ diye eşe dosta sormuş. Onlardan biri de ‘İngiltere’de oluyor. İngiliz kraliyet harası bu konuda çok önde’ demiş.
Beraber gidip Kraliyet harası yetkililerine müracaat ediyorlar. İngilizler yaşlarına, cinslerine göre atlarla ilgili bilgi veriyorlar ve başarılarını da sıralıyorlar. En son ‘bizim haranın bir yıldızı çok vasıflı bir at var’ diyorlar. Onu görüyorlar. Özelliklerini sayıyorlar. Sonra yanındaki ikna etmek için diyor ki, ‘Beyefendi bu öyle bir at ki 2 bin 500 metre koştuktan sonra üç metrelik maniyaları da atlıyor.” Tabii bizimki yanındakini şöyle dirseğiyle uyarıyor. O kadar hızlandıktan sonra diyor, babam bile atlar diyor. Şimdi bunların da iktidarı bu.”